289-Nurani Doğum’un Dünyadaki İşaretleri-2

Hiç dinlenmeden, hemen düşer Şam yoluna
Varır Meşhur Şam kâhini olan, Satih’in yanına

Kâhin Satih’in, çok acayip bir yaratılışı var
Yüzü göğsünün içinde, daim sırt üstü yatar

Bütün gövdesinde, yoktur hiçbir kemik
Vücudundaki azaların, birçoğu ise eksik

Bir yere gideceği an, bohça gibi katlanır
Adeta, canlı kemiksiz bir et yığınını andırır

Gaipten, verdiği haberler hep doğru çıkar
Çok meşhurdur her yerde ünü, şanı var

Yeğeni, Abdül-Mesih ziyaret ettiği an
Satih, ömrünün son saatlerini yaşar

Fars kralı Kisra’nın anlattıklarını sorar bir bir
Duyunca Kâhin bunları birden değişir, şöyle cevap verir

“İlahi vahyin okunması çoğalacak”
“Asa sahibi bir peygamber çıkacak”

“Save gölünün çekildi suyu, taştı Semave vadisi”
“Söndü Fars’lıların bin senedir daim yanan ateşi”

“Yıkılan Şerifeler sayısınca Fars’a kral gelir”
“Artık, Şam’da meşhur Satih’in Şam’ı değildir”

“Hâkimi mutlak hükmünü işte böyle mühürler”
“Nebilik ipinin iki ucunu, bu şekilde düğümler”

Satih’in, son nefesinde söylediği bu sözler
Âlemlere rahmet peygamberini müjdeler

Peygamberimizin(a.s.v) doğduğu o gecede
Müthiş olaylar oldu bölgenin her yerinde

Yıkılmayan kalmaz, Kâbe’nin içindeki putlardan
Allah, insanlığın kalbini temizliyordu batıl inançtan

Doğu ve batıyı kuşatan, nurani bir nur görünür
Kâinat bembeyaz, o nurani nurlu elbiseye bürünür

Bir gecede, takdis edilen Save gölü kurur
Semave vadisi kalır sel altında, suya gark olur