Beş Duygu
Peki diyelim ki,
Aşk neydi bu beşlemede?
Kalbe atılan ilk kıvılcım mıydı,
Birden parlayan, içini ısıtan?
Yoksa acıya giden yolun başı mı,
Adım adım yanına çekilen?
Acı peki?
Aşkın gölgesi mi,
Her dokunuşta derinleşen?
Yüreğini delen o ince sızı,
Varlığınla kaybolan bir yara mıydı?
Özlemin kardeşi mi,
Yoksa yoldaş mıydı?
Birbirine sıkı sıkıya bağlı,
Bir halat mıydı tüm bunlar,
Çekildikçe düğümlenen?
Özlem de vardı elbet,
Her an seni arayan gözlerde,
Yokluğunun boşluğunda dolanan,
Her hatırlayışta içi burkan,
Gel desen gelmeyen o anı mıydı?
Hasret mi?
Adını fısıldadığın gecelerde,
Rüzgârla uzaklara savrulan bir nefes,
Her sabah eksik, her gece yarım kalan,
Sonsuz bekleyişin ağır yükü müydü?
Peki ya gözyaşı?
Her damla, özlemin izini taşır mı,
İçinde biriken kelimelerin sessiz tanığı mı?
Bir türlü dökülemeyen sözcükler,
O damlalarda mı saklıydı?
Her birinin izini taşıyan damlalar,
Aşkın ateşinden düşen,
Acının keskinliğinde biriken,
Özlemin büyüdüğü her saniyede dökülen.
Ve sonunda, ayrılık…
Her şeyin sessizce bittiği,
Bir veda, bir son,
Bir devrin kapanışı belki de.
Ama o düğüm hep kaldı,
Aşk, acı, özlem, hasret ve gözyaşıyla
Birbirine bağlı…
Özlem neydi sence?
Gözyaşıyla yıkanan bir düş mü,
Her hatırlayışta bir adım daha uzaklaşan?
Acı mıydı, yoksa derinden bir yanık,
Kalbin sessiz çığlıklarında hissedilen?
Hepsi birbirine gebe mi dersin?
Özlem, gözyaşı, acı...
Birbirini doğuran, büyüten,
Her biri diğerine bağlı
O ağır, o çözülmez düğüm mü?
Nilgun Şirin 2
Kayıt Tarihi : 13.10.2024 14:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)