Şahane bir bestesin, sen ey güzel İstanbul!
Dillerden hiç düşmeyen hoş bir terane gibi…
O füsunkâr bakıştan beklerim hüsnü kabul,
Döndürüp durma yeter çılgın pervane gibi...
Ne tarihler gördün sen, kaç devlet geçti senden?
Uygarlık şerbetini kaç kültür içti senden?
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim