Baharın eşisin, sen nisana benzersin
Al kanın rengi ile, vatanımın bayrağı
Yükseklerde dalgalan, cennet vatan üstünde
Rıza gelmem düşmana, dökülse de kanımız
And olsun şehitlik, yar olmazsam toprağa
Kuşanır senle semam, dalgalan sen bayrağım
..
Yürek hasrete alışmaz.
Bozuldu hatlar çalışmaz.
Verdiğim mesaj ulaşmaz.
Yine bize ayrılık var.
Yalnızlığa bulmam çözüm.
Dalar uzaklara gözüm.
..
ŞİİR: Muhip Erdener SOYDAN (babam)
Doğum tarihi: 29 Ekim 1943
Ölüm tarihi : 15 Ekim 1986
Ne arayıp bulmuşum,
Ne arayıp sormuşum
..
Türkçeden, müziğe
Projedir Cumhuriyet
İnsan gibi yaşamdan
İnsanlığa gider Cumhuriyet
Cehaletle savaşır
Aydınlığa yürür Cumhuriyet
..
Demez dağ, taş,ova,dere
Yürür gaziler gaziler
Göğüslerin gere gere
Yürür gaziler gaziler
Türklüğün verdiği hazla
Aynı iman,aynı hızla
..
Ben Cumhuriyetin çocuğu
Atatürk'le büyüklerimiz el ele vermiş
Dünyaya duyurulmuş Cumhuriyet olduğu
Tarih henüz 29 Ekim 1923
Bugün kurtarılmıştı vatan,
Bugün akmaz olmuştu yerde kan,
..
Oğlum Meriç'e
Bir kitap verdi doğum günümde
'Tanımalısın kendini' dedi; babam.
'Kurtuluş Savaşı Destanı'ydı bu
Hediye etmişti onu ülkeme Atam.
..
Bilgi geçmişten gelen en kutsal mirasımız,geleceğe bırakacağımız en mukaddes emanetimiz.Bilgi:Dünyanın varoluş serüveninden itibaren hep bizimle olan ve hep de olacak olan temel dayanağımız.İnsanın tarih sahnesine çıkışı ile paraleldir bilgiye olan ihtiyacı.Ne zaman yeryüzünde varolmuşsa insan o andan itibaren kara sevdalısı olmuştur bilginin,bilme özleminin...
İnsan olmak sorgulamak demektir.İnsan “neden, nasıl,ne zaman, nerede,vs sorularını kendine sorar.Kainatı,maddeyi,,olayları,varoluş amacını anlamaya,öğrenmeye çalışır.İnsanı insan eden,onu diğer varlıklardan farklı kılan da onun bu niteliğidir.İnsan düşünür,sorar,araştırır,bulur.Bulamazsa bu Uğurda günler, geceler hatta yıllar harcar.Dener; belki binlerce kez Edison misali; ama yılmaz sonunda ulaşır hedefe. İnsanlığa hediye eder geceleri gündüze çeviren ışığı.Kutlu,ilahi bir bayrak yarışıdır, bu.Elden ele, gönülden gönüle dolaşır,menzile ulaşmak için.Her bir bilgi sevdalısı bir diğerine basamak olur,Onu omuzunda yükseltir,hedefe taşır.
İnsanın bilgiye olan ihtiyacı önceleri hayati ihtiyaçlardan kaynaklanmıştır.Uygarlığın ilk beşiği, bilginin ilk parıldadığı yerdir,Mezopotamyada yaşamış,Sümer ve Babil medeniyetleri. Fırat ve Dicle’nin suladığı bu münbit topraklar bilgi içinde yeşerecek boy verecek bir ortam hazırlamıştır.
İlk köylerin ardından şehirlerin ortaya çıktığı bu halk tarımcılığın da ilkleridir.Tarım için sulamaya,sulama içinse nehirlerin taşma ve çekilme zamanlarını bilmeye ihtiyacları vardır.Vakitleri doğru tahmin edebilmek için güneşin ayın hareketlerini incelemek,taşma ve çekilmelerin yönünü hesaplayabilmek için olan gereksinim Astronomiyi, matematiği onların hayatının bir ayrılmaz bir parçası yapmıştır..Dünya bilgi birikiminin öncüleri haline getirmiştir onları.
Nasıl kiMezopotamya uygarlığı bilgiyi dünya hayatının ayrılmazı olarak görmüş ve kullanmışsa; Anadolulu bir medeniyet oln Hititler de bilgiyi hem dünya hem de dini hayatlarını düzene sokmak için toplamışlardır..Hükümdarın ve milletin bir yıl içinde yaptığı her şeyin hesabını Allah’a vermek zorunda olduklarına olan inaçlarıydı onlara o koca koca “Anal”ları(taş yazıtlar) diktirten.Bu taş yıllıklarda abideleşti Hitit tarhi, dostları, düşmanları,sosyal hayatları, inançları.Tanrıya hesap vermenin huşusu ile tüm dürüstlükleri ile kazıdılar taşlara alınan vergileri, yaşanılan mağlubiyet ve galibiyetleri.Bilmeden “Tarih Yazıcılığını” başlattılar. Dünya kültür mirasına nasıl bir hazine bıraktıklarını hiç bilemeyecekler ama günümüze o dönemle ilgili pekçok bilgi bırakarak tarih sahnesinden bir yel misali geldi ve gittiler.
Ve Orta Asyada bu günkü Moğolistan topraklarında anayurdumuzda geçmişin hayat bigi ve birikimini bize bugünkü Türk insanına taşısın diye dikilen üç anıt,üç şaheser:Bilge Kağan,Küttigin ve Tonyukuk Abideleri...
..
Daha önce yazdım belki
Bu tabir unutulmasın diye
Yeniden yazıyorum
Neyi anlatıyor biliyor musunuz
Yemeyi içmeyi
Kalabalığı, gelenleri
Gidenleri
..
Nerenize ve neyinize dokundu bilmem ama....
ATAM'IN resimlerini duvarlardan indirdiniz
Paranın üstündeki resmini sildirdiniz
Gençliğe Hitabe okunmayacak diye bildirdiniz
Andımızı ve İstiklal Marşını korkudan kaldırdınız
O da yetmedi, Türk halkına saldırdınız
Baştan beri kendinizi kandırdınız
..
Hey, dostum bir bak bana
Bekliyoruz seni de bizim obaya
İzci ol, katıl sen de aramıza
Sen de mutluluğu yaşa doya doya
İncileriz biz inanırız Tanrı’ya
Dünyayyı, bedenimizi korumaya söz verdik ona
..
Cumhuriyein kuruluşu
29 Ekim 1923.
Bu devrimi
Anadolu halkı yaptı.
Kavgayla, çekişmeyle,
Türkiye kuruldu.
Tasarılar düşünüldü.
..
Atatürk ilkeleri bizlere ışık tutar;
Cumhur, cumhuriyete her zaman sahip çıkar.
Biz halkız ve milletiz, cumhuruz ve devletiz;
Tarih boyunca coşan anlı şanlı Türkleriz…
Bize bizden başka dost yoktur, düşman ise çok;
Bu dünya düzeninde kötüyü tutan pek çok.
..
Hepimizin eksik aramak işi,
Eğer noksan bulmuyorsa bir kişi,
Çekiliyor birileri tarafından fişi.
İşte bu, milletimin ağrıyan dişi.
Ya bulunacak bir hekim
Ya kurban gidecek bir yetim.
..
Hele bakın Erzuruma kim gelmiş o gelmiş
Fırtınayla kara kışı kar gelmiş
Dağlar yine beyazlarla bezen miş
O gelmiş hoşgelmiş kar gelmiş
Sen geldinya gülüyorum.sevincimden ölüyorum
Kim sever kim sevmez seni bilmiyorum
..
Ey Türk İnsanı,insanına sahip çık
İnsanın kıymetini bilen kimse yok
Bir Türk,dünyaya bedel diyen biri var
Türklüğün değerini anlayan,Türk yok
Ey Türk Askeri, vatanına sahip çık
Vatan toprağına gözünü diken çok
..
USTA SÖZÜ(NASİHAT)
Usta söze ne denir
Sözü söyleyen ehil
İman eden güvenir
Dinlemeyenler cehil
..
Her hecede binbir mana gizlidir
Şiir yüreklerde ince sızıdır
Bazen sıla, bazen ana gizlidir
Şiir aşkla karalanmış yazıdır
Bazen isyan, bazen barışa çağrı
Bazen gönüllere yerleşen ağrı
..
Kaç yavrum yaşın senin?
Dört mü beş mi, kaç dişin var söyle?
Saçın başın darmadağın, burnunda sümüğün balon yapmış, sırtında gömleğin atletin yok; kıçından donun düşüyor…
Çırıl çıplaksın! ..
Ama güçlüsün, şişmiş bak pazuların, göğsün kabarmış, başın dik, gözlerin buğulu, parlak…
Üç tane tuğlayı nasıl da yüklendin öyle?
Yapı mı yapılacak, eviniz mi yok, nereye taşıyorsun o tuğlaları?
..
biz de güzel kadınlar sevdik bir zamanlar
mis kokulu narin
pembe güller düşmezdi ellerinden
zamanla değişti hepsi bozuldu
güller solup gitti gülüşlerinden
..