____________Ülkemizin bir döneminin özetidir.
Bir kırat var imiş, köyün birinde.
Yokuşta kalırmış, her seferinde.
Düz yolda gidişi aliyyül âlâ,
Yokuşu gördü mü, başına belâ.
Uzak değil, bir Osmanlı ilinde
Bir yokuş var tüm köylünün dilinde.
Kışın çamur, yazın tozdan geçilmez
Bu yokuşun kahrı da hiç çekilmez.
Bir bilen demiş ki; “Ey benim halkım,
Bağlar bana lâzım, yok sana salkım! “
Benim köylüm milletin efendisi,
Unutmuş köylüyü devlet kendisi.
Yönetenlerden yok yokuşu gören
Lânet yokuşun adı: Kızılören.
Köyden kente bin metre kuş uçuşu
Büyük engel Kızılören yokuşu.
“Kader demiş razı olmuş tüm köylü”
Hepsi de Osmanlı, pek temiz huylu.
Bir baba alır serenli araba,
Tüm aile hem çiftçi, hem maraba
Tarlaya at lâzım, arabaya at,
Neylesin köylüm de alır bir kırat.
Düz tarlayı iki günde ikiler,
Yokuşlarda sekim, sekim sekiler.
El mahkûm, bakar hep sapla samanla
Alışır tarlaya kırat zamanla.
Köylüm ecdat malı tarlayı eker
Yaz bir gelse diye günleri çeker.
Havalar ısınır, derim zamanı.
Köylünün refaha erim zamanı.
Elleri nasırlı Osmanlı baba,
Omzunda dirgeni elinde yaba,
Çoluk çocuk harmanını kaldırır
Zahireyi çuvallara doldurur.
Siler pak alnını, hasadı toplar
Bir de olmasa tefeci mikroplar...
Borç var, harç var, kış çok çetin geçecek!
Satacak ki, kışın yiyip içecek...
Düşünür, taşınırlar da maile
Üst baş eski, dolu hep yama ile.
Pılı pırtı alıp, takı takacak
Oğlan evlenecek, kızı çıkacak.
Hülâsa hasadı satması gerek
Oğlan hazırlar atı sevinerek...
Zahire pazarı şehre çok yakın,
Arada bir yokuş var işe bakın!
Kırat düzlükte pek yaman gidiyor
Acaba yokuşta neler ediyor?
“Hayır duasını” alır babadan,
Sevinerek seslenir arabadan;
-Yokuşu çıkarsam keyfime bakın,
-Gecikirsem merak etmeyin sakın!
Tıkır, tıkır gider düz yolda kırat
Yokuşu görünce atta bir surat!
Yürümekle elbet yollar aşınmaz,
Bu kıratla bu zahire taşınmaz…
Ih! Der durur yokuşun tam belinde
Oğlan şaklatır kırbacı elinde!
Kırat tınmaz yese de kırbaçları,
Oğlan yolar başındaki saçları.
İner arabadan yavşanlar toplar,
Çakırdikenleri, üzerlik otlar…
Yakar tüm otları atın döşünde!
Kırat geri döner, oğlan peşinde...
Biçare oğulcuk geriye döner,
Baba çıkar yola, elinde fener;
-Oğlum sen pazara gitmedin miydi?
-Şimdi senin burada işin neydi?
-Sorma baba başıma gelenleri,
-Yokuşta kopardı kırat gemleri,
-Olmadık işkence ettim de puşta,
-Yine de çıkmadı, durdu yokuşta!
Baba bir nefeslik düşünür hemen
Geri dön pazara oğlum demeden;
-Hele bir soluklan, tüh neye yarar?
Merakla oğluna sorular sorar;
-Sen bu atı kırbaçla hiç dövdün mü?
-Ana avrat dümdüz gidip sövdün mü?
Oğlan zılgıtı yiyince babadan,
Pür telâş atlar iner arabadan:
-Dövmez olur muyum muhterem babam?
-Yokuşta durmuşken benim arabam,
-Yavşanı, dikeni döşünde yaktım!
-Gem/ i kırdığında çıldıracaktım!
-Dedim bundan babam anlarsa anlar,
-Boşa gitti yediği sap ve samanlar...
Baba da Osmanlı, anlar durumu;
-Tamam, oğlum, geri aldım sorumu.
-Sanma kırat hasta, soğuk algını…
-Kırat sağlam ama yokuş yılgını!
-Düz yolda hoş gider, yokuşta kalır
-Pılı pırtı, nikâh, bu kış ta kalır…
Oğlan heyecanla; -Olur mu baba?
-Meselenin halli nedir acaba?
-Biliyorum oğlum üzgünsün ama,
-Başka çare gelmez benim aklıma.
-Hemen kurtulmalı “yılgın kırattan”
-Malûm, yanlış hesap döner Bağdattan...
Antalya-2001
Halil Şakir TaşçıoğluKayıt Tarihi : 12.10.2006 23:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu manzumenin yazıldığı atmosferi Türk halkı çok iyi bilir.Taktiri münevver okuyuculara bırakmak en güzeli olsa gerek.
![Halil Şakir Taşçıoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/10/12/411-yokus-yilgini.jpg)
Sözcüklerin seçimi, kullanıldığı yer, şiirini bütünselliği içindeki eç ahenk fevkalade...
Okuduğum diğer şiirler gibi bu da listemde.
Puanlama cihazım hala arızalı ama Tam puan borcumu mutlaka ödemek üzere sevgi ve selamlarımla....
Nafi Çelik
Her zaman söylüyorum,sizin hecedeki maharetiniz yanında,hayran olduğum bir yanınız da,konu bulmaktaki zengin ufkunuz..Bu manzum hikâyede de,benimde yaşadığım bir dönemin hicvini buldum.
Sizi bir kez daha kutluyorum gönülden,sevgi ve saygılarımla,
Ünal Beşkese
TÜM YORUMLAR (9)