Hayat maddiyatla olsa, can basardı darphaneler
Her şeyi paraymış gibi, sanıyor tüm zamaneler...
Zamanın tek muteberi, para ve şöhret olsa da,
Karun gibi zenginlerle dopdolu tüm hastaneler...
Maneviyat müflisleri, her şeyi maddiyat sanır,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
halil abi şiiriniz hakıkar dolu bir şiir alana göre sakın kaleminizi hiç susturmayın sizler kaleminizi susturduğunuz an şiirde büyük bir boşluk meydana gelir o boşluğuda farklı düşünceler doldurur
gönlünüz hoş kaleminiz daim olsun
saygı ve selamlar
Gönlünüzü candan kutluyorum ve teşekkür ediyorum... 10 puan +ant. Sevgiyle kalın can şairim...
Eski Şiirin Rüzgarıyla...
Öncelikle yeni şekil arayışlarının moda olduğu bir dönemde karalı bir dirençle 'geçmişimizden benzer bir esinti''yi denediği için Sayın TAŞÇIOĞLU'na teşekkür ediyorum.
Şiirin içeriğine gelince...
Sosyal yaşamı mercek altına alıyor Şair.Görüntülerdeki tip'ler ve temsil ettikleri kesitler üzerinden bir karşılaştırma yapmayı yEĞLİYOR.
Madde /Mana çatışkısının her dönemde var olduğu nesnel bir saptama.
Ama günümüzde toplumsal yapımızda temel kayması'nı ve kırılma'yı gözardı etmemiz olanaksız.
Her şeyin fayda üzerine kurulduğunu,meta'nın gücünü ve köşe dönmek için hangi yükselen değerleri izlemek gerektiğini bilenlere de ağır bir tokat indiriliyor aslında şiirde.
Çok çok güzeldi.Felsefi açılımlar vardı beyitlerde.
Bu harika sunumundan dolayı Sayın TAŞÇIOĞLU'nu kutluyorum.
Erdemle/selamlarımla.
Kimden : Günce Günce
Kime : halilşakir
Tarih : 16.02.2010 09:45 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [salincak] GAZEL...............YENİ ŞİİR
Ah bir anlatabilsek bunları zamanelere...
Kimden : hasanulusoy (Bay, 51)
Kime : halilşakir
Tarih : 16.02.2010 10:02 (GMT +2:00)
Konu : Yn: GAZEL...............YENİ ŞİİR
ağam, sanatın zirvelerinden gelen sedayı takdirle alkışlıyorum... saygılarımla
Akıl başta olsaydı dost bu gün olan olur muydu
İşbirlikçi hainlerle dolsaydı tımarhaneler
Adalet mülke temelse hakim savcı uyar mıydı
Gelir salına salına muzaffer gibi hainler..Mehmet Kındap
Kutluyorum güzel dost Saygılar
İnsanı insan yapan, beyninin içindeki düşünme tarzıdır.
Gazel öyle bir coşkudur, gönül sevgisini dostlara arzıdır.
Sn. Halil Şaklir Bey, Okudum.. çalışmanızı, başarınızı tüm gönlümle kutluyorum. Tam Puan... Sevgi ve başarı dileklerimle.
BU GÜZEL ŞİİRİNİZİ BEĞENİYLE OKUDUM YÜREĞİNİZE SAĞLIK KUTLARIM SİZİ KALEMİNİZ DAİMA UMUT VE IŞIK SAÇSIN SAYGI VE SEVGİLERİMLE +10PUAN
Gökteki parlak yıldızları indirsem yere
Aydınlatmazdı bu kadar güneş bile
Bizden Halil Şakir'e selam söyle
Gazel yazıp aramasın onda dürdane ::))
mükemmel bir gazel sunan degerli şair ağabeyimi kutlarım
Bu şiir ile ilgili 67 tane yorum bulunmakta