Koyu ve bir yaz sonu yalnızlığı bu. Alışkanlıklardan uzak, dinlenen şarkılardan uzak yeni şarkılarla tanışmak, kışın sonlanmasından yaz ortalarına kadar geçen bu günler zor yaşam günleri idi, gerçek olan bu…
Ayrıca düşlerden uzaklaşmak için yolların kıvrımlarında zifiri karanlık zamanların içindeki yolların ıssızlığında kendi gücünü yakalamak belki de hoş olan buydu…
Yarınsız düşler olur muydu sevgili, düş kurmanın da zamanı olur muydu sevgili, kayıp zamanları bilir misin sen sevgili, yokluğa çıkar ucu yaşamın sensizlikle derken, sensizlik yaşamın içinde olur muydu sevgili, neyse boş ver sen yoksan zaten hiç biri yok sadece kesik nefesler olmayı öğreniyor insan...
Duvarlara çarpıyor bakışlarım, bakışlarımın ardı siyahlaşmış, göz göze fazla gelen nefes almalar bunlar, sadece düşlemek, sadece umut, sadece ağıt sarmalanmış düş kurmalarımızın ardına ve yokluk, sadece nefes almaya yeten bir mecal, ardı kararmış bakışların sonrası bir siyah düş ve umut nefesin yarısı ile tamlanan...
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman