29. Kanto (Ezra Pound) Şiiri - İsmail Aksoy

İsmail Aksoy
1898

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

29. Kanto (Ezra Pound)

İnci, koca küre, ve içi boş,
Göl üstünde sis, güneş ışığıyla dolu,
Pernella concubina
Yeşil gömleğin yeni ve saçılmış altın elinin üstünde
İster ki oğluna miras kalsın
Umarak daha yaşlı mirasçının savaşta öldürülmesini
Ki öyle cesurdu ki, zehirledi en genç biraderini
Siena’ya yıkarak suçu
Ve bunu bir uşakla yaptı
Getirerek savaşı bir kez daha Pitigliano’ya
Ve uşak pişman olmuş ve anlatmıştı bunu
(daha yaşlı olan) Nicolo’ya,
Babasından o elması geri kazanan Pitigliano
“hâlâ üzerine titrer kapatması Pernella’nın”.
Kum o gece tıpkı bir fokun sırtıydı
Parlaktı fenerlerin altında
Via Sacra’dan
(Tritonların hangi çetesinden kaçarak)
Açık havaya yükselip
Hipodromun tepeciği üzerinden:
Liberans et vinculo ab omni liberatos
Sanki dört elle kesişen yollarda
Kralın eliyle ya da sacerdos’un
verilmişti özgürlükleri
- Castra San Zeno’dakileri saymazsak...

Tanrı aşkına Cunizza, babasının ruhunu rahatlatmak için
- Cehennem alsın Zeno’ya ihanet edenleri.
Ve beşinci evladı Alberic'ti
Ve altıncısı Cunizza Hanım.

Cavalcanti’nin evinde
anno 1265:
Sanki tümüyle azat edilmiş gibi serbestçe gitti hepsi
Eccelin’in bütün köleleri, babam, da Romano
Castra San Zeno’da Alberic’le birlikte olanları saymazsak
Ve bırak onlar da gitsin
Bedenlerinde cehennem zebanileri.

Ve altıncı evladı Cunizza Hanım
Ki Richard St Boniface’ye verilmişti ilkin
Ve o kocasından Sordello ayırmıştı O’nu
Ve yatmıştı O’nunla Tarviso’da
Tarviso’dan kapı dışarı edilene dek
Ve bırakıldı Bonius adlı bir askerle
nimium amorata in eum
Ve oradan oraya gidip durdu
“Bu yıldızın ışığı hakkımdan geldi”
Ziyadesiyle kendinden hoşnut
Ve en berbat faturaları çoğaltıp durarak.
Ve bu Bonius öldürüldü bir Pazar günü
ve sonra Braganza’dan bir Lord
ve sonra Verona’da bir ev.

Ve bakıp yer tahtalarından göğe
Dedi ki Juventus: “Ölümsüz...
Dedi ki: ”On bin yıl önce...
Ya da dedi ki: “Geçerek koninin uç noktasından
Başlarsın kopyasını yapmaya”.
Böyleydi dinç Juventus, Eylül'de,
Serin havada, gök altında,
Kızlarının davranışı eleştirilmiş olan
Cenaze levazımatçısının evi önünde.
Fakat yaşlı adam kendisini nasıl hissettiğini bilmiyordu
Hatırlamıyordu da bu lakırdıya yol açan şeyi.
Dedi ki: “Bildiğim şeyi, biliyordum,
“Bilgi vazgeçebilir mi bilgi olmaktan? ”
Daha yaşlı ihtiyarın çayırlığında
Sürdürdü dolanmasını:
“Her şeyin en hafifidir madde,
“Tahıl kabuğu, topak topak, fırlatılmış, döndürülmüş eterde,
“Kuşkusuz ki ezilmiş ağırlıkla,
“Işık da gözden kaynaklanır;
“Başımın üstündeki kürede
“Çapı yirmi adım, çapı otuz adım
“Camsı, parıltılı yüzeyi –
“Pek çok yansımalar var
“Ki böylelikle insan izleyebilir onların dönüşlerini ve hareketlerini
“Başları şimdi aşağıdadır, ve şimdi yukarıdadır”.
Daha sonra iflas etmiş olan
Minerallerin amatör araştırıcısına doğru gitti;
Fotoğraf makinesi sahibi, yörenin gülünç adamı Jo Tyson’un evinin
Önünden geçti; çarpık bacaklıydı kızı
Ve evliydi meclis üyesi birinin oğluyla.

O-hon dit que-ke fois au vi'-a-ge...

İşlerinde kalabilmelerine engel aşırı kültür sahibi
Emekli üç papazın evini geçti.
Kavrulmuş lokumlara duyulan özlem
Özlemi çağırıyordu
(Kişilerin ozmozundan bahsedelim)
Fonografinin iniltisi onların iliklerine işledi
(Haydi biz...
Pornografinin iniltisi...)
Ağustosböcekleri devam eder kesintisiz.
Nafile bir boşlukla döner evlerine bakireler
Nafile bir kızgınlıkla
Döner meskenine on sekizlik delikanlı,
Caz bandosu vurup durdu ve vurup durdu,
Elli yaşındaki centilmen düşündü
Belki de tam böyle olması da iyi diye.
Nasılsa öyle kalsın her şey.

Mitolojik dış görünüm yatar ormandaki yosunda
Ve Darwin hakkında sorular sorar O'na.
Ve hayal görüntüsünün yanan ateşiyle
“Deh! nuvoletta...” diyerek cevap verir
Böylelikle kendisinin gidişinden pişman olabilirdi kadın.
Yosunun koyda sürüklenişi:
Bir rehber, bir akıl hocası ararken kadın,
Amaçlardı erkek onurlu bir kariyeri
Atalarının izinden gidebilmek adına;
Daha büyük bir anlayışsızlık olur mu?
Gençle genç arasındakinden
Daha büyük bir anlayışsızlık bulunmaz.
Genç anlamaya çalışır;
Orta yaşlı ise arzusunu tamamlamaya.
Deniz yosunu neredeyse kurudu, ve suyun üstünde şimdi,
sürüklenir bellek, yosun, aheste gençlik, sürüklenir,
Yayılmış kaya üstüne, ağarmış ve suyun üstünde şimdi;
Wein, Weib, TAN AOİDAN
Bunların en asli olanı ikincisidir, dişi olan
Bir elementtir, dişi olan
Kaostur
Bir ahtapot
Biyolojik bir süreç
ve bizler çabalarız tamamlamaya...
TAN AOİDAN, arzumuz, sürüklenir....
Ailas e que'm fau miey huelh
Quar no vezon so qu'ieu vuelh.
Dut yaprağımız, kadın, TAN AOİDAN,
'Nel ventre tuo, o nella mente mia,
'Evet, Han’fendim, tamamen, bir şeyi
Hakkını vererek yapmış olsaydınız”.
“Faziamo tutte le due...
“Hayır, palmiye odasında olmaz”. Hanımefendi
Palmiye odasının çok soğuk olduğunu söyler. Des valeurs,
Nom de Dieu, et
encore des valeurs.

Bir denizaltıdır kadın, bir ahtapottur, kadın
Biyolojik bir süreçtir,
Böylelikle döndü orada Arnaut
Üstünde taşa oyulmuş dalga deseni
Kule tepesi aynı düzeyde kuyu kenarıyla
Ve kesme taştan kule üstündeydi onun, diyerek:
“Ölümden sonraki hayattan korkuyorum”.
ve bir moladan sonra:
“Şimdi, nihayet, şaşırtabildim O’nu”.
Ve başka gün ya da akşam gün batımına doğru arenada
(les gradins)
Bilekte küçük bir dantel
Ve çok temiz de olmayan bir dantel...
Ve ben, “Fakat bu beni mağlup eder,
“Beni mağlup eder, yani ki anlamıyorum bunu ben;
“Onların içindeki bu ölüm aşkını”.
Kişilerin ozmozunu göz önünde tutalım
nondum orto jubare;
Kule, fildişi, berrak gök
Fildişi bükülmez güneş ışığında
Ve soluk berrak gök
Dar kalçalı Phoibos,
Keskin serin hava,
Kesik çiçek rüzgârda, Helios yanında
Işık kenarının Efendisi, ve Nisan
Uçuşmuş Tanrı ayakları etrafında,
Bir eşek arabası üstündeki güzellik
Oturur beş çamaşır çuvalı üstünde
Perugia yakınında, San Piero’ya götüren
Yol olmalı bu. Gözler kahverengi topaz,
Kahverengi kum üstünde dere suyu,
Beyaz tazılar yamaçta,
Suyun süzülüşü, ışıklar ve karina,
Geceden çıkan gümüş gagalar,
Taş, dal üstünde dal,
lambalar akar suda,
Gölgesinin siyah gövdesi yanında çam ağacı
Ve tepede gölgenin siyah gövdeleri
Ağaçlar erimiş havada.

Ezra Pound (1885-1972, ABD)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy

İsmail Aksoy
Kayıt Tarihi : 25.4.2010 20:14:00
Hikayesi:


Canto XXIX by Ezra Pound Pearl, great sphere, and hollow, Mist over lake, full of sunlight, Pernella concubina The sleeve green and shot gold over her hand Wishing her son to inherit Expecting the heir ainé be killed in battle He being courageous, poisoned his brother puiné Laying blame on Siena And this she did by a page Bringing war once more on Pitigliano And the page repented and told this To Nicolo (ainé) Pitigliano Who won back that rock from his father 'still doting on Pernella his concubine'. The sand that night like a seal's back Glossy beneath the lanthorns. From the Via Sacra (fleeing what band of Tritons) Up to the open air Over that mound of the hippodrome: Liberans et vinculo ab omni liberatos As who with four hands at the cross roads By king's hand or sacerdos' are given their freedom --Save who were at Castra San Zeno... Cunizza for God's love, for remitting the soul of her father --May hell take the traitors of Zeno. And fifth begat he Alberic And sixth the Lady Cunizza. In the house of the Cavalcanti anno 1265: Free go they all as by full manumission All serfs of Eccelin my father da Romano Save those who were with Alberic at Castra San Zeno And let them go also The devils of hell in their body. And sixth the Lady Cunizza That was first given Richard St Boniface And Sordello subtracted her from that husband And lay with her in Tarviso Till he was driven out of Tarviso And she left with a soldier named Bonius nimium amorata in eum And went from one place to another 'The light of this star o'ercame me' Greatly enjoying herself And running up the most awful bills. And this Bonius was killed on a Sunday and she had then a Lord from Braganza and later a house in Verona. And he looked from the planks to heaven, Said Juventus: 'Immortal... He said: 'Ten thousand years before now... Or he said: 'Passing into the point of the cone You begin by making the replica. Thus Lusty Juventus, in September, In cool air, under sky, Before the residence of the funeral director Whose daughters' conduct caused comment. But the old man did not know how he felt Nor cd. remember what prompted the utterance. He said: 'What I know, I have known, 'How can the knowing cease knowing? ' By the lawn of the senior elder He continued his ambulation: 'Matter is the lightest of all things, 'Chaff, rolled into balls, tossed, whirled in the aether, 'Undoubtedly crushed by the weight, 'Light also proceeds from the eye; 'In the globe over my head 'Twenty feet in diameter, thirty feet in diameter 'Glassy, the glaring surface – 'There are many reflections 'So that one may watch them turning and moving 'With heads down now, and now up. He went on toward the amateur student of minerals That later went bankrupt; He went on past the house of the local funny man, Jo Tyson that had a camera. His daughter was bow-legged And married the assembly-man's son. O-hon dit que-ke fois au vi'-a-ge... Past the house of the three retired clergymen Who were too cultured to keep their jobs. Languor has cried unto languor about the marshmallow-roast (Let us speak of the osmosis of persons) The wail of the phonograph has penetrated their marrow (Let us... The wail of the pornograph....) The cicadas continue uninterrupted. With a vain emptiness the virgins return to their homes With a vain exasperation The ephébe has gone back to his dwelling, The djassban has hammered and hammered, The gentleman of fifty has reflected That it is perhaps just as well. Let things remain as they are. The mythological exterior lies on the moss in the forest And questions him about Darwin. And with a burning fire of phantasy he replies with 'Deh! nuvoletta...' So that she would regret his departure. Drift of weed in the bay: She seeking a guide, a mentor, He aspires to a career with honour To step in the tracks of his elders; a greater incomprehension? There is no greater incomprehension Than between the young and the young. The young seek comprehension; The middleaged to fulfill their desire. Sea weed dried now, and now floated, mind drifts, weed, slow youth, drifts, Stretched on the rock, bleached and now floated; Wein, Weib, TAN AOIDAN Chiefest of these the second, the female Is an element, the female Is a chaos An octopus A biological process and we seek to fulfill... TAN AOIDAN, our desire, drift... Ailas e que'm fau miey huelh Quar no vezon so qu'ieu vuelh. Our mulberry leaf, woman, TAN AOIDAN, 'Nel ventre tuo, o nella mente mia, 'Yes, Milady, precisely, if you wd. have anything properly made.' 'Faziamo tutte le due... 'No, not in the palm-room'. The lady says it is Too cold in the palm-room. Des valeurs, Nom de Dieu, et encore des valeurs. She is submarine, she is an octopus, she is A biological process, So Arnaut turned there Above him the wave pattern cut in the stone Spire-top alevel the well-curb And the tower with cut stone above that, saying: 'I am afraid of the life after death.' and after a pause: 'Now, at last, I have shocked him.' And another day or evening toward sundown by the arena (les gradins) A little lace at the wrist And not very clean lace either... And I, 'But this beats me, 'Beats me, I mean that I do not understand it; 'This love of death that is in them.' Let us consider the osmosis of persons nondum orto jubare; The tower, ivory, the clear sky Ivory rigid in sunlight And the pale clear of the heaven Phoibos of narrow thighs, The cut cool of the air, Blossom cut on the wind, by Helios Lord of the Light's edge, and April Blown round the feet of the God, Beauty on an ass-cart Sitting on five sacks of laundry That wd. have been the road by Perugia That leads out to San Piero. Eyes brown topaz, Brookwater over brown sand, The white hounds on the slope, Glide of water, lights and the prore, Silver beaks out of night, Stone, bough over bough, lamps fluid in water, Pine by the black trunk of its shadow And on hill black trunks of the shadow The trees melted in air.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Aksoy