3 NUH Aleyhisselâm
Nisa Suresi, 163. ayet: Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süley man'a da vahyettik. Davud'a da Zebur verdik. En'am Suresi, 84. Ayet: Ve ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik, hepsini hidayete eriştirdik; bundan önce de Nuh'u ve onun soyundan Davud'u, Süley man'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u hidayete ulaştırdık.
Biz, iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz. Araf Suresi, 59. ayet: Andolsun Biz Nuh'u kendi kavmine (toplumuna) gönderdik.
Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka İlahı nız yoktur. Doğrusu ben, sizin için büyük bir günün azabından kork maktayım."Araf Suresi, 60. ayet: Kavminin önde gelenleri:Hakikatt e biz seni açıkça bir 'şaşırmışlık ve sapmışlık' içinde görüyoruz" de diler. Araf Suresi, 61. ayet: O: "Ey kavmim, bende bir 'şaşırmışlık ve sapmışlık' yoktur; ama ben alemlerin Rabbinden bir elçiyim." de di. Araf Suresi, 62. ayet: "Size Rabbimin risaletini tebliğ ediyorum. (Ayrıca) Size öğüt veriyor ve sizin bilmediklerinizi ben Allah'tan bil iyorum. Araf Suresi, 63. ayet: "Sakınıp rahmete kavuşmanız için, içinizden sizi uyarıp korkutacak bir adam aracılığı ile bir zikir (kita p) gelmesine mi şaştınız?"Araf Suresi, 64. ayet: Onu yalanladılar.
Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanları kurtardık, ayetle rimizi yalan sayanları suda-boğduk. Çünkü onlar kör bir kavimdi.
Araf Suresi, 69. ayet: "Sizi uyarmak için aranızdan bir adam ara cılığıyla Rabbinizden size bir zikrin gelmesine mi şaşırdınız? (Allah 'ın) Nuh kavminden sonra sizi halifeler kıldığını ve sizin yaratılışta gelişiminizi arttırdığını (veya üstün kıldığını) hatırlayın. Öyleyse Allah'ın nimetlerini hatırlayın, ki kurtuluş bulasınız." Tevbe Suresi, 70. ayet: Onlara, kendilerinden öncekilerin; Nuh, Ad, Semud kavmi nin, İbrahim kavminin, Medyen ahalisinin ve yerle bir olan şehirle rin haberi gelmedi mi? Onlara resulleri apaçık deliller getirmişlerdi
Demek ki Allah, onlara zulmediyor değildi, ama onlar kendi nefis lerine zulmediyorlardı. Yunus Suresi, 71. ayet: Onlara Nuh'un habe rini oku. Hani kavmine demişti ki: "Ey kavmim, benim makamım ve Allah'ın ayetleriyle hatırlatmalarım eğer size ağır geliyorsa ben, şüphesiz Allah'a tevekkül etmişim. Artık siz ortaklarınızla toplanıp yapacağınız işi karara bağlayın da işiniz size örtülü kalmasın (veya tasa konusu olmasın), sonra hakkımdaki hükmünüzü -bana süre ta nımaksızın- verin. Yunus Suresi, 72. ayet: Eğer yüz çevirecek olur sanız, ben sizden bir karşılık istemedim. Benim ecrim, yalnızca Alla h'a aittir. Ve ben, Müslümanlardan olmakla emrolundum. Yunus Su resi, 73. ayet: Fakat onu yalanladılar; Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanları kurtardık ve onları halifeler kıldık Ayetlerimizi yala
nlayanları da suda boğduk. Uyarılanların nasıl bir sonuca uğratıldık larına bir bak. Hud Suresi, 25. ayet: Andolsun, Biz Nuh'u kavmine gönderdik. (Onlara:) "Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıp-korku tucuyum." Hud Suresi, 26. ayet: "Allah'tan başkasına kulluk etme yin . Ben size (gelecek olan) acı bir günün azabından korkarım" ( dedi). Hud Suresi, 27. ayet: Kavminden, ileri gelen inkarcılar: "Biz seni yalnızca bizim gibi bir beşerden başkası görmüyoruz; sana, sığ görüşlü olan en aşağılıklarımızdan başkasının uyduğunu gör müyoruz ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine, biz sizi yalancılar sanıyoruz" dedi. Hud Suresi, 28. ayet: Dedi ki: "Ey kavmim, görüşünüz nedir söyleyin? Eğer ben Rabbimden apa çık bir belge üzerinde isem ve Rabbim bana Kendi Katından bir rah met vermiş de (bu,) sizin gözlerinizden saklı tutulmuşsa? Siz bunu istemiyorken biz sizi buna zorlayacak mıyız?" Hud Suresi,29. Ayet "Ey Kavmim, ben sizden buna karşılık bir mal istemiyorum. Benim ecrim, yalnızca Allah'a aittir. Ben iman edenleri kovacak değilim. Onlar gerçekten Rablerine kavuşacaklar. Ancak ben sizi, cahillik etmekte olan bir kavim görüyorum.Hud Suresi, 30. ayet: "Ey kav mim, ben onları kovarsam, Allah'tan (gelecek azaba karşı) bana kim yardım edecek? Hiç düşünmez misiniz?" Hud Suresi, 31. Ayet : "Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bil miyorum. Melek olduğumu söylemiyorum ve gözlerinizin aşağılık gördüklerine, Allah kesin olarak bir hayır vermez de demiyorum. Nefislerinde olanı Allah daha iyi bilir. Bu durumda (bunun aksini yaparsam) gerçekten o zaman zalimlerdenim (demek)dir." Hud su resi, 32. ayet: Dediler ki: "Ey Nuh, bizimle çekişip-durdun, bu çekiş mede ileri de gittin. Eğer doğru söylüyorsan, bize vaadettiğini getir (görelim.)" Hud Suresi, 33. ayet: Dedi ki: "Eğer dilerse, onu size Al lah getirir ve siz (O'nu) aciz bırakacak değilsiniz." Hud Suresi, 34. ayet: "Eğer Allah sizi azdırmayı dilemişse, ben size öğüt vermek is tesem de, öğüdümün size yararı olmaz. O sizin Rabbinizdir ve O'na döndürüleceksiniz." Hud Suresi, 35. ayet: Onlar: "Bunu kendisi uy durdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer onu ben uydurduysam, günahım bana aittir. Ama ben, sizlerin suç olarak işlemekte olduklarınızdan uzağım." Hud Suresi, 36. ayet: Nuh'a vahyedildi: "Gerçekten iman edenlerin dışında, kesin olarak kimse inanmayacak. Şu halde onla rın işlemekte olduklarından dolayı üzülme." Hud Suresi, 37. Ayet:
"Bizim gözetimimiz altında ve vahyimizle gemiyi imal et. Zulmede nler konusunda Bana hitapta bulunma. Çünkü onlar suda- boğulac aklardır."Hud Suresi, 38. ayet: Gemiyi yapıyordu. Kavminin ileri ge lenleri kendisine her uğradığında onunla alay ediyordu. O: "Eğer bi zimle alay ederseniz, alay ettiğiniz gibi biz de sizlerle alay edeceği z" dedi.Hud Suresi, 39. ayet: "Artık, ilerde bileceksiniz. Aşağılatıcı azap kime gelecek ve sürekli azap kimin üstüne çökecek."Hud Sure si, 40. ayet: Sonunda emrimiz geldiğinde ve tandır feveran ettiği zaman, dedik ki: "Her birinden ikişer çift (hayvan) ile aleyhlerinde söz geçmiş olanlar dışında, aileni ve iman edenleri ona yükle." Zat en onunla birlikte çok azından başkası iman etmemişti.Hud Suresi, 41. ayet: Dedi ki: "Ona binin. Onun yüzmesi de, demir atması (dur ması) da Allah'ın adıyladır. Şüphesiz, benim Rabbim bağışlayandır, esirgeyendir."Hud Suresi, 42. ayet: (Gemi) Onlarla dağlar gibi dal ga(lar) içinde yüzüyorken Nuh, bir kenara çekilmiş olan oğluna ses lendi: "Ey oğlum, bizimle birlikte bin ve kafirlerle birlikte olma."
Hud Suresi, 43. ayet: (Oğlu) Dedi ki: "Ben bir dağa sığınacağım, o beni sudan korur." Dedi ki: "Bugün Allah'ın emrinden, esirgeyecek olan (Allah)dan başka bir koruyucu yoktur." Ve ikisinin arasına dal ga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu. Hud Suresi, 44. ayet: De nildi ki: "Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Su çekildi, iş bi tiriliverdi, (gemi de) Cudi (dağı) üstünde durdu ve zalimler toplulu ğuna da: "Uzak olsunlar" denildi. Hud Suresi, 45. ayet: Nuh, Rabbi ne seslendi. Dedi ki: "Rabbim, şüphesiz benim oğlum ailemdendir ve Senin va'din de doğrusu haktır. Sen hakimlerin hakimisin."
Hud Suresi, 46. ayet: Dedi ki: "Ey Nuh, kesinlikle o senin ailenden değildir. Çünkü o, salih olmayan bir iş (yapmıştır). Öyleyse hakkın da bilgin olmayan şeyi Benden isteme. Gerçekten Ben, cahillerden olmayasın diye sana öğüt veriyorum."Hud Suresi, 47. ayet: Dedi ki: "Rabbim, bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Ve eğer beni bağışlamaz ve beni esirgemezsen, hüsrana uğrayan lardan olurum." Hud Suresi, 48. ayet: "Ey Nuh" denildi. "Sana ve seninle birlikte olan ümmetler üzerine Bizden selam ve bereketler le (gemiden) in. (Sizden türeyecek diğer kafir) Ümmetleri de yarar landıracağız, sonra onlara Bizden acı bir azap dokunacaktır." Hud
Suresi, 49.ayet: Bunlar: Sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir Bunları sen ve kavmin bundan önce bilmiyordun. Şu halde sabret. Şüphesiz (güzel olan) sonuç takva sahiplerinindir. Hud Suresi, 89. ayet: "Ey kavmim, bana karşı gelişiniz, sakın Nuh kavminin ya da Hud kavminin veya Salih kavminin başlarına gelenlerin bir benzeri ni size de isabet ettirmesin. Üstelik Lut kavmi size pek uzak değil."
İbrahim Suresi, 9. ayet: Sizden öncekilerin, Nuh kavminin, Ad ve Semud ile onlardan sonra gelenlerin haberi size gelmedi mi? Ki on ları, Allah'tan başkası bilmez. Elçileri onlara apaçık delillerle gemli şlerdi de, ellerini ağızlarına götürüp (öfkelerinden ısırdılar) ve dedi ler ki:"Tartışmasız, biz sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyleri inkar ettik ve bizi kendisine çağırdığınız şeyden de gerçekten kuşku veri ci bir tereddüt içindeyiz." İsra Suresi, 3. ayet: (Ey) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu. İsra Sûr
esi, 17. ayet: Biz, Nuh'tan sonra nice kuşakları yıkıma uğrattık. Kul larının günahlarını haber alıcı, görücü olarak Rabbin yeter,Meryem
Suresi, 58. ayet: İşte bunlar; kendilerine Allah'ın nimet verdiği pey gamberlerdendir; Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımız (insan nesillerin)den, İbrahim ve İsrail (Yakup)in soyundan, doğru yola eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler. Onlara Rahman (olan Allah')ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdeye kapanır lar. Enbiya Suresi, 76. ayet: Nuh da; daha önce çağrıda bulunduğu zaman, Biz onun çağrısına cevap verdik, onu ve ailesini büyük bir üzüntüden kurtardık. Enbiya Suresi, 77. ayet: Ve ayetlerimizi yalan layan kavimden 'ona yardım edip-öcünü aldık' Şüphesiz onlar, kötü bir kavimdi, Biz de onların tümünü suya batırıp boğduk.Hac Sûresi
42. ayet: Eğer seni yalanlıyorlarsa, onlardan önce Nuh, Ad, Semud kavmi de yalanlamıştı. Mü'minun Suresi, 23. ayet: Andolsun, Biz Nuh'u kendi kavmine (elçi olarak)gönderdik. Böylece kavmine dedi ki: "Ey Kavmim, Allah'a kulluk edin. O'nun dışında sizin başka İlahı nız yoktur, yine de sakınmayacak mısınız?" Mü'minun Suresi, 24. ayet: Bunun üzerine, kavminden inkara sapmış önde gelenler dedi ler ki: "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir. Size karşı üstünlük elde etmek istiyor. Eğer Allah (öne sürdüklerini) dil emiş olsaydı, muhakkak melekler indirirdi. Hem biz geçmiş ataları mı dan da bunu işitmiş değiliz."Mü'minun Suresi, 25. ayet: "O, ken disinde delilik bulunan bir adamdan başkası değildir, onu belli bir süre gözetleyin."Mü'minun Suresi, 26. ayet: "Rabbim" dedi (Nuh). "Beni yalanlamalarına karşılık, bana yardım et."Mü'minun Suresi, 27. ayet: Böylelikle Biz ona: "Gözetimimiz altında ve vahyimizle gemi yap. Nitekim Bizim emrimiz gelip de tandır kızışınca, onun içine her (tür hayvandan) ikişer çift ile, içlerinden aleyhlerine söz geçmiş (azap gerekmiş) olanlar dışında olan aileni de alıp koy; zulmedenler konusunda Bana muhatap olma, çünkü onlar boğula caklardır" diye vahyettik. Mü'minun Suresi, 28. ayet: "Böylece sen, beraberinde olanlarla gemiye bindiğinde o zaman de ki: "Bizi o zulmeden kavimden kurtaran Allah'a hamd olsun."Mü'minun Sure si, 29. ayet: Ve de ki: "Rabbim, beni kutlu bir konakta indir, Sen konuklayanların en hayırlısısın" Mü'minun Suresi, 30. ayet: Hiç şüp hesiz bunda ayetler vardır ve Biz gerçekten denemeden geçiririz.
Furkan Suresi, 37. ayet: Nuh'un kavmi de, elçileri yalanlandıkların da onları suda boğduk ve insanlar için bir ayet kıldık. Biz zulmeden lere acıklı bir azap hazırladık.Şuara Suresi, 105. ayet: Nuh kavmi de gönderilen (peygamber)leri yalanladı.Şuara Suresi, 106. Ayet: Hani onlara kardeşleri Nuh: "Sakınmaz mısınız?" demişti.Şuara Su resi, 107. ayet: "Gerçek şu ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir el çiyim."Şuara Suresi, 108. ayet: "Artık Allah'tan korkup-sakının ve bana itaat edin."Şuara Suresi, 109. ayet: "Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir."
Şuara Suresi, 110. ayet: "Artık Allah'tan korkup-sakının ve bana it aat edin.Şuara Suresi, 111. ayet: Dediler ki: "Sana, sıradan aşağılık insanlar uymuşken inanır mıyız?"Şuara Suresi, 112. ayet: Dedi ki: "Onların yapmakta oldukları hakkında benim bilgim yoktur."Şuara
Suresi, 113. ayet: "Onların hesabı yalnızca Rabbime aittir, eğer şu urundaysanız (anlarsınız.)"Şuara Suresi, 114. ayet: "Ve ben mü'mi n olanları kovacak değilim."Şuara Suresi, 115. ayet: "Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım."Şuara Suresi,116. ayet: Dediler ki: "Eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten taşa tutulup kovulacaksın."Şuara Suresi, 117. ayet: Dedi ki: "Rabbim, şüphesiz kavmim beni yalanladı."Şuara Suresi, 118. ayet: "Bundan böyle, be nimle onların arasını açık bir hükümle ayır ve beni ve benimle birli kte olan mü'minleri kurtar."Şuara Suresi, 119. ayet: Bunun üzerine , onu ve onunla birlikte olanları (insan ve hayvanlarla) yüklü gemi içinde kurtardık.Şuara Suresi, 120. ayet: Sonra bunun ardından ge ride kalanları da suda-boğduk.Şuara Suresi, 121. ayet: Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler. An
kebut Suresi, 14. ayet: Andolsun, Biz Nuh'u kendi kavmine (elçi ola rak) gönderdik, içlerinde elli yılı eksik olmak üzere bin sene yaşadı Sonunda onlar zulme devam ederlerken tufan kendilerini yakalayı verdi. Ankebut Suresi, 15. ayet: Böylece Biz onu ve gemi halkını kurtardık ve bunu alemlere bir ayet (kendisinden ders çıkarılacak bir olay) kılmış olduk.Ahzab Suresi, 7. ayet: Hani Biz peygamberler den kesin sözlerini almıştık; senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa' dan ve Meryem oğlu İsa'dan. Biz onlardan sapasağlam bir söz al mıştık.Saffat Suresi, 75. ayet: Andolsun, Nuh Bize (dua edip) ses lenmişti de, ne güzel icabet etmiştik.Saffat Suresi, 76. ayet: Onu ve ailesini, o büyük üzüntüden kurtarmıştık. Saffat Suresi, 77. Ayet Ve onun soyunu, (dünyada) onları da baki kıldık.Saffat Suresi, 78. ayet: Sonra gelenler arasında ona (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık.Saffat Suresi, 79. ayet: Alemler içinde selam olsun Nuh'a.
Saffat Suresi, 80. ayet: Gerçekten Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz.Saffat Suresi, 81. ayet: Şüphesiz o, Bizim mü'min olan kullarımızdandı.Saffat Suresi, 82. ayet: Sonra diğerlerini suda boğduk.Saffat Suresi, 83. ayet: Doğrusu İbrahim de onun (soyunu n) bir kolundandır.Sad Suresi, 2. ayet: Hayır; o inkar edenler (boş) bir gurur ve bir parçalanma içindedirler.Mü'min Suresi, 5. Ayet: Ke ndilerinden önce Nuh kavmi de yalanladı ve kendilerinden sonra (s ayısı çok) fırkalar da. Her ümmet, kendi elçilerini (susturmak için) yakalamaya yeltendi. Hakkı, onunla yürürlükten kaldırmak için, ba tıla-dayanarak' mücadeleye giriştiler. Ben de onları yakalayıverdim Artık Benim cezalandırmam nasılmış? Mü'min Suresi, 31. ayet: "Nu h kavmi, Ad, Semud ve onlardan sonra gelenlerin durumuna benze r (bir gün). Allah, kullar için zulüm istemez." Şura Suresi, 13. Ayet O:"Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye din den Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa 'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri' etti (bir şeriat kıl dı). Senin kendilerini çağırdığın şey, müşriklere ağır geldi. Allah, di lediğini buna seçer ve içten Kendisi'ne yöneleni hidayete erdirir.Ka
f Suresi, 12. ayet: Onlardan önce Nuh kavmi, Ress halkı ve Semud (kavmi) de yalanladı Zariyat Suresi,46. ayet: Bundan önce Nuh kav mini de (yıkıma uğrattık). Çünkü onlar da fasık bir kavim idi.Necm
Suresi, 52. ayet: Daha önce Nuh kavmini de. Çünkü onlar, daha za lim ve daha azgındılar. Kamer Suresi, 9. ayet: Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanlamıştı; böylece kulumuz (Nuh)u yalanladılar ve: "Delidir" dediler. O 'baskı altına alınıp engellenmişti.'Kamer Sû resi, 10. ayet: Sonunda Rabbine dua etti: "Gerçekten ben, yenik düşmüş durumdayım. Artık Sen (bu kâfir toplumdan) intikam al."
Kamer Suresi, 11. ayet: Biz de 'bardaktan boşanırcasına akan' bir su ile göğün kapılarını açtık. Kamer Suresi, 12. ayet: Yeri de 'coşku n kaynaklar' halinde fışkırttık. Derken su, takdir edilmiş bir işe kar şı (hükmümüzü gerçekleştirmek üzere) birleşti. Kamer Suresi, 13. ayet: Ve onu da tahtalar ve çiviler(le inşa edilmiş gemi) üzerinde taşıdık; Kamer Suresi, 14. ayet: Gözlerimiz önünde akıp-gitmektey di. (Kendisi ve getirdikleri) İnkar edilmiş-nankörlük edilmiş olan (Nuh)a bir mükafaat olmak üzere Kamer Suresi,15. ayet: Andolsun Biz bunu bir ayet olarak bıraktık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?
Kamer Suresi, 16. ayet: Şu halde Benim azabım ve uyarıp-korkutm am nasılmış? Hadid Suresi, 26. ayet: Andolsun, Biz Nuh'u ve İbrahi m'i (elçi olarak) gönderdik, peygamberliği ve kitabı onların soyları nda kıldık. Öyle iken, içlerinde hidayeti kabul edenler vardır, onlar dan birçoğu da fasık olanlardır.Tahrim Suresi,10. ayet: Allah, inkar edenlere, Nuh'un eşini ve Lut'un eşini örnek verdi. İkisi de, kulları mızdan salih olan iki kulumuzun nikahları altındaydı; ancak onlara ihanet ettiler. Bundan dolayı, (kocaları) kendilerine Allah'tan gelen hiçbir şeyle yarar sağlamadılar. İkisine de: "Ateşe diğer girenlerle birlikte girin" denildi. Nuh Suresi,1.ayet: Şüphesiz, Biz Nuh'u; "Kav mini, onlara acı bir azap gelmeden evvel uyar" diye kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik. Nuh Suresi, 2. ayet: O da dedi ki: "Ey Kavmim, gerçek şu ki, ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarı cıyım." Nuh Suresi, 3. ayet: "Allah'a kulluk edin, O'ndan korkun ve bana itaat edin." Nuh Suresi, 4. ayet: "Ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi adı konulmuş bir ecele kadar ertelesin. Elbette Allah'ın eceli geldiği zaman, o ertelenmez. Bir bilmiş olsaydınız." Nuh Suresi, 5. ayet: Dedi ki: "Rabbim, gerçekten kavmimi gece ve gündüz davet edip-durdum." Nuh Suresi, 6. ayet: "Fakat davet etmem, bir kaçış tan başkasını arttırmadı."Nuh Suresi, 7. ayet: "Doğrusu ben, onları bağışlaman için her davet edişimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini başlarına çektiler ve büyüklük tasladıkça büyüklük gösterip-direttiler.'Nuh Suresi, 8. ayet: "Sonra onları açık tan açığa davet ettim."Nuh Suresi, 9. ayet: "Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim." Nuh Suresi, 10. ayet: "Bundan böyle" dedim. "Rabbiniz den mağfiret isteyin; çünkü gerçekten O, çok bağışlayandır.Nuh Suresi, 11. ayet: "(Öyle yapın ki,) Üzerinize gökten sağanak (bol miktarda yağmur) yağdırsın."Nuh Suresi, 12. ayet: "Size mallar ve çocuklarla yardımda bulunsun. Size (ürün yüklü) bağlar-bahçeler versin, ırmaklar da versin."Nuh Suresi, 13. ayet: "Size ne oluyor ki, Allah'tan bir vakarı ummuyorsunuz?"Nuh Suresi, 14. ayet: "Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır yaratmıştır."Nuh Suresi, 15. ayet: "Gör müyor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum (mutabaka t) içinde yaratmıştır?"Nuh Suresi, 16. ayet: "Ve ayı bunlar içinde bir nur kılmış, güneşi de (aydınlatıcı ve yakıcı) bir kandil yapmıştır
Nuh Suresi, 17. ayet: "Allah, sizi yerden bir bitki (gibi) bitirdi."Nuh
Suresi, 18. ayet: "Sonra sizi yine oraya geri çevirecek ve sizi (diril tici) bir çıkarışla diriltip-çıkaracaktır."Nuh Suresi, 19. ayet: "Allah, yeri sizin için bir yaygı kıldı." Nuh Suresi, 20. ayet: "Öyle ki, onun içinde geniş yollarında gezip-dolaşırsınız, diye." Nuh Suresi, 21. Ay et: Nuh: "Rabbim, gerçekten onlar bana isyan ettiler; mal ve çocuk ları kendisine ziyandan başka bir şeyi artırmayan kimselere uydular." Nuh Suresi, 22.ayet: "Ve büyük büyük hileli-düzenler kur dular." Nuh Suresi, 23. ayet: "Ve dediler ki: Kendi ilahlarınızı bırak mayın; bırakmayın ne Vedd'i, ne Suva'ı, ne Yeğus'u, ne Ye'uk'u ve ne de Nesr'i." Nuh Suresi, 24. ayet: "Böylece onlar, çoğu kimseyi şaşırtıp-saptırdılar. Sen de o zalimlere sapıklıktan başkasını arttır ma." Nuh Suresi, 25. ayet: Bunlar, hataları dolayısıyla suda boğul dular, sonra ateşe sokuldular. O zaman da Allah'ın dışında hiçbir yardımcı bulamadılar. Nuh Suresi, 26. ayet: Nuh "Rabbim, yeryü zünde kâfirlerden yurt edinen hiç kimseyi bırakma." dedi. Nuh Sûr
esi, 27. ayet: "Çünkü Sen onları bırakacak olursan, Senin kullarını şaşırtıp-saptırırlar ve onlar, kötülükten sınırı aşan (facir'den) kâfi rden başkasını doğurmazlar."Nuh Suresi, 28. ayet: "Rabbim, beni, annemi, babamı, mü'min olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlere yıkımdan başkasını arttır ma."
Nûh Nebî Kavmine Peygamber geldi
Ve kavmi sapıtmış olarak buldu
Allâh’tan esrarı hikmeti bildi
Akîle Hakikat ayan değil mi?
Nuh nebî dedi ki gelin ey kavmim
Allâh’a kul olun işte bu tamim
Kesin kurtulacak inansa her kim
Felâh reçetesi İSLÂM değil mi?
Dedi; Ey kavm kulluk edin Allâh’â
Büyük günün azâbından Vallaha
Sizin için korkuyorum, Tallaha
İnsanın kulağı duyan değil mi?
Ey kavmim bende bir şaşırtmışlığı
Yoksa sizin gibi sapıtmışlığı
Görüyorsunuz da: azıtmışlığı
Sizler ki nefsine kıyan değil mi?
Ben Allah’ın size gönderdiği bir
Hakkı tebliğ eden peygamberimdir
Önünüzde ateşle dolu kabir
Şeytan; sizin için koyan değil mi?
Vazifem tebliğdir bundan ibaret
Yapmıyorum kârım için ticaret
Sizi zebûn eden külli cehâlet
Kulluk libasını soyan değil mi?
Şüphesiz tevekkül ettim Allâh’a
Ne fikriniz varsa serdedin aha
Bu meydan ilâhi mukaddes saha
Faydasız pişmanlık hüsran değil mi?
Allâh’tan gayriye kulluk etmeyin
Lânetullahın peşinden gitmeyin
Eşref-i ma’lûkatı incitmeyin
Masiyetten dönmek irfan değil mi?
Münkiranlar dediler ki bire Nuh
Sende bir beşersin bizim gibi puh
Sizi; biliyoruz yalancı güruh
Bu yüce Allâh’a bühtan değil mi?
Allâhü Teâlâ vahyle söyledi
Her kim ki hakiki iman eyledi
Onların dışında mü’min yok dedi
Sen üzülme demek şayan değil mi?
Belli ki azdırmış sizi, yaratan
Şifayı ver ret geliyor yaradan
Şeytanınız çıkmadıkça aradan
Kendi kendinize ziyân değil mi?
Ey Nuh! Haydi sen gemiyi imâl et
Meleklerle beraberce ikmâl et
Her canlıdan birer çiftini celbet
Gemiyi taşıyan, tufan değil mi?
Oğlu inanmadı Nebi babaya
İsyanda inatla direndi baya
Babası gel derken o gitti suya
Evlâdı; babaya hicran değil mi?
Vakit dolduğunda Tufan’ı sükût
Ey yer suyunu yut ey gök sen de tut
Emri ilâhiyle yeşeren umut
Haktan; yeryüzünde nizam değil mi?
Müşrikler, kâfirler helâk oldular
İnananlar DAĞ CUDİ’YE geldiler
On muharremdi aşure kardılar
Mü’minlere ulvî ihsan değil mi?
Kayıt Tarihi : 12.12.2018 21:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!