285-Asırlardır Beklenen Nurani Misafir-1

Sıkıntı çekmedi hiç, Hz. Âmine hamilelik döneminde
Garip sesler geliyordu kulağına, bilinmeyen bir âlemde

Günlerden bir gün, “Ümmetin efendisine hamilesin sen”
“Onu mutlaka koru gözet, her çeşit hasetçinin şerrinden”

“Doğunca, adını ‘Muhammed’ koy diye işitir bir seda”
Hz. Âmine; kalır hayrette! O an alamaz nefes adeta

Kurtulamaz etkisinden bir türlü, gece düşlerine girer
O an anlatamaz hiç kimseye, kendince hayret eder

Yine gece rüyasında “vücudundan çıkar eşsiz bir nur”
“Şam’ın saray ve köşklerini ebedi aydınlatır durur”

Miladi beş yüz yetmiş bir senesi
Nisan ayının ise yirminci gecesi

Pazartesi günü sabahının seher vaktidir
Muhammed’in(a.s.v) doğum anı gelmiştir

Peygamberim iz’in(a.s.v) annesi, doğumu anlatır şöyle
“Evde kulağıma müthiş bir ses geldi birdenbire”

“İrkildim, çok korktum eriyecek gibi oldum aniden”
“Beyaz bir kuş geldi yanıma, sırtımı sıvadı hemen”

“Uzun boylu bembeyaz nurani kıyafetler içinde”
“Bir sürü kızlar sanki tavaf ediyordu çevremde”

“Tıpa tıp benziyorlardı Abdi Menaf kızlarına”
“Bilemez şaşar kalır Hz. Âmine, bu duruma”

“Korku, kaygı hiçbir şey kalmadı o an bende”
“Şerbet sundular bana nurani bir kâse içinde”