350 den 394 de Şiiri - Hacı Gürbüz 2

Hacı Gürbüz 2
863

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

350 den 394 de

KURUMUŞ YAMAÇ / 351

Eskiden gözlerim karşıya bakarken
Kamaşırdı ağaçlar açmış yeşilken
Kıymışlar sana böyle neden şıvgınken
Ağladıkça ağlanası bir hali var

Yemyeşildi bizim bu karşı ki yamaç
Kırılsın o elleri kesenin ağaç
Şimdi başı koyunu keçiye muhtaç
Ağladıkça ağlanası bir hali var

Durmaz olmuş artık tilkisi tavşanı
Konmaz olmuş çimene kuşu kargası
Yanıyor güneşten gölgesiz toprağı
Ağladıkça ağlanası bir hali var

Gürbüz der ki en büyük nimet toprağı
Seller çıkarmış çakılını taşını
Bülbüle güle hasret koydu başını
Ağladıkça ağlanası bir hali var
H.Gürbüz.14.04.1996

352 / SEVMİŞEM OOY SEVMİŞEM BEN

Poyrazdan esen rüzgârı cennet gibi şu doğayı
Kırları, dağı, ormanı sevmişem oy sevmişem ben

Gelmedikçe beklemişem bekledikçe hep sevmişem
Bak turnalar bile döndü karı yağmuru sevmişem

Yalnızlığı yaşamışam kurumuşam yaprak yaprak
Yanmışam ki cayır cayır inadına tütmemişem

Hep bakmışsam yollarına yalvardım ulu tanrıya
Tutmamıştır o sözümü kadere sitem etmişem

Şansına pişti oynamışam gelmez oldu zalim velet
Gürbüz'üm hep ütülmüşem ütülüp oy sevmişem ben

H.Gürbüz.27.01.2014

353 / GÖNÜLLÜYÜM UĞRUNA

Nisanda çağıldar dereler çaylar
Erenler gönlünde başlar sevdalar
Duramaz önünde çöl çöp ve taşlar
Silip süpürmesi bir sele bakar

Konuşur susmaz şu kırklar yediler
Sazlar deyiş söyler semah dönerler
Ya Ali dedikçe çakar şimşekler
Bize de gelmesi bir güne bakar

Gürbüz'üm ölüm dayansa can evine
Dönenler dönsün ben dönmem geriye
Yol oğluyum yolumuz ehlibeyte
Uğruna taşıdı bir cana bakar
H.Gürbüz.14.04.1997

354 / YALNIZ KALDIK BİTANEM

Düşünüyorum da yine yalnız kaldık
Elli yıl önce ki gibi bunun için mi evlendik
Yuva kurduk bir gül gibi büyüttük besledik

Oku dedik gittiler evlendirip uçurduk yuvadan
Şimdi aramıyorlar bile unuttular bizi
Her bir parçamızı deli bir poyraz savurdu sağa sola
Bedenimiz evimizde aklımız dolaşıyor
Onlarla birlikte gezinir gurbet ellerde

Dillerimiz dualarda gözlerimiz yollarda
Kulağımız postada telefonda
Yanıma gel bir tanem tut ellerimden
Ellerimiz bari ayrılmasın birbirinden
H.Gürbüz.07.05.1998

355 / DAHA BUNUN SONU VAR

Her değer kural yıkıldı cehalet geldi cehalet var
Sırlar birer birer çözüldü şekerle bal yapan arı var
Utanç yüz kızarması kalmadı artık
Dacı kardeş demeyip piçler kimlere soyunmadılar

Ana babayı tanımayan evlat yetişti evlat var
Kuran din karma karışık çoğaldı açlık cehaleti
Kanar durmaz yara var kandırılmış gençlerimiz
Kuzunun kurdu yiyişi var

Politika sade dillerde borçla ayakta ülke var
Gürbüz'üm bakıyorum da eciş bücüş düştü yollara
Dünyayı cehalet bitirecek hele durun seyredin böyle
Daha bunun sonu var
H.Gürbüz.23.06.2012

EKİM AYINDA / 356

Ademi kovunca Allah hoş cennetinden
Cebrail’le bir çift öküz saban gönderdi
Aç avcunun ne düşecek kaderine dedi
Birine tohum birine de umut düştü
Tâ o zaman başladı çiftçilik işleri

Seyrediyorum karşıda ekin ekeni
Kararttı tarlasını attı çift köteni
Toprağı tapanla halı gibi düzledi
Ekin ekmeye başladı çatlak elleri
Ekim ayında

Tohum Gübre düşünce toprağın bağrına
Çiftçinin kalbinde hayal düş oluverdi
Askerine haşlık kızına kalem çanta
Umut hemen yeşerdi kalbin kıyısında
Ekim ayında

Çok şey de düşleyemez çiftçimiz aslında
Biliyordu ki çiftçilik hep kumar işi
Girdileri o kadar çoktu ki zor ekti
Düşününce dilde duâ çoğalıverdi
Ekim ayında

İneğin yanına bir düve bir de dana
Bilezik taksa eşinin boş koluna
Hayal etmek fakire parayla degilya
Deneleri düştü ne çıkarsa bahtına
Ekim ayında

Küresel ısınma geldi yağmur yerine
Zam başladı tohuma mazota gübreye
Gürbüz’üm soğuk karın altına verdiler
Bir umut ekti gülümseyen gözleriyle
Ekim ayında
H.Gürbüz 15.10.2021

BİLEMEDİLER / 357

Gözlerim kiminle buluşursa buluşsun
Ben gönüllere sevgi dolu kor ateştim
Akardım kalbe hızlanır kalp atışları
Dünyada çaresiz vakaydım sevmediler

Her gece sevmeyi düşünüp düşlediler
Hayaline alıp evirip çevirdiler
Gelince mantıklı karar verme zamanı
Ben olumsuzluk ekiydim olmaz dediler

Gözleriyle yürekte çaresiz sevdiler
Onlarda korkak durgun sessiz dilsizdiler
Aydınlatsam da onları bir Güneş gibi
İlkindi olmadan üfleyip söndürdüler

Taklitten dostluklar arkadaşlık ettiler
Gözlerime sığınıp sarılıp öptüler
Suçlu Gürbüz'ü sanıyor akıllarınca
Bu kaderimi yazandı bilemediler
H.Gürbüz.10.03.1996

SENDE UNUTU OLURMU / 358

Zaman eline bıraktım kendimi
Rüzgar eser her gün doğar güneşi
Bakma bana çek kendine gözleri
Sende unutuver beni olur mu

Denizde kumsalda yüzmek var ‘iken
Benimle çöllerde piknik olur mu
Bir daha sevmeye gücüm kalmadı
Sende unutuver beni olur mu

Anlattım halimi tatlı bakışlı
Boş bir çuval sence dimdik durur mu
Zaten yaktı senin gibi birisi
Sende unutuver beni olur mu

Fırtınadan şiddetliydi sevgimiz
Yine de dindi sen unut olur mu
Gürbüz'ün sevgisini de çaldılar
Sende unutuver beni olur mu
H.Gürbüz.24.11.2014

359 / BANA SAKIN DOKUNMA

Bana bu günlerde sakın dokunma
Sararıp solduğum bir günlerdeyim
Hasretinle bana ceza çektirme
Sevmişsem söyle suçum ne benim

Kaybolmuşum dağlar hasret içimde
Melik saçları dökülmüş döşüne
Gözü düştü gözlerimin içine
Sevmişsem söyle suçum ne benim

Sevda gül, diken olmuş kaderime
Kalbi pas tutmuş gerek yok kilide
Gürbüz'ün çektiği sevgiyle çile
Sevmişsem söyle suçum ne benim
H.Gürbüz.01.06.2011

360 / ANLATAMIYORUM NEDENSE

Dilimden süzülür özlemle ismi
İçimde tepiniyor bak sevgisi
Duvara anlattım anladı beni
Sana anlatamıyorum nedense
Rüzgâra anlattım hemen de esti
Şimşeğe anlattım hırsla gürledi
Buzu karı dayanamadı eridi
Sana anlatamıyorum nedense

Toprak kurtuluşun benim gel dedi
Sazlarsa bendeki delice seni
Tellerim ağlattı bütün evreni
Sana anlatamıyorum nedense

Gürbüz'ün nedense bunca çilesi
Nasıl etsem de bitmiyor hasreti
Güneş anlar Ay’ın gözleri nemli
Sana anlatamıyorum nedense
H.Gürbüz.02.05.2014

361 / DÖKÜLEN YAPRAKLAR GİBİ

Fark etmemişim ilkbahar gelmişte
Şu güzelliğe bak yalancı cennet gibi

Unutamadığım böyle bir ilkbaharda
Kaybetmiştim kalbimi bulup aldı birisi ben de istemedim geri
Kalbimi kaybedince bir sonbaharda doktora atamadım bir adım
Sağlığımı da kaybettim o gün bugün dönmedi geri

Engellinin neyi olur ki kalan küçük hayallerimdi onunla yaşıyordum
Artık ellerim abim ayaklarım yiyenimdi
Onları da tanrı aldı yüzleri yürekte gizli
Beraberinde götürdüler Gürbüz'ün hayallerini
H.Gürbüz.08.05.2002

KASIM AYINDA / 362

Kasım gelince romantik yürüyüşler yaparken ayaklarımızın altında kurumuş yaprakların çığlık sesini duyarız kulaklarımızda bir zaman bizde taze ve güzeldik der gibi hayat dolu her şeyde olduğu gibi zaman onlarında sonu olmuş Kasım ayında

Dağ köyü soğuk çetin olur bizim buraların güneş gider gitmez iliklerimize kemiklerimize kadar donarız üşürüz ister istemez hazırlanırız kışa elmaları, asmadan üzümleri topladık kış odunumuz kesildi ormandan aldık buz gibi bir telaş düşüp dolaşır içimizde Kasım ayında

Bir hüzün çöker içimize derinden derinden kanar durur seksen üç yıldır içimize içimize sonsuz bir aşk acısıdır ona duyulan on kasım yüreğimiz kalbimiz ağlar durur mavi gözlerine atam Atatürk diye diye Kasım ayında

Poyraz sert eser yağmur yan yan yağar sabahları soğuk ciğerine ciğerine dolar kar kokusu gelir sanki dağların ardından doğanın ağaçların meyvesi alınmış yaprakları dökülmüş kalmış çırılçıplak ağaçta siktirin gidin der gibi gidenlere bırakmış kendini zaman denen ilacın insafına Kasım ayında

Gün düşen yanım ısınsa da kuz tarafıma kıra düşer üşür gürbüz ün romantik yanları bir hüzün çöker gönlüne inceden ince bir sızı seni düşündükçe özler özler tüm bedeni seni sensiz uzakta titrer anıları dudaklarında Kasım ayında

H.Gürbüz 11.11.2011

GENÇLİK FIRTINASI / 363

Delidolu genç arkadaş
Uslanıver biraz sırdaş
Dağları sen mi yarattın
Gençlik fırtınasındasın

Rüzgâr deli eser yarın
Sense daha bugündesin
Şeytan olmuş arkadaşın
Gençlik fırtınasındasın

Nefsini öldür ölmeden
Yoksa kaybediverirsin
Bu gençliğini elinden
Gençlik fırtınası esen

Lütfen eller uzak dursun
Genci öldüren demirden
Gürbüz'ün alana sözüm
Gençlik fırtınası esen
H.Gürbüz.19.09.1996

BENİM BAYRAMIM / 364

Gelgitler yaşıyorum seni düşündükçe
Yakamozlarım söner kara gecelerde
Damlacıkların yüzüme vurduğu gibi
Buz gibi soğukluk hissettim yüreğinde

Daha mutlu olacaksan uzaklaş benden
Sevmişsen tek bir gün olsun esersin yellen
Ayım güneşim yıldızları topla ellen
Ruhumsun dönene kadar karanlıktayım

Bir kelebek olup konsan sevgi dalıma
Dökersin yerlere bütün yapraklarımı
Sensiz yüz yıl dursam da bu gönül dalında
Hamım sensin versen tebessümü tadımı

Bâdesi sensin gerisi ne yapsam da boş
Gürbüz'ün sensiz sessizim bu gönül sarhoş
Dönersen bana uçar bedenden bu can kuş
İşte o gün olacaktır benim bayramım
H.Gürbüz°10°10°2013

365 / KAPKARA GÖZLERİNDE

Gözlerin gözlerimle ansızın buluşuverince
Denizde sanırdım ben kendi kendimi
Gelgitlerinle yakamozlar gibi pırıltınla
Akıp gidersin kalbime alıp götürür beni

Oysa ben hiç deniz görmedim ki
Olsun yine de binerdim gözlerinde kayığıma
Açılırdım seninle sessizce koylarına doğru
Kapkara gözlerinin kuytusunda kaybolurdum

Akıntı nereye götürürsen çaresiz oraya beni
Dalgalar oldun bazen çarptı şu sineme
Hasret oldu vurdu özlem oldu vurdu
Sensin diye dayandım dayana bildiğimce

Fırtınaya yakalandım bir gün senin denizinde
Gürbüz'üm Ben senin içine sen benim içime
Martılar şahit olsun yarın mahşerde
Battık tertemiz senin öldürdüğün tertemiz sevgimle
H.Gürbüz.16.01.2014

366 / BULURUZ YOLUMUZU

Gelirken kaybettik bizler yolumuzu
Ve güzel doğru olan her şeyimizi
Hangi yoldan geldiğinin önemi yok
Önemli olan nereye gitmemiz gerektiği
Nereye varmanızı bilmek önemli

Peygamberimizin mezhebi mi vardı
Ama Gürbüz'üm bizim var olmuş
Hangi mezhepten hangi yoldan gelirsen gel
O yolda dosdoğru geriye dönersen eğer

O yol önce Ali’ye sonra Peygambere
Daha sonra Kuran’a sonra Allah’a döner
Allah’a varan yolda mezhep anlamını yitirir
Geriye dönersek buluruz kaybettiğimiz her şeyi

H.Gürbüz.12.19.2013

367 / SEÇEMEDİM SEÇİLMİYOR Kİ

Derdim dökmek isterim dosta bazen
Dostluğa muhtaçtı bu kalple beden
Kime sığındıysam oldu bir yılan
İnsanı seçemedim seçilmiyor ki

En yakınlarım vuruyor darbeyi
Düşmanlardan yanı mı oldun emmi
Şüphe eder oldum kendi kendimi
İnsanı seçemedim seçilmiyor ki

Kimi sığındı korkudan zorbaya
Para Allah olmuş kimine hâşâ
Tatlı konuşur dilleri yanında
İnsanı seçemedim seçilmiyor ki

Bizim köpekte kediyle yaşıyor
Diken aşlayınca meyve veriyor
Bütün canlıyı seçtim seçiliyor
Gürbüz artık insan seçilmiyor ki

H.Gürbüz.10.07.1996

KİM BAKAR / 368

Bakıyorum yollara özlemle kederle
Bilsem de yine de başlarım beklemeye
Her gün işimin başında sizi var gibi
Dönmemek üzere gitseniz de peş peşe

Geliyor aklıma uçup giriyor içime
Keşkelerim diyorum hep içimden keşke
Müebbet mapus yatsalardı ikisi de
Yerleşselerdi yemene, hem de peş peşe

Görüyorsanız bakın şöyle bir halime
Çoktan gelirdim hem de çoktan peşinize
El teselli eder mi bu evdekileri
Gitmek buradan en kolay iş, hem de peş peşe

Gürbüz'üm söyleyecek sözü çok bilseniz
Kimseye muhtaç olmaz siz bilirsiniz
Zaman gelir bir gün kavuşuruz hepimiz
Sorarım size nasıl gittiniz peş peşe
H.Gürbüz.01.10.2000

NE FAYDA / 369

Sen gönlümün yandığını bildikten sonra
Bana arkadaş dostum der dese ne fayda
Bakışı yârin kalbime değdikten sonra
Güzel gözlüm abi der dese ne fayda

Güller gibi güzel bakar güler gözleri
Çiçek açar yüzü baldır konuşur dili
Batar kalbime şimdi özlemi hasreti
Bana bitanem gülüm der dese ne fayda

Gürbüz'ü gelir bulur gece rüyasında
Sarıp sarmalar sıcacık alır koynuna
Milyonlarca kez sevgiyle şu kulağıma
Senide seviyorum der dese ne fayda
H.Gürbüz.01.08.2012

KUZENİN HALLERİ / 370

Gülüşleri güzel yeşil gözleri parlak
Bit düştü başına yok ki tarasın tarak
Çayda kurbağa tutar bağırtır vırak vırak
Benim kuzi'nin köydeki çocukluk halleri

Samanlı manda bokundan odun mu olur
Alır durmadan duvarlara şap şap vurur
Çıkmış erik dalına bin bir hayal kurur
Benim kuzi’nin köydeki çocukluk halleri

Deli kız çocukla kuşlara kapan kurar
Akılı serçe etinden karın mı doyar
Halam seni döve döve dizini kırar
Benim kuzi'nin köydeki çocukluk işleri

Keçi çişinde ağılda fındıkları toplarmış
Taşla kırıp kırıp keyifle yemeye bakarmış
Eti puf almaya hep yumurtaları saklarmış
Benim kuzi’nin köydeki çocukluk işleri

Göçtü gitti İzmir’e de kurtulduk ondan
Beş taş oynar tembel gelmezdi okuldan
Maziden anlattı oradan buradan
Anlatınca yazdım gülüş okur sonradan
H.Gürbüz 04.04.2021

371 / GİTME BİR GÜN DAHA KAL

Şu kaderin cilvesine bak
Geçiyor zaman durmayacak
Olur mu senle bu kadarcık
Gitme nolur bir gün daha kal

Sarılmak isterken boynuna
Merhaba demekle yetindim
Gözlerim yalvarır delice
Gitme nolur bir gün daha kal

Söylemek istediklerim var
Kalpten kalbe izin yok saklar
Zamanı boşuna geçirdik
Gitme nolur bir gün daha kal

Gürbüz duâ ediyor duâ
Yoluna engel çıksın engel
Doymadım bakmakla yüzüne
Gitme nolur bir gün daha kal
H.Gürbüz.10.09.1996

SADAKA GİBİ / 372

Çocukluk etti küstürdü sözleri
Canımın içi aç tüm pencereni
Biliyorsun seni çok sevdiğimi
Gitti bak net kapının dilencisi

Huzursuz etti sözlerim öyle mi
Duruyum kalbinde senin demiştin
Unuttun bak vefasız sözlerini
Karşılıksız canım diye seveni
Zevk mi alıyorsun üzgün olmama
Melekler şahit sözlerin aklımda
Güzel bir tek sözünü duymak için
Dilenci ettin hep beni kapında

Oyuncak mı Gürbüz'ün bu sevgisi
Biliyorum ben kalbinde geçeni
Atta bir güzel söz sadaka gibi
Alsın gitsin kalbinin dilencisi
H.Gürbüz.23.02.2013

373 / GÖMDÜM İÇİME SENİ

Baksana bir sonbahar daha geçti
Ayrıldı ağaçlar yapraklarından
Beklemekten bitti bak ümitlerim
Sense yârim hâlâ yoksun yanımda

Her gün okuyorum mektuplarını
Ezberimde yazdığı satırları
Yırtıp attım kızıp gözyaşlarıyla
Sense yârim hâlâ yoksun yanımda

Esirgedin Gürbüz'e bir selâmı
Biliyorsun gönlümdeki feryadı
Öldürüp gömdüm tâ içime seni
Sense yârim hâlâ yoksun yanımda
H.Gürbüz.25.09.1998

374 / AVRUPALI OLALIM DİYORUZ

Bizde Avrupalı olalım diyoruz
Komik gülünç duruma düşüyoruz
Onlar ilim bilimle uğraşıyorlar
Biz her aileye bir cami yapıyoruz
Uzayda teknolojide yerleri var
Hastalara güvence ilaç tedavi
Bizde ümitsiz hasta engelli ölüm
Uğraşımız hep Ali dost Veli dost

Onlarda iş güvencesi yürüyüş grev
İnsan hakları sendika hak ve hukuk
Devlet güvencesi altında özgürlük
Biz okula, ekmeğe giderken ölüm

Gürbüz'üm artık inanmaz kimse size
Gizleyemezsin gerçekleri bu sisle
Dünya küçüldü girdi şimdi bir cebe
Biz böyle sanıp güldürmeyin kimseye
H.Gürbüz.06.04.2013

375 / UNUTMUŞSUN BENİ

Bin bir güzel dileklerimle temennilerimle her sabah sana koşardım Kordum sefer taslarına ayrı ayrı aklıma Allah ne verdiyse alır dilime koşarak birinde aşk birinde sevgi bazen de yeşil bir elma paylaşırdık dizeler dilimizde akşama kadar

Ne çok şey paylaştık seninle en mahremimizi bile gözlerinin içime değdiğini hissederdim uzaktan bile akşam bekledim dört gözle doyamadığım sesini duymayı öyle arzulardım ki bana sevgi sözleri mırıldanır sahip çıktığını hissettirirdin bana ve sevgimize

Güçlüydün umutlar hayaller aşılıyordun sevgiyle her gün sarıp sarmalıyordun benliğimi gecelerden korkmazdım en karanlık kuytularda bile senin sevgine sarılır uyurdum kurşun geçirmez bir zırh gibi örtünürdüm üstüme

Ben seni böyle sevdim sorgulamadan kapında sevgi dilendim utanmadan bu sabah sen uyurken baktım heybendekilere gidiyorsun

Bir gözüne götüreceklerini koymuşsun her şeyini almışsın da bir beni unutmuşsun yalancı
Öbür gözünde bir nimet gibi dökülmüş paramparça olmuş kiminin ömür boyu arayıp ta bulamadığı sevgimi ve aşkı bırakmışsın öylece

Bir gözü senin olsun heybenin dayanabilir miyim bilmem özlemine hasretine öbür gözünü silkele giderken ne olur dökülsün sevgim karışsın toprağa

Ya yeniden açıp çıkar yeryüzüne kardelen gibi yada biri alır kor ömür boyu kalbine bir nimet gibi Gürbüz'se kıyamete kadar unutmayacağım sözlerini kaybetmeyeceğim yüreğimden sonsuz sevgimi

H.Gürbüz.14.02.2012

376 / ANLADIM GALİBA

Seni niye unutmadığımı anladım galiba gizlice severken seni hayalimde hep gezerdik beraber gönül bahçelerimde papatyaların, güllerin, menekşelerin arasında sonra gökyüzüne çıkar samanyolunda yıldız toplardım sana

Hasretine özlemine yana yana seve seve dayandı bu yürek yıllarca ne acılar çektim karanlık kuytularda gözyaşlarıma dayanamayıp kaç kere intihara kalktı yastığım kurtarıp sarıldım senmişsin gibi sabahın ilk ışıklarıyla

Allah biliyordu ya bir de sana anlattım seni nasıl sevdiğimi yürekten tertemiz duygularımı, serdim kalbine yüreğine

Türkü tadında anlattım şiir dilinde yazdım bir kelebeği kanatlarının narinliğinde anlatırken sevgin damla damla damlardı kirpiklerimden

Gündüz hayalimdesin gece rüyalarımda ne yapsam da ne etsem de anlatırken duygularımı sevgimi damla damla aktım da boş kuyu gibisin seni dolduramadım

Unutmayı denedim kaç kez kaç kez söz verdim kendi kendime olmadı yâr olmuyor bir türlü ya ben anlatamadım ya da sevemedin işte sevmesen de vaz geçmem ki senden bir günlük bir ihtimaldi beni sevebileceğini düşünmek

Seni niye unutmadığımı anladım ruhun rüya melekleri gerçek sevenlerin ruhlarını uyurken bedeninden çıkıp gitmesine izin verirmiş sevenlerin ruhlarını sevdiğiyle buluşmalarına izin verilirmiş

Rüyalarda her buluştuğumuzda Gürbüz'e taşıdı Ruhum seni bana bu yüzden unutamadım seni galiba

H.Gürbüz.11.04.2014

ŞEKERİM / 377

Gözlerimi kapatıp otuz beş yıl geriye gidince şöyle orada kara gözlerinin içi gülen neşeli hayat dolu cıvıl cıvıl konuşan çoğu sohbetin sonunda kahkahasını koy veren şekerimi görüyorum

Evlendi kurdu yuvasını gurbet hasretlik uzaklık girdi araya yılda bir iki anca görebiliyorduk memlekete geldikçe hayata karışıp gitti eşiyle şekerim

Üç yıl mı beş yıl mı mutlu yaşadı sonra hayat onu en büyük acıyla acılarla sınadı onu evlât acısı bir iki derken gözleri gülmez kahkahası duyulmaz oldu son anda çaremi geldi de çıkardı kuyulardan şekerimi

Birazcık nefes aldırdı hayat ona biraz sükut ne acılar kalıcı nede mutluluklar bu hayatta hepsi gelip geçici birazcık mola vermişti sadece hayat şekerime

Babanın ani kaybı annenin hastalığı sonunda onunda bu dünyadan ayrılması sonucu gene hayat ağlattı şekerimi

Böyle böyle geçip gitti hayatın yarısı şimdi biraz yorgun biraz eksik olsa da hayat devam ediyor umutlar da var elbette içinde yarınları güzel olacak inşallah şekerimin

Şekerimi anlattım ya aslında çoğumuzun hayatı da böyle acılar var tatlılar var ölümler var umutlar var bunları çelik olsa eğilir taş olsa erirdi insanoğlu taştan bek gülden naziktir

İnsanoğlu çok güçlüdür bunlara hep dayanır Allah kimseye çekemeyeceği acılar vermesin yeterki gurbet işte yanında olamasak ta uzaktan acılarına üzüldük mutluluğuna sevindik şekerimin

H.Gürbüz 03.06.2021

YUSUF DAYIM / 378

Güzel bir insan var yaşadığım köyümde
Anlatırlar gençliğini bir elinde balyoz
Kucağında yaptığı taş iyi taş ustasıymış eskiden

Yakışıklı hem de çelik gibi bir vuruşta çakarmış çiviyi
Evlenmiş olmuş çocukları yalancı dünya hali
Almış eşini elinden dağılmış yavruları
Şimdi yalnız ve yaşlı umutsuz bakan gözleri
Titreyen elleri kirli gömleği bir birinci bir kibrit
Gürbüz'ün yaşıyor dayısı ölümü özlemiş gibi

H.Gürbüz.20.09.1996

DENK GELDİKÇE / 379

Sıkıntı çöker içime
Yazamıyor kalem bile
Gönlümün bir yası olur
Bayram düğün denk geldikçe

Çalar davullar düğünde
Hasta oynamaz bir yerde
Para hiçtir olsa bile
Bayram düğün denk geldikçe

Baba gardaş yok çoğumuz
El öpsek gülse yüzümüz
Gurbette yolda gözümüz
Bayram düğün denk geldikçe

Gürbüz'ün işi sıkıcı
Kalabalık olur başı
Rakı içer çatar kaşı
Bayram düğün denk geldikçe
H.Gürbüz°21°09°1996

BABAM SAĞOLSUN / 380

Daha on beş yaşında
Arife günü akşamında
Vurdu insafsız arabama
Babam sağ olsun

Yeterki canım sağyağ
Yapılır demirden araba
Kızmadı bir kere bana
Babam sağ olsun

Babammış benim servetim
Arabasız da yürür giderim
Çalışır geri öderim
Babam sağ olsun

Ummadığım kadar sevgi
Beni görünce mutluluğunu gizledi
Araba maf olmuş gözü görmedi
Babam sağ olsun

Korku değilmiş sevgisi
Saygıymış onun bu yöntemi
Değeri biçilmez baba sevgisi
Babam sağ olsun

Gürbüz'üm yiyenim yaptı bir kaza
Şiirime oldu bir mana
Babalar dille tarif edilmez amma
Yeter ki babamız sağ olsun

H.Gürbüz.21.05.1996

VALİDE BAĞ / 381

Yatılı derler yeğenin okula
Kızlar okur işte hasretle gamla
Bizim lisenin adı valide bağ
Elbet biter bir gün dönerim amca
Babamın rızkıyla okuruz burada
Sınav soru engel olamaz bana
Yoksulluk düşürdü beni de yurda
Mesleği alıyım dönerim amca

Bir ben miyim burada yüzlerce kişi
İlim irfan şimdi hepsinin işi
Sıla özlemiyle yanıyor içi
Yatılıda biter dönerim amca

Yanık bir türkü çalıyor birisi
Yastığı kucaklar ağlar yarısı
Bir kaç kuruş kaldı harçlığın hepsi
Bu da yeter bana üzülme amca

Yıl boyu sevincim tatilim benim
Ana baba kardeş oynar gülerim
Gürbüz'üm Yeğen duygusunu yazarım
Yiyenime armağan bu şiirim
H.Gürbüz.11°09°1995

O SESİ ÖZLEDİM / 382

Uzaklardan gelen bir pıtırtı bir tıkırtı sesi var
Çırpınıyor içimin derinliklerinden duyuluyor
Yüreğimin kanatlarında hissettim ayak sesini
Gelsin başım gözüm üstüne hoş gelsin sefa gelsin
Kilometrelerce uzak olsa da tanırım bu sesi

Gürbüz ise tanıyor tanıdık yabancı değil bu sese
Kanatlarının çırparak bana doğru geldiğine
Aşk gibi sevgi gibi içime yaklaştı yakar beni
Belki üzecek salacak hasrete özleme kim bilir
Uzaktan duyuyor içim tanıdık bu pıtırtı aşk sesi.

H.Gürbüz.12.02.2013

ÇAĞRIM / 383

Benim ülkemde her nimet var
Sen yoksun senden başka yetişmedi
Ekmek var aç da çok
Kan dökense kardeş kardeşe
Niye Sen yoksun
Demokrasi var uygulayan yok
Kavgalar hep cep ve koltuk
Niye Sen yoksun

Sen ölmedin ölmeyeceksin
Gönlümüzde ya geri gel
Ya birini gönder Gürbüz'ün çağrısı
Mustafa Kemal’i bize yollayan ALLAHA

H.Gürbüz.01.04.1996

ÖĞRETECEK HAYAT SANA / 384

Açıktı girdim körpecik yüreğine
Kelebeğin telaşıyla karşılaştım
Uçup gidecek gibi pır pır kalbinde
Tut beni diyordu yüzü gözleriyle

Çalamam ben körpecik o yüreğini
Kıramam senin pır pır eden kalbini
Git yoluna kelebeğim sevme beni
Hayat bu değil senin sandığın gibi

Zaman bu öğretecek sana elbette
Düşecekler ağ alıp biri peşine
Kiminden belki kaçıp kurtulacaksın
Kimi de düşürecek ağına seni

Taş gibi olacak bir gün o yüreğin
Nadir rastlayıp ta gülümseyeceksin
Bu Gürbüz’ü hatırlayıp seveceksin
Aklın başa gelince yürekten benin

H.Gürbüz.11.09.1996

385 / OKUDUKÇA ŞAİRLERİN ŞİİRLERİNİ

Eski ünlü şairlerin şiirlerini okudukça
Utanırdım kendi yazdığım şiirlerimden
Sobaya çok sokup ta yaktım şiirlerimi
Daha güzelini yazmak için defteriyle

Okudukça şairlerin şiirlerini teknik kokuyor bilgi kokuyor edebiyat kokuyor
Hissediliyor ekranda cümleler fareyle en güzel şekilde dizilişini
Bin bir cümleyle dans edilmiş emek verilmiş göz nuru değerli kıymetli
Bazen de bir şiir düşer gelir dizelere kimsenin beğenmediği
Okudukça yaşanılmışlık kokar biraz eksik kısır cümleler yavan
Bir köyden öbür köye kadar giden tere yağ kokusu gibi
Buram buram ilham kokar sevgi aşk kokar samimi değerli ve kıymetli

Koyup bu ikisini teraziye bilgiyi mi duygularımı yazmalıyım
Yoksa fark etmez mi artık utanmamalı mıyım şiirlerimden
Gürbüz'üm kendi payıma

H.Gürbüz.01.10.2013

UTANMA / 386

Hiç gitmedin rüyalarımdan seninleydim
Gözlerin anılar kalbimde beraberdik
Mevsimleri yılları hep bir bir devirdik
Mutlu ol utanma sevdiğinden yeterki

Sende biliyorsun benim seni sevdiğimi
Saklarız içimizde ayıp günah gibi
Öyle sanırlar bu kalbi mi bilmeyince
Arama sorma unut unuttur seni

Gürbüz'üm senin mutlu olmanı isterim
Duyarsan beklerken seni ölüvermişim
Sakın hâ yüreğine üzüntü girmesin
Arada sırada bir sen mutlu ettin beni
H.Gürbüz°20°01°2013

SÖYLE BAKALIM / 387

Yüce tanrım bende şimdi yalnızım
Sen beni görürsün bense kör adamım
Birazcık da seninle konuşalım
Bu dünyada sen mi çok yalnızsın
Yoksa ben mi söyle bakalım

Sen mi öğreteceksin yalnızlığı bana
İstersen ben de öğretirim sana
Gürbüz'e sen mi yazdın bu yazıyı yazı diye
Dayanabilir mi bu kulun demedin mi hiç söyle bana

Hâşâ seni ben yaratsaydım kul diye
Bırakmazdım ki seni yapayalnız
Susuyorsun demi böyle cevapsız
Suçlular susar suçlumunsun yoksa söyle bakalım
H.Gürbüz.19.06.1996

388 / İNTİKAMIMI ALDIM SONUNDA

Bu dünyaya gelirken kıçıma vurulan tokatta
kızmış ağlamıştım intikam yemini ettim duymadınız
Büyüdüm okutamadı çiftçi babam toprakla boğuştum
delicesine tırpan biçerken alevlendi intikamım sezdirmedim

Babam buldu bana eşimi görmemiştim önceden yüzünü
el ele verdik meydan okuduk yokluğa
çocuklarımızı okuttuk yüksek okullarda unutmadım

Su gibi geçti bitti hayat denen zaman doğarken dövüp ağlatmıştınız
bakıyorum da bende sizi ağlatıyorum hakkınızı helal edin
intikamımı aldım içimden halinize gülüyorum
gidiyorum yalan dünyadan hoşça kalın bitti ömrün sonunda

H.Gürbüz.01.07.1996

389 / AŞK BİR KURŞUN KALEMDİR

İlgi sevgiyi doğurur, sevgiyse aşkı aşksa bir silgili kurşun kalemdir
Aşk gelince sessizce bedene tadına doyulmaz sevgiler yaşatır
baharda yeni açan çiçeklerinin içinde dolaşan arıya benzer
balın tadından çiçeklerin güzelliğinden kokusundan sarhoş olursun

İlgi bitince kalem ters döner başlar her gün yavaş yavaş silmeye
sonunda kalsa kalsa izi kalır seven bir yürekte
Kalbinizde sakladığınız bir inci tanesi varsa
onunla çıkınca son merdivene bilerek bir kere düşür kalbinden
durana kadar tin tin tin mi çıkıyor sesi Altın gibi
yoksa tangır tungur boş teneke gibi mi

Aşığın kara gözü kör olur görmek yetmez
bazen sesini de duymak gerek imzayı çakmadan deftere
kalbinde sakladığına değer mi değerli mi görmek bilmek duymak gerek
Aşk bir kurşun kalemdir ya yazar geçer ya çizer geçer ya deler geçer
Gürbüz'ün sözü hayat sevdikçe güzel
H.Gürbüz.09.01.2014

390 / TOZ OLDU GÖZLERİMDE

Zirvesine ulaşamam sandığım koca koca ulu dağlar
Birden küçülüverdi gözlerimde
Ne altından akan billur gibi suyun nede üstünde taşıdığı
bin bir renkli çiçeklerinin güzellikleri kalmadı gözlerimde

Çöl olup gitti yüreğimde bütün o üstüne
toz bile konduramadığım değerli çiçekleri gözlerimde
Gönülden bir sam yeli esti tüm güzellikleri kuruttu
toz edip karıştırdı toprağa gözlerimde

Şimdi çapalayıp düzlüyorum koca koca dağları
toprağa veriyorum çiçekleriyle birlikte gözlerimde
Gürbüz'üm bıraktım şimdi hayatı kadere ve zamana
kim bilir yeniden açar çiçeklerim yağarsa bir nisan yağmuru gözlerimde

H.Gürbüz.03.02.2015

BİR BAŞINA / 391

Bir beni düşünüyorum böyle birde karşı tarlada yaşlı dul kadını otuzumda anladım ki dünya yalan öyle acılar gördüm yaşadık ki doksanlık yüzlük gibiyim sessiz durgun miskin yaşıyorum Kaybettiklerimi düşündükçe çok kazanmayı hiç düşünmedim yetiyor bana üç beş kuruşum

Ya o dul kadın birde çok yaşlı cin sabah kuşlukta ayakta davar mal bağ bahçe tarla azme bak la penceremden görüyorum da sırtında getirdiği odun tam bir tay çürür odunlar avlusunda halbuki dünya malına kime çalışır acaba Gürbüz`üm kimsesi de yok ya vay dünya vay dünya malına

H.Gürbüz°11°10°2001

DİLENMEDİM / 392

Kurumaya yüz tutmuş, içimde birkaç damla yağmur suyu kalmış bir kavak ağcıydım
Bir gün yanı başımda bir ses duydum şırıl şırıl akan ümit sevgi aşk suyu bir kaç yıl yanımda oldu sessizce konuştuk arkadaş dost olduk gizlice sevdim günden güne gözünün önünde kuruyordum yanımda o bakışlarıyla çağlıyordu yine de bir damla su dilenmedim
Bir sabah kalktığında gitmişti biri suyu baştan kesip alıp götürmüştü güneş daha yakmaya soğuk daha üşütmeye başladı fark etmedim onu öyle derin sevmişim ki her konan kuş kırıyordu artık bir dalımı
Bazen yıldızlara bakıp görüyordum onu zifiri karanlık geceyi yarıp hayali güneş gibi çıkıyordu karşıma böyle yürekten sevmişim seni tanrı bile acırdı halime yine de hayalinden bile merhamet dilenmedim
Yıllar geçtikten sonra turnalarla mektuplaşmaya rüzgarla konuşmaya başladık bana nasılsın diye soruyordu aynısı gibi kuruyordum biliyordu hâlâ onu sevdiğimi seziyordu sen nasılsın diye sordum ben koca bir deniz oldum der gibiydi sevindim sanki
Onca zaman yanındaydım niye gizledin beni sevdiğini sevdiğimi bilmiyor muydun biliyordum aslında dedi
Sen istersen okyanus ol sevme arama bir daha Gürbüz’e yeter yağmurdan bana kalan o bir damla hâlâ ilk gün ki gibi aşığım amma senden o kutsal aşkı dilenmedim

H.Gürbüz.04.04.2013

ANLAYAMAZSIN İSTESENDE / 393

Seni anlıyorum deme beni güldürme bir gün yatacaksın benim yatağıma canın sıkılacak arayacaksın bir dost bulamayacaksın
Susayacaksın yanarcasına alıp bir bardak su içemeyeceksin annen baban hasta olacak ölseler bile yardım edemeyeceksin her şeye aklın erecek gözün görecek kimi vah diyecek kimi oh der içinden hayatın hep dört duvar arası çıkamayacaksın dışarı
Hayallerin bile yavaş yavaş azalacak gündüz güneşe gece Aya aşık olacaksın arzularını içine bastıracaksın tanrıdan hep çareler dileneceksin Gürbüz'e seni anlıyorum deme beni de güldürme anlayamazsın istesen de
H.Gürbüz.20.09.1998

NOEL BABA / 394

Bugün şu noel baba var ya, onu kayalı pınarda yakaladım
çoban divana doğru gidiyordu
Söyle bakalım bu akşam erkenden çocukları uyutmak
hediye almak bunlar ne ayak ?
Doğruyu söyledin söyledin mantıklı bir cevap verdin verdin
beni ikna ettin ettin edemedin benden günah gider
Yoksa !

Kimse yok haydar elimde dağlar ıssız Tomi gözüme
bakıyor ısırmak için tırstı tabi
Dedi abi vallahi bunların hepsi hikaye,ben hanımla baş başa
kalmak için çocukları kandırıp erkenden yollarım yatağa
Noel Baba oyuncak hediye getiriyormuş sabaha diye kandırdım

Eeee dedim şimdi hâlâ niye devam ediyorsun bu soğukta
burnun kulağın sümük ?
Allah benim cezamı verdi işte masum çocukları kandırdığım
için sabah çocuklar kalkınca hediyemiz hani dediler yok
deyince çok üzüldüler

Masumları kandırmanın cezası da büyükmüş bana da bu düştü
Hani senin geyiklerin falan vardı biz böyle biliyorduk
Ne geyiği abi köyden köye gitmeye Eşek bile vermiyorlar
Şehirde ak bili bile zor alıyorum

Gürbüz'üm acıdım haline ya siz siz olun kendi çıkarınız zevkiniz
ihtiyacınız için hiçbir masumu
aldatıp yalan söyleyip kandırmayın bunu yaparsanız
Allah kalbinize göre cezanızı verir yeni yıldan beklentinizin mutlaka tersi olur

H.Gürbüz.26.12.2014

Hacı Gürbüz 2
Kayıt Tarihi : 23.2.2023 21:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hacı Gürbüz 2