Hayatım Roman Pamuk Taralası Keser Acısı ...

Şeref Köşker
142

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Hayatım Roman Pamuk Taralası Keser Acısı 4 sayfa


balıkları yere bıraktım kaçmaya başladım oda elinde keseriyle
beni yakalamak için var gücüyle peşimden koşuyor geliyor
ve kaçınılmaz son yakalandım
bu nasıl bir öfkedir bu nasıl bir dayaktır
bir insan bu kadar acımasızca nasıl dövülür
aklım hala almıyor
o keserin sapıyla öyle bir vuruyor/ki kafama kafama
her vuruşunda kafamda büyük küçük baloncuklar
kafamda irili ufaklı tepecikler oluştu
bu bir hikaye deyil tamamen gerçeğin ta kendisidir
hayatımda bu kadar acı çektiğimi hatırlamıyorum
ölmedim ama ölmekten beter oldum
o acıyı çekmektense ölmek daha iyiydi her halde
kendimden geçmişim Hasan çavuş/da gelmiş
yere bıraktığım balıkları/da eline almış
Fatma hanım kardeşim yeter artık Allah'dan kork ölecek çocuk
vurma artık dur diyordu
hem çocuk suçsuz kötü bir şey yapmamış/ki yemeniz için senin için
sadece balık tutmuş yazık günahtır insan biraz acı bu kadarda dövülmez
Hasan emminin benim için üzüntüden ağladığını gördüm
koluma girdi o kadın senin annen annen olsaydı
sana böyle vurmaz dövmezdi oğlum diyordu
Fatma annem söylene söylene önümüzden gidiyor bizde araya mesafe koyarak
onu takip ediyoruz eşek/de peşimizden geliyor onu düşünecek halde değildim zaten
ağlamak bile kesmiyordu dindirmiyordu çektiğim acıyı
ve kendime soruyordum ben neden bu kadar dayak yedim bu dayağı hak edecek
ne yaptım/da öldüresiye dövüldüm diye kendimi sorguluyordum
ama kendimde bir suç bulamıyordum sadece çocukluğumun bana vermiş olduğu
çocukça davranışlar olabilirdi belkide adı üstünde çocuk her her şey yapabilirdi
öyle deyilmi yani her şeyi en ince ayrıntılarına kadar düşünemeyebilir çocuk
biraz sabırlı ve anlayışlı olmalı güzel güzel korkutmadan incitmeden söylenmeli
eğiterek öğreterek anlatılmalı her şey öyle deyilmi
çadırlara geldik elimi bıraktı çadırları sıradan birer birer geçerek ırgatlar
paydos etmiş hava artık kararmaya yüz tutmuş insanla akşam yemeklerini yapma telaşesi
içine girmiş çalı çırpıların ateşiyle yemeklerini yapmaya çalışıyorlar
bizim çadıra yaklaştığımızda birde baktım/ki babamın atı bizim çadırın önünde duruyor
demek/ki babam gelmiş gözlerim parladı acım hafifledi
az önce feci dayak yediğimi neredeyse unuttum babamı gördüm ateşin başında oturmuş
bir de çay demlemiş kendine elinde bardak çay içiyordu babacığım.


Şeref Köşker
Kayıt Tarihi : 29.3.2017 15:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Şeref Köşker