bir kum tanesi olmak istedim
yuttu beni sahralar
bir su zerresi olmak istedim
aldı beni deryalar
anladım ki olmak
olmamakmış aslında
varlık bana yük gelir…
..
29 Ekim günü
Kuruldu cumhuriyet
Her şey değişti
Atatürk sayesinde
* * * * * * * * *
Vatan üzgünken
Bir anda güldü yüzler
..
Atam tarihim seninle coştu
Düşmanlar geldikleri gibi kovuldu
Şanın büyüdü düşman kahroldu
Sayende hürüm CUMHURIYET kuruldu
Acırım senin kıymetini bilmeyenlere
Yediği tabağa tekme atan, tükürenlere
..
81. Yılda başım yine dik! ... Ülkemizi yoktan var etmiş olan Cumhuriyet Kuşağı’nın bir evladı ve gazi torunu; o düşünceyi devam ettirmekten, Atatürk’ün izinden yürümekten daima gurur duymuş bir Türk vatandaşı olarak Cumhuriyet’imizin yeni yılını en içten dileklerimle kucaklıyorum.
Bugüne dek hata ve eksiklerimiz olmadı mı? Oldu elbet. Yeri geldi eleştirdik veya düzeltmeye çalıştık. Ancak Türk Ulusu’na ve Türk gençliğine olan güvenimizi – hangi görüş, din, inanç ve etnik kökene mensup olursa olsun Türk vatandaşlığını bir onur madalyası gibi taşıyan kişileri kast ediyorum – asla yitirmedik...
Bizler vatanımızı ve bayrağımızı canımız gibi sevdik. Gün geldi büyük acılar çektik. Gün geldi şehit ve gaziler verdik. Kimilerimiz canlarıyla, kimilerimiz fikir ve kalemleriyle savundu ülkemizi. Buna rağmen verilen emeklerin, dökülen kan ve terin değdiğine bütün samimiyetimle inandığımı belirtmek istiyorum.
Bu çok özel günde tüm bilinç, birikim ve aklımızla Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmanın gereğini bir kez daha vurgulamak ve Ulusal Bayramımızı gönülden kutlamak istiyorum…
..
=.... Cumhuriyet... Cumhuriyet....=
Cumhuriyet demek özgürlük demek
Sabah,akşam hür yaşamak demek
Tam bağımsız Türkiye demek
Kayıtsız şartsız tam bağımsızlık
Milletin demektir...
..
Ümüt başka bahara,uzak ihtimal vuslat
Kalmadı artık bende,ne tahamül,ne takat
Uçtu elden sevgili,anılar kaldı heyhat
Ümüt başka bahara, uzak ihtimal vuslat
İstesem de gelmiyor, özlenen baharlarım
İsmini sayıklıyor,çatlayan dudaklarım
..
Fıkıh bilmem, tefsir bilmem; birazcık kusurluyum ben
Dalmışım yalan dünyaya, ihmalim de çoktur ilmen
Yüce Kur'an-ı Kerim'i, hep yüzünden okurum ben
Bu yüzden de hep kendimde, bir eksiklik hissederim
Tecvidi tam öğrenmedim, demek ki biraz tembelim
Açık açık hep söylerim, hatamı kabul ederim
..
23 Nisan 1920’de açılan TBMM sinin en önemli özelliği kurtuluş savaşının yönlendirici beyin merkezi konumunda olmasıdır. Çünkü kurtuluş savaşı ile ilgili bütün kararlar burada alınmıştır. Mustafa kemal önderliğinde milletimiz dünyaya bağımsızlık savaşının nasıl olacağı ile ilgili büyük bir ders vermiştir. Bu hareket ezilen milletlere bağımsızlık yolunu açtığı gibi bağımsızlık savaşımızın diğer milletlere örnek olması açısından önemlidir.
Bayram oluşuna gelince; 23 Nisan 1920 ilk büyük millet meclisimizin toplandığı gündür. Yani 23 Nisan, Milletin yönetme yetkisini kullanmaya başladığı gün oluşu bakımından Milli egemenlik bayramımızdır.
23 Nisan Dünyada kutlanılan ilk çocuk bayramı olma özelliğini de taşır. Çünkü bu günü Atatürk Türk çocuklarına armağan etmiştir. Bu çok önemli bir olgudur. Atatürk’ün Milletimizin geleceğini oluşturacak çocuklara değer vermesi demek; Milletimizin İlelebet varlığının devam edeceğinin bir delaletidir.
Son yıllarda Atatürk’ün’’Yurtta sulh, Dünyada sulh’’ ifadesinin bir tezahürü olarak, Dünya çocuklarının Türkiye’de Buluştuğu, dünyaya barışını haykırdıkları bir şenlik konumuna getirilmiştir. Çünkü Atatürk, Bütün dünya çocuklarına barışı, kardeşliği dünyada sulh ifadesi tezahürü ile ortaya koymuştur.
..
Vardım
Ve varım,
Sonuna dek varolacağım zamanın
Sonum yoktur benim,
Çünkü delicesine seviyorum.
Ben insanım, hamurum sevgidendir,
Sevgi çiçekleri söyleyecek
..
ŞİİR: Muhip Erdener SOYDAN (babam)
Doğum tarihi: 29 Ekim 1943
Ölüm tarihi : 15 Ekim 1986
Bindörtyüz yıl önce,
Yıkıldı, tapılan putlar…
..
29.Ekim.2014 günü
Diyarbakır'da kendisine yönelik
Silahlı saldırı sonucunda
Şehit Olan
Hava Astsubay
Nejdet Aydoğdu'ya (1989-2014)
Tanrıdan Rahmet
..
DERİN ACILARIN KANITIDIR; “KUTLAMA, BAYRAM” ADIYLA ANILAN GÜNLER
19 Mayıs 1919, Atatürk’ün, ülkeyi düştüğü vahim durumdan, bizzat gelip arsız ve yüzsüzce içine yerleşmiş Alman, Fransız, İngiliz başta olmak üzere işgal kuvvetlerinden kurtarmak için yol arkadaşları ve milletle el ele nasıl bir yol izlenmesi gerektiğinin konuşulup, tartışılıp karara bağlanmak için Samsun’da ilk adımı atarak bir dizi toplantılar yapmak amacıyla, Samsun’a ayak bastığı gün…
23 Nisan 1920, bir noktada birleşmek amacıyla yapılan tüm toplantılardan ardından, okullardan toplanan eski sıraların kullanılabilir hale getirildikten sonra organize bir şekilde hareket etmenin gerekliliğinden kaynakla, aynı çatı altında toplanmanın, gece-gündüz demeyip çalışmanın elzem olduğu kanaati üzerine, taş bir binanın Türkiye Büyük Millet Meclisi adı ile yapılandırılması ve gecelerce uykusuz kalarak ülke için çalışmaların hummalı bir şekilde yapılacağı, sıraların üzerinde yorgunluktan bitap düşerek uyuya kalındığı T.B.M.M’sinin açılış günü…
29 Ekim 1923; Aç, susuz, uykusuz, kar-boran, kan-revan demeden savaşılan o bitmek bilmez anlarda omuz omuza verip, kadın-erkek, çoluk-çocuk bilfiil içinde olunan, imkanların oldukça kısıtlı, düşmanın oldukça güçlü göründüğü bir savaştan galip çıkmanın verdiği yorgunluk, bitkinlik ancak bir o kadar onur ve gururla yepyeni bir ülke, devlet ve Cumhuriyet rejiminin, halk iradesini en iyi temsil edeceği, halkın iradesinin egemen olduğu, kimsenin kimseye üstün olmadığı, herkesin eşit olduğu düşünceleriyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu, bir milletin yeniden var oluş destanının tüm dünyaya duyurulduğu ve adeta Adolf Hitler’in; ”Türkler, öyle bir millettir ki, hayatta tek bir tane kalsa bile kendi devletini kurar, intikamını alır! ”, sözlerini kanıtlarcasına Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığının Dünya Tarihine imzasının atıldığı gündür.
“Bayram, Kutlama”, adı altında anılan hiçbir millî günümüz, eğlenceler, şenlikler sonucunda ortaya çıkmış değildir. Özünde yatan milletimizin derin acılarının kanıtı olan MillÎ Günlerimiz, bu bilinçle ele alınıp, günümüzde de devam eden ülkemiz üzerine oynanan oyunlara pabuç bırakmayacak şekilde, bu günlerimizin anlam ve önemi dile getirilerek, Kurtuluş Savaşımızda var olan ve Ülkemizin düze çıkmasında en büyük etken olan birlik-beraberlik ruhumuzu korumanın ve canlı tutmanın gerekliliği vurgulanmalı, gençlerimize manevi ve millî duygularımız yaşatılmalıdır.
Daha nice 19 Mayıs’lara, sağlık, huzur, birlik beraberlik ruhuyla çıkmak dileğiyle, Atatürk’ün; “Gençler, Cumhuriyeti biz kurduk, O’nu sonsuza kadar yüceltecek ve yaşatacak olan sizlersiniz! ” sözlerinde belirttiği gibi gençlere armağan ettiği, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun.
Sonsuz Sevgi ve Saygılarımla
..
(Bu güzel vatan için canını, kanını vermiş tüm şehitlerimize hediyemdir.)
İşte bugün doğdu Cumhuriyet,
Ufuktan doğan güneş gibi.
İşte bugün doğdu Cumhuriyet,
Gece ışık saçan ay gibi.
..
-Gel de şaşırma! -
Avukat olma ile, tafra satanlar varmış.
Hukuku, malı bilip, üste yatanlar varmış!
Yargıç karar verirmiş bir celsenin sonunda;
Hor görüp, kötü görüp, tükrük atanlar varmış!
..
Yok olup gitme zamanı şimdi
Yok olma zamanı
Sensizliğin içinde kaybolma
Sessizliğin içine gömülme zamanı şimdi
Sonu olmayan dipsiz kuyulara
Sonu olmayan uçsuz bucaksız yollara girme zamanı şimdi
..
El eleydik,göz gözeydik,diz dize.
Ne kadar benzerdik birbirimize.
Nazar değdirdiler bu sevgimize,
Hayat bir toz gibi savurdu bizi.
Kol kolaydık,yüz yüzeydik,biz bize.
Bir sevda yeterdi her ikimize.
..
ŞİİR: Muhip Erdener SOYDAN (babam)
Doğum tarihi: 29 Ekim 1943
Ölüm tarihi : 15 Ekim 1986
Hani seninle bir pazarlığımız vardı:
Sana her gülümseyişte,
..
Cumhuriyetten önce padişahlık vardı,
Milletim için bu yönetim çok dardı.
Padişahlıkta, halk hakkını zor arardı.
Hak hukuk olmayınca her yer karardı.
Bu karanlıklar acaba nasıl aydınlanır?
Hangi yönetim ile milletimiz canlanır?
..
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
Coşku İçinde Kutlanmalı
Gözlerdeki Yaşları
Hemen Orada Bırakmalı
Sevinç Hüzün Bir arada
Gözler Dalıyor Bayraklara
..
Sevgidir insanı yaşatan
Sevgidir insanları birlikte tutan
Sevgidir hayata lezzet katan
Sevgidir ruhun gıdası
Sevgidir kardeşliğin anası
..