Çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane
diye başlardı en sevdiğim bilmece
ve sonu acıklı biterdi bütün siyah-beyaz yeşilçam aşk filmlerinin
Kışın her Allah'ın günü damı akan fakirhanemizde
sobadan yayılan tezek kokusuyla hayal ederdim seni
Zeytini dört defa ısırarak yememiz gerektiğini o zaman öğretmişti annem
Ablamın narenciye tarlalarından getirdiği portakalların suyunu sıkarak özenirdik zengin piçlerine
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bir sınavken şu hayat pek çokları bilmezler
Sınav yapan kişinin, emri üzre olmazlar
Gaye iken dünyayla, cennetleri kazanmak
Ne yazık ki pek çoklar, böyle yapıp ölmezler.
Hayırlı sınavlar Kerem bey kardeşim.
Hayat ezanla sala arası arasında geçen bir an-ı seyyale gibidir kardeşim. O otuz beş yaş şiirini yazan arkadaş ne yazık ki kırk yaşına varmadan vefat etmiştir. Demek ki önemli olan bizim hesabımız ve tahminlerimiz değil Allah'ın hiç şaşmayan hesabıdır ki çokları pazarı göremeden mezarı boylarlar.
Hayırlı ömürler ve hayırlı ölümler temenni ederim.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta