Eski, yıkık dökük bir evin önündeyim.
Mazide kokunla süslenmiş,
Çocukluğumun geçtiği o evin tam karşısındayım.
Giremiyorum içeriye, cesaretim öldü anne.
Yokluğunda zaman harap bir dünya bırakmış bu evin içinde,
Gözlerimden yaşlar akıyor geçmiş ile yüz yüze kaldığımda.
İçim haykırıyor, yüreğim parçalanıyor,
Hasretin beni yavaş yavaş öldürüyor anne.
İçeri de küçükken bana seslenişini duyamıyorum,
Küçük bir tebessümünü göremiyorum,
Ellerini tutamıyorum annem.
Artık başıboş yalnız biriyim.
Anlamın olmadığı bu diyarda,
Tutunacak son dalımda kırıldı.
Kırıldı annem...
Yıkılıyorum dayanması zor bir fırtınaya,
Sersemleten bir depreme yenik düşüyor temellerim.
Ağır bir kayıp yaşıyorum,
Sensizliğin içinden çıkamıyorum annem.
Ağlıyorum, bağırıyorum fakat sesin gelmiyor,
Gelmiyor annem.
Sen gittin gideli gelemedim kendime,
Ne doğan güneşin ne de bu hayatın lezzeti kaldı damağımda.
Sen yokken anlamını yitirdi bu gezegen,
Sen yokken kıyametim koptu çoktan annem.
Sen yokken kelimelerim öldü artık,
Sen yokken ben çoktan yenildim annem.
Çoktan yenildim, kaybettim annem.
Kaybettim...
2019
Kayıt Tarihi : 8.12.2022 17:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!