Tanrıkut'un emriyle eşimizi vurduk biz
Kürşad'ın nal sesinde, buyruğunda vardık biz
Toparladık Turan'ı, gökbörünün izinde
Çinli ateş de olsa onu yakan kardık biz.
Yürü! dedi Alpaslan, Malazgirt'in burcunda
Ölümlerle cenk eden birer kutlu erdik biz
Sultan Fatih ardında, Kızılelma derdinde
Viyana'nın dibinde, Roma'yı da sardık biz.
Muhteşemdi Süleyman, sığmaz idi yurdunda
Üç hilalli mührünü üç kıtaya vurduk biz
Donmadık mı andacan? Sarıkamış buzunda
Çanakkale önünde cehennemde nardık biz
Ölümle nişan yaptık, Allah'ın huzurunda
Ayıntap'ın bağrında düğünleri kurduk biz.
Dediler ki Sakarya ayaklanmak zorunda
Düşmanın kurşununa gönül veren yardık biz
Bir ülkünün peşinde, bağımsızlık uğrunda
Mavi gözlü bir kurdun sinesinde ardık biz.
Yağı yüzme öğrendi, akdenizin suyunda
Sarışın Kurt emretti Cumhuriyet olduk biz
Bozkurt göçtü yurdundan, budun kaldı ardında
Çankaya'nın yolunda mankurtlara zorduk biz
Çizdi yolu Atsız Beğ, mürekkebi harcında
Başbuğ Türkeş ardında tümen tümen durduk biz
Bitti mi ızdıraplar? Bitmedi en derinde
Kırk dört mayıs üçünde tabutluğu gördük biz
Haysiyet şâhimizdi, namussuzun surunda
İdam sehpalarında nice cellat kırdık biz
Omuz verdik Devlet'e, ihanet zuhurunda
Yıkılmayan son kale geçilmeyen surduk biz
Hiç durmadık be anda, işte bugün doğduk biz!
Izdırabı öldürdük, yorulmayı yorduk biz!
Kayıt Tarihi : 3.5.2024 12:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!