29 EKİM ŞİİRLERİ

29 EKİM ŞİİRLERİ

Enver Özçağlayan

Kimi selamet görür, kimi musibet,
Sakal düşer önüne, her şey görünür;
Sonunda karşındadır saklı âkibet.

Çikolata tadında ne zehirler var,
Ârife tarif gerek, yoksa sürünür;
Kargaya kılavuzluk yeter bu kadar.
..

Devamını Oku
Mehmet Ayhan Günaydın

KIZIMIN VERDİĞİ DERS

Kızım Selen
Henüz ikisinde.
Soruyorum
Ne olacaksın diye,
Büyüyünce.
..

Devamını Oku
Hayriye Aygül

İçime çökmüş kara kara bulutlar
Örüyor kader sensizlik ağını bak
Ruhumu sarmış umutsuzluk harcı
Bak yine kader bana kurmuş tuzak

Sensizim gurbet yollarında yürürken bilinmeze
Sen varken içeride başkası giremez destursuz
..

Devamını Oku
Yüksel Nimet Apel

Atatürkümüz ulu önderimiz Atatürkümüz.
Tarihi sen yazdın; şanlı tarihimizi silmeyecek sildirmeyeceğiz.
Atam Mustafa Kemalimiz; Atatürkümüz, budur bizim andımız,budur ülkümüz.
Memleketimizin en karanlık sisli günlerinde doğan güneş....
Işığımız yol göstericimiz, Atatürkümüz ülkümüz.
Zaferler yakışır benim mümtaz milletime egemenlik yakışır.
Işığınla her daim bu meşale yanacak, ilelebet bu bayram kutlanacak...
..

Devamını Oku
Derya Akgün

BİLGİ ÜZERİNE
Bilgi geçmişten gelen en kutsal mirasımız,geleceğe bırakacağımız en mukaddes emanetimiz.Bilgi:Dünyanın varoluş serüveninden itibaren hep bizimle olan ve hep de olacak olan temel dayanağımız.İnsanın tarih sahnesine çıkışı ile paraleldir bilgiye olan ihtiyacı.Ne zaman yeryüzünde varolmuşsa insan o andan itibaren kara sevdalısı olmuştur bilginin,bilme özleminin...
İnsan olmak sorgulamak demektir.İnsan “neden, nasıl,ne zaman, nerede,vs sorularını kendine sorar.Kainatı,maddeyi,,olayları,varoluş amacını anlamaya,öğrenmeye çalışır.İnsanı insan eden,onu diğer varlıklardan farklı kılan da onun bu niteliğidir.İnsan düşünür,sorar,araştırır,bulur.Bulamazsa bu Uğurda günler, geceler hatta yıllar harcar.Dener; belki binlerce kez Edison misali; ama yılmaz sonunda ulaşır hedefe. İnsanlığa hediye eder geceleri gündüze çeviren ışığı.Kutlu,ilahi bir bayrak yarışıdır, bu.Elden ele, gönülden gönüle dolaşır,menzile ulaşmak için.Her bir bilgi sevdalısı bir diğerine basamak olur,Onu omuzunda yükseltir,hedefe taşır.
İnsanın bilgiye olan ihtiyacı önceleri hayati ihtiyaçlardan kaynaklanmıştır.Uygarlığın ilk beşiği, bilginin ilk parıldadığı yerdir ,Mezopotamyada yaşamış,Sümer ve Babil medeniyetleri. Fırat ve Dicle’nin suladığı bu münbit topraklar bilgi içinde yeşerecek boy verecek bir ortam hazırlamıştır.
İlk köylerin ardından şehirlerin ortaya çıktığı bu halk tarımcılığın da ilkleridir.Tarım için sulamaya,sulama içinse nehirlerin taşma ve çekilme zamanlarını bilmeye ihtiyacları vardır.Vakitleri doğru tahmin edebilmek için güneşin ayın hareketlerini incelemek,taşma ve çekilmelerin yönünü hesaplayabilmek için olan gereksinim Astronomiyi, matematiği onların hayatının bir ayrılmaz bir parçası yapmıştır..Dünya bilgi birikiminin öncüleri haline getirmiştir onları.
Nasıl kiMezopotamya uygarlığı bilgiyi dünya hayatının ayrılmazı olarak görmüş ve kullanmışsa; Anadolulu bir medeniyet oln Hititler de bilgiyi hem dünya hem de dini hayatlarını düzene sokmak için toplamışlardır..Hükümdarın ve milletin bir yıl içinde yaptığı her şeyin hesabını Allah’a vermek zorunda olduklarına olan inaçlarıydı onlara o koca koca “Anal”ları(taş yazıtlar) diktirten.Bu taş yıllıklarda abideleşti Hitit tarhi, dostları, düşmanları,sosyal hayatları, inançları.Tanrıya hesap vermenin huşusu ile tüm dürüstlükleri ile kazıdılar taşlara alınan vergileri, yaşanılan mağlubiyet ve galibiyetleri.Bilmeden “Tarih Yazıcılığını” başlattılar. Dünya kültür mirasına nasıl bir hazine bıraktıklarını hiç bilemeyecekler ama günümüze o dönemle ilgili pekçok bilgi bırakarak tarih sahnesinden bir yel misali geldi ve gittiler.
Ve Orta Asyada bu günkü Moğolistan topraklarında anayurdumuzda geçmişin hayat bigi ve birikimini bize bugünkü Türk insanına taşısın diye dikilen üç anıt,üç şaheser:Bilge Kağan,Küttigin ve Tonyukuk Abideleri...
..

Devamını Oku
Ali Koç Elegeçmez

Hangimiz benzemedik ki
ardıç kuşuna

Kimimiz
değerlerimizi terkettik
kimimiz babamızdan kalan evleri

..

Devamını Oku
Osman Adıgüzel

Davet ediyorum seni, Cumhuriyet Balosuna.
Süslenelim, sen gelin gibi ol, bende damat gibi.
Oturalım, birlikte bir masaya.
Olalım TEK kalp, birleşsin gönüllerimiz.
Kaldıralım kadehlerimizi, tanışmamız, aşkımız şerefine.

Anımsayalım, eski Cumhuriyet Balolarımızı.
..

Devamını Oku
Yaşar Cerit

Kırmızıyı hiç sevmedim,
Sevemedim oldum olası,
Köyümden biraz uzakta,
Başka bir köyde Yassıca da,
Anamın doğum yolculuğu,
Kırmızı bir kamyonda.
Tren yoluyla karşı karşıya,
..

Devamını Oku
Vecdi Murat Soydan

Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak! ’ Bilirsiniz, tuvalet mevzuunda söylenmiş meşhur bir atasözümüzdür. Gittiğimiz her yerde gözümüze sokarcasına kocaman bir yazıyla yazmışlardır. Aslında şunu demek istemişlerdir yazanlar: ’’Hani bize zahmet olmasın sizin pisliklerinizi temizlemek... Usturuplu işeyin, sağa sola sıçratmayın,alın elinize fırçayı, sifonu da çekmeyi unutmayın.’’

Bir de ’ Arızaladır, kullanmayınız.’ yazısına rastlarsınız. Arızalı falan değildir, girin rahatça görün işinizi. Yol geçen hanına dönmesin diye bulunan pratik ama bana göre modası geçmiş inandırıcı olmayan bir yazıdır bu. Şu ana kadar, bu yazıdaki gibi gerçekten de arızalı olanına rastlamadım.Paşalar gibi girdim içeri, işedim, sifonu çektim, çıktım. Hem de buralarda işemesi daha rahat oluyor, arızalı diye hiç kimse uğramıyor, ne güzel, şahsıma mahsus tuvalet gibi...

Misafirlikte durum nasıldır peki? Hiç bir ev sahibi tabii ki ne yazılı ne de sözlü böyle bir uyarıda bulunmaz. ’ Yasak hemşerim. Giremezsiniz. ’ diyemez ama, misafir, tuvalete girip de,ortalığı kirletecek diye ödü kopar. Kendi pisliğimiz yetmezmiş gibi, bir de bu misafir çıktı başımıza diye düşünür.Hele yatılıysa bu misafir, eyvahlar olsun, bir de tuvalet sırası bekle işin yoksa. Hele bir de duş falan alacaksa, kim ister ki duş kabinine girilmesini.Asil türk milleti yine de misafirperverdir, kıymetinizi bilin, uçakta kokpite girmek bile yasakken, siz adamların yatak odasına bile giriyorsunuz.Örneğin benim durumum, bakın anlatayım:
O kadar yol gitmişim, adresi bulana kadar kan ter içinde kalmışım, bir de yolda sıkışmam mı?

..

Devamını Oku
Ekrem Çiçek

AKLINI BAŞINA TOPLA;
Sonunda BAYRAM VAR,
BÜTÜN HAYATI KAPLA,
OLACAKSAN, ÖLÜME YAR! ...

SON BİR ŞANSIN KALDI;
Karanlık, kaos her defasında,
..

Devamını Oku
Murat Demir

29 Ekim 1923
Cumhuriyet değil dün
Karanlıktan aydınlığa
Çıkışımızdır bugün

Ellerin inadına
Özgürlüğün adına
..

Devamını Oku
Erdal Ceyhan

Bugun Cumhuriyet Bayramı

(Cumhuriyet, 29 Ekim 1923’de ilan edildi. Bu yıl Cumhuriyetin 87’ci kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. Kemal Atatürk şunları söylemişti. Hatırlayalım.)

'Türk' demek 'dil' demektir.
Türk milleti dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır.
'Türk demek Türkçe demektir; ne mutlu Türküm diyene! '
..

Devamını Oku
İbrahim Halil Demir

Yapay sevdalar kazdırır insana daha ölmeden mezar
Artırır dertleri tedricen gün be gün azar azar
Gerçek sevdanın er meydanına çıkan bir kimse ise
Galip gelir her zaman mutluluğunu günlüğüne yazar

Yapay sevdalar yad ellerde bırakır insanı boynu bükük
Giydirir en özel günlerde bile elbiseleri sökük
..

Devamını Oku
Mehmet Özer 2

Özleyince ben seni,
sesin bana gel diyor.
Susuyor dudaklarım,
kalbim seni dinliyor.

Dinmeyen bu acıyı,
sevmeyenler ne anlar.
..

Devamını Oku
Hüseyin Poyraz

Dolu dolu Anadolu
Bizim toprağın sesinde
Hacı Bektaş Veli yolu
Bizim toprağın sesinde...

Her yörenin tadı başka
Tadı başka adı başka
..

Devamını Oku
Bahri Köksal

'Ülkemin Tüm Çocuklarına Sevgiler'

Yurdumun her yanında
Neşe,sevinç var bugün
Türk'ün asil kanında
Onur,gurur var bugün...

..

Devamını Oku
Sebahattin Kömürlü

güçlüler ve güçsüzler arsında geçen mücadele ortamında, kişi nerede yer alacağını belirlemede zorlanmakta haklıdır.

bir zamanlar 6. filo İstanbul sahillerine demir atarken, 6. filonun gelişini bayram havasında kutlayanların yanında, bu filonun tam (güya) bağımsız bir ülkenin kara sularına girmesini dahi istemeyenler vardı.

bu filonun ülkemize gelmesini onaylayanlar, bu onay fikrinin, kendi fikrileri mi olduğunu,
sorgulamamız gerek.

..

Devamını Oku
Naim Yalnız

O güzelim Boğaz'da,bir taç gibi duruşun,
Gönüllere heyecan,neşe,gurur veriyor;
Asya'yla Avrupa'yı,birbirine sunuşun
Dünyayı Türkiye'me,içten imrendiriyor.

Üzerinden Boğaz'ı,seyretmek ne zevk her an,
Şanlı Boğaz Köprüsü,haline herkes hayran.
..

Devamını Oku
Orhan Kutlu

Hiç bir şey acı vermiyor artık
Kalbim sustu
Her yerim acı dolu
Koyacak yer yok
Bakışlarım amaçsız
... Ayaklarım serseri
Gönlüm sizlere ömür
..

Devamını Oku
Erol Sagun

Görüyorumki hep hüzünlüsün,
Ogünden beri gülmüyor yüzün,
Ne yiyor,ne içiyor,ne geziyorsun,
Ondan sana hayır yok,Unut onu arkadaş!

Biliyorum hemen unutmak,kolay değil,
Bana kalırsa onu,aklından ve gönlünden sil,
..

Devamını Oku