Bi-çâreyim, der-dest edildim, kurutunca ağyâr,
Avdet eyle, cesaretin beni etsin bahtiyâr.
Taşlara ruh veren sensin, emsalin yok âlemde,
Bârekallâh! Cehr olanlar ikrâr eder her demde.
Çöle döndüm, bâhirim ol, çemenzâr eyle beni,
Âraf'tayım, tut elimden, lâlezâr eyle beni.
Bi-pervâsın, gir gönlüme, beni kurtar firaktan!
Gurbetime boşalıver, kısmetimsin sen Hâkk'tan!
Dudağınla nefeslenem efsunlu kuyularda,
Serinliği ol kalbimin, Yûsuf'ça kaldım darda.
Cüzzam kokan akşamlarda noksan olur ışığım,
Süzül artık kaderime, güneşine aşığım.
Can evim ki darmadağın, her gün yeni intihar,
Havalandır gözlerimi, küf koktu hatıralar.
Hâl diliyle çağır beni, gözem kaynıyor, arsız,
Horasanla yoğur beni, yârelerim pervasız.
Fersiz kalan bedenime mührünü vur, şen olam,
Ecrin olur, sükûtumu sese boğ, gülşen olam.
Ülfet eyle benim ile, taşı beni heybende,
Bilgeliğin payitahtı, sana olayım bende.
Mehmet Yaşar Genç
Kayıt Tarihi : 13.5.2014 00:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ağabey duygulandırdın beni selam üzerinize olsun
Ey bir zamanlar varlığımızın nişanesi, şimdi moloz yığınları arasında yatan güzel şehrin güzel dokusu! Seni bir zamanlar var eden mimarların, sakinlerin, sahiplerin vardı. Şimdi seni toprağa karıştırmış başka mimarların var. Mekanik ve metalik hale getirilmiş şehrin fatihleri şimdi onlar.
Veyl olsun, koku veremeyen şehirlere!
Veyl olsun, şehrin kokusunu alamayanlara!
Ve selâm olsun duru, lirik ve velut mısraların şairi Yaşar Genç Kardeşime...
TÜM YORUMLAR (5)