Ağaçmışım önceden yaprağı gür
Kor gözlere tutuşup olmadan kör
Ne ala maviymiş gökyüzü bir gör
Efil efil yel kokunu sezdirir
Sükutun nabzını dinletti bana
Tepe tırnağa kesmiş mavi kuşa
Ozan büyülemişti muhyi seda
Saçın telini çıktım aramaya
Süzüldü hayali mavi ipilti
Rüyalarım mavi değil masmavi
Ozanı ki ermişliğe erdirdi
Benimse kalem elden düşüverdi
Koptu adını haykıran fırtına
Sevdama mahkum etti Doğa Ana
Acıtan poyrazın hikmeti anla
Soğuk baktı, beş Kasım yaklaşmakta
Şehre indim vardım sokaklar çıkmaz
Neden sonra teni etmişti temas
Ben çoktan ne olacağına şinas
Yüzün mehtap sonumu aydınlatan
Kuru yaprak gibi düştüm yeline
Nere gidersen gideyim o yere
Gönül mahsulü gülümü eline
Değdir’cekken battı diken tenime
Sağımda kıpkızıl güneş, karşımda…
Merhametin şafi merhem yarama
Gölgen uğurlamakta allı turna
Dönüştüm ıssız çöldeki kaktüse
Nehrin akışında çırpınan balık
Nasıl kadere karşı koymadıysa
Kalbinde saflık, yanağında allık
Güllerimin kökü kurumadıysa
Kalmıyor ayak izim, yolum kayıp
Umut sele düştü elinden kayıp
Manalı yek göz göze geldik zaten
Sen’le iki dakikaya binaen
Mutlu olsun yaşların, benden aksın
Ben çok kumlandım, sen pirüpaksın
Sadece kalan ateşten bir gömlek
Üşürüm, aşkı zordur iliklemek
Kayıt Tarihi : 2.12.2025 22:23:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Anlatılmaya değer bir hikayesi yoktur.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!