Gel sırtı eyer görmemiş asil atım Gel can dostum
Ormanın derinliklerinden gelen fülüt ve arp sesini duyuyor musun
Kara bulutlar çöktü memleketimin üstüne yanık kokuyu duyuyor musun
Gel kafanı başıma yasla hadi sarılalım son kez
Zamanımız geldi sen de hissediyor musun
Korkma ama asil dostum bırakmam seni
Zaten kimsemiz kalmadı
dönsek karşılayanımız olmayacak
Haydi son kez bakalım ormanlarımıza karlı dağlarımıza
Son kez sarılalım büyüyen çimenlerimizin üstünde
Korkma yabancı eller değmeyecek ağaçlarımıza
Sevda hikayeleri anlatılacak yine obamızda
Ozanlar bu sefer bizim destanımızı okuyacak
Korkma yabancı ayaklar adım atamayacak vatanımıza
Bize yaşlanarak ölmek yakışmaz asil dostum
Hem Daha şerefli ölüm mü var dünyada
Dörtnala sürelim son sefer mızrakların üstüne
Karabulutların arasından güneş yakalasın bizi
Son kez dörtnala gidelim parlayan kılıcımla
Savaş çığlıkları kılıç silah orkestrası içinde
Düğüne gider gibi gidelim can dostum
Belki bizi resmeder ilerde ünlü bir ressam
Sen de duyuyorsun değil mi can dostum
Zamanımız geldi sen de hissediyorsun
Gökle denizin birleştiği maviliklerde süreriz
Beden hapsinden kurtulup ormanlarımızda dolaşırız
Korkma can dostum haydi Zafer yoluna gidelim düğüne gider gibi
Kayıt Tarihi : 31.8.2023 18:04:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!