Otuzbir yıl önce bugün, hayatımın en önemli kararına imza attım.Onsekiz yaşımı henüz doldurmamıştım bile. Utangaç, ürkek, korkak bir şekilde ve adına “sevgi” deyip diyemeyeceğime karar veremediğim duygular arasında, bir erkeğin hayatına karıştım.
Coşkun akan iki dereyiz biz. Sularımızı aynı yatakta akıttık yıllarca. Bazen, yağan yağmurlarla çoğaldı sularımız, debimiz yükseldi. Bazen de kurak geçen mevsimler nedeniyle eksildik, sularımızın bir kısmını kurak topraklarda bıraktık.
Zaman zaman bazı engeller çıktı önümüze.Güç alıp birbirimizden, aşmaya çalıştık engelleri. Kimi zaman da inişlere düştü yolumuz. Hızlandık, köpürdük, türküler söyleyerek coştuk yatağımızda.Ta ki düz bir ovaya yolumuz düşene dek.
Devam ediyoruz akmaya; kâh düz ovada durulmaya, kâh inişlerde coşmaya. Zaman zaman yorgunluk hissetsek de ve yine zaman zaman sularımızı yabancı maddeler kirletse de.
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.