Kendimi ayırt etmeden söyleyeceğim; Bazen erkek soyu midemi bulandırıyor. "Kadın kokusu", taze ete susamış bir sırtlana dönüştürüyor bizi... Gözümüzü kör ediyor; başımızı döndürüyor. Amerikan başkanından hocasına, kör cahilinden okumuşuna, kılıbığından "Taşfırın"ına kadar böyle bu...
Hele 40'ımızı geçmişsek... Hele cüzdanımızı şişirmişsek... Ve hele 40 yılı "boşa" geçirmişsek...
* * *
Sokağın çağrısını 40'larında işiten erkeğin "kaybolan yıllar" ağıtına, "televole" özentisi bir aşermenin ağız şapırtısı eşlik ediyor. Evet, "alem gezip eğleniyor". Sokakta onun karizmasına teslim olmaya hazır "çıtırlar" fink atıyor. O ise pijaması içinde "evi bekliyor". Oysa -40'lıkların yaman teşhisiyle- "Hayat hızla geçiyor" ve "Böyle mi öleceğiz? " sorusu beyni deşiyor. Bu panik, yaşanmamış yılların hıncıyla sokağa döküyor 40 yaş erkeğini...
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta