29 Yaş Şiiri Şiiri - Kerem Teğin

Çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane
diye başlardı en sevdiğim bilmece
ve sonu acıklı biterdi bütün siyah-beyaz yeşilçam aşk filmlerinin
Kışın her Allah'ın günü damı akan fakirhanemizde
sobadan yayılan tezek kokusuyla hayal ederdim seni
Zeytini dört defa ısırarak yememiz gerektiğini o zaman öğretmişti annem
Ablamın narenciye tarlalarından getirdiği portakalların suyunu sıkarak özenirdik zengin piçlerine
Kin yoktu yüreğimde ancak Gargamel'i bir türlü sevemiyordum Gözlüklü Şirin ve Şirine varken
"Büyüyünce ben de babamı döveceğim." diye anneme verdiğim sözlerle delikanlılığa adımımı atıyordum.
Lastik ayakkabı ve artık abime büyük gelen elbiselerle ilk kez çıkmıştım
benim için dünya kadar büyük olan Tarsus'un çarşısına
Ve ilk kez orada görmüştüm el ele kol kola kızlarla gezen yaşıtlarımı
"Bre Allahsızlar, bre kitapsızlar" demedim elbet ama tuhafıma da gitmemiş değildi hani.
Seni hayal etmeye devam ederken on yedi yaşım yakalamış beni.
Ve ben ilk defa o zaman aşık olmuşum benden kırk yaş büyük torunları olan Almanca öğretmenime
Belki de bu yüzden çok sevdim Almancayı
ve bu yüzden öğrendiğim ilk cümle "ich liebe dich"
Ve belki de bu yüzden bakamadım yaşıtım olan hiçbir karşı cinsin gözlerinin içine
Arkadaşlarımın" İyi çocuk ama fazla dürüst." sözleriyle nefret ettim tüm erdemli şeylerden
Sabah namazlarını da ondan kaçırmaya başladım galiba
Ve bir gün öğretmenlerimin yanında çıkıverdi ağzımdan ilk küfür ilk günah
Yaş kemale mi eriyor ne diye düşünürken işi var maaşı var e zaten erkek daha ne olsun
tarzında talipler geziniyordu Keremyolu Galaksisinde 
Ama benim gözlerim seni arıyordu.
Söz veriyorum babam gibi karısını döven bir adam olmayacağım.
Ve hiçbir çocuğumuz on yedisinde sinir krizi geçirmeyecek kimse beni anlamıyor diye
Allah kahretsin bu zamanı! Ne ara yirmi dokuz oldum?
Oysa, oysa çok önceleri gelmeliydin bana
Ve seninle yolmalıydık Kaf dağının ardındaki insanlara umut dağıtıp sonra ortadan kaybolan benim için tavuktan farksız lanet Anka Kuşunun tüylerini
Seninle güldürmeliydik lolipobu yere düşen bütün çocukların yüzünü
Ama olsun, buna da şükür
Sen geldin ya buna da şükür!
Yaş otuz beşte mi yolun yarısı ediyordu, ömrün ortasında olan Dante bir insan mıydı yoksa bir çiçek mi bilemiyorum ama ben seninle doğdum.
Çalıntı bir aracın kilometresini sıfırladıkları gibi geriye sardın ömrümü.
Seninle doğdum ve bugün benim doğum günüm.
Sevmem bu klişeleri ancak adettendir.
Hadi mühür gözlüm beraber söyleyelim
İyi ki doğdun Kerem, İyi ki doğdun Kerem.