Çinkoya düşüyordu yağmur taneleri.. Tik-tak tik-tak.. Tek tek düşüyordu özlemler, acılar, düşler..Yağmur dolu bulutların kapattığı gökyüzünün karamsarlığıyla örttüğü yatağından doğrulmaya başlar başlamaz, karanlık duvarlar, duvar saati, dolap da üstüne üstüne gelmeye başladı.. Önünde hayati önem taşıyan ÖSS sınavının yanında bir takım ailevi sorunları da vardı.. Çok çalışıp iyi bir üniversiteye yerleşmesi gerekiyordu.Bunun için de gece gündüz demeden ders çalışıyor, testler çözüyordu. Fakat, kafası diğer sorunlara da gitmeden edemiyordu.
Yatağından kalktıktan sonra üstünü giyindi ve kahvaltı masasına oturdu. Kahvaltı masasında dedesi ve lise bire giden kardeşi vardı. Kahvaltılarını ettikten sonra, dedeleri işyerine gitmeden torunlarını okula bıraktı. Öğrenciler ve öğretmenler her zamanki gibi okula yaklaşan arabaya ve içinden çıkan öğrencilere hasetlikle baktı. Bu soğuk havada onların çoğu yürüyerek veya dolmuşta tıklım tıklım okula giderken, bizimkiler klimalı arabada okula gidiyordu. Eh, doğrusu kıskanmakta biraz haklıydılar. Onlar onlara bakadursun, bizimkiler de salına salına kendi sınıflarının kuyruklarına sokuldular. Ve sonra derse girdiler.
İlk beş ders bittikten sonra öğle arası zili çaldı. O, herkes çıktıktan sonra sınıftan dışarı adımını attı.Ve yalnız olarak merdivenlerden aşağı inmeye başladı. Arkadaş çevresi çok olmasına rağmen, yanında pek fazla kişi gezdirmekten hoşlanmazdı. Güvenmezdi onlara, gerçek arkadaşlık hissiyle ona yaklaşmayacaklarını düşünüyordu. Aşk, sevgi ve arkadaşlık duygularını hep çıkar temeli üstüne oturtmuştu. Belki de yanılıyordu kimilerinin hakkında, sonuçta daha toy sayılırdı. Ufak bir şehirde ne kadar geliştirebilirdi ki kendisini? ..
Her zamanki gibi dışarı çıktığında, önce çamların oraya yöneldi beton yığınlarının arasından. Sonra çamların hayat dolu havasını içine çekti. Bir iki tur atıp yemek yemeğe giderken,çevrede bulunan 15-20 çocuk arasından başka sınıftan ondan hayli küçük boylu biri yanına yaklaştı.. “Naaaber havalı yavru? ” diye alaycı alaycı takıştı... O sıra kafası dalgın dalgın öne eğik şekilde yürürken,böyle bir alayı beklemiyordu. Adımlarını yavaşlattı ve başını yerden yavaşça kaldırıp, soruyu sorana doğru baktı; “Adam gibi sorarsan cevap veririm! ” dedi. Diğeri diklenip, elini onun çenesine yöneltti, “Baaak sen, sen adam mısın ki ben sana adam gibi sorayım! Baban dün gece kim bilir hangi yabancının koynundaydı! ” diye dikleşti. Bir terkedilmişlik duygusuyla kan beynine sıçradı, yumruklarını sıktı. Ama çevredekilerin fark etmemesi için sessizce “Az gelsene sen! ” dedi ve çocuğu okulun arkasına götürdü. Bir yumruk vurdu, bir yumruk daha vurdu.. Yetmedi, oralarda gördüğü demiri eline aldı. Çocuğun bedeni inen darbeler sonucu mosmor olmuştu.
Ve kendi de yorulunca,ne yaptığının farkına varır gibi olmuştu. Beş on saniye soluk alıp verdi ama hıncını alamadı. Merdivenin altında bir telis çuval gördü. Çocuğu kaldırdığı gibi çuvalın içine attı. Ve çuvalın ağzını bağladıktan sonra kuytu bir köşeye attı. Bir iki derin nefes çektikten sonra, elini cebine sokup paketten sigarasını aldı. ve Sonra yemek için okulun yanındaki lokantaya gitti.Ama okula döndüğünde tedirginliği hâla gitmemişti.Merdivenlerden çıkarken müdür yardımcısını gördüğünde sıcak terler akıyordu. Sınıfa girdi ve ilk derse girdikten sonra arkadaşlarına rahatsız olduğunu ve izin kağıdı alıp eve gitmek istediğini söyledi. Teneffüs bitmek üzereyken müdür yardımcısının odasına girdi. İzin kağıdını aldıktan sonra okulun arkasına gitti ve çuvalı omzuna aldı. Ve okulun duvarına koydu. Bir eliyle çuvalı tutup, okulun duvarından atladı.Ve dolmuşa binip babasının işyerine gitti.
Çuvalla birlikte dükkandan içeri girdiğini gören dükkandakiler merakla ona bakıyordu. O ise sert bir biçimde dükkanın ortasında çuvalı yere fırlattı. Çuvalın ağzını açtı ve içindeki mosmor çocuğu gösterdi. “İşte senin pisliğin! ” deyip çocuğu çuvaldan çıkardı. Ama hala hıncını alamamıştı çocuktan. Üstündeki elbiseleri çıkartıp çırılçıplak meydana doğru salıverdi...
Kayıt Tarihi : 25.3.2006 01:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Ağdere](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/03/25/4-oyku-cuval.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!