27- Beyitler /dörtlükler /maniler

geçmiş zaman ıssızlığı dudaklarımda
suskunluğa teşneyim, yağmur öncesi
konuşsam tutuşur yüklü bulutlar
sükutu öğrenmek, kurşun güncesi
...
Yillardır maviye hasret doluyum
Ben göğe bakarken gözlerini yum
Ne zaman gözüne değse gözlerim
Özgeye kör olur, böyledir huyum
...
Nefes alan satırlarda yeknesak
Bir sevdanın nabzı vurur muhâle
Nice desek ne söylesek ne yazsak
Çare olmaz yürekteki bu hâle

Daldıkça boğuldum gözlerin deniz
Yüzünde serazat ışır yıldızlar
Edalar, işveler, hele o nazlar!
Sen misin düşler mi, cennet hanginiz
...
Güneşin gelmesi değil muteber olan, şubatta gelmesidir.
Bana hiç şubatta gelmedin ki ! Temmuz ortasında hükmettin göklerime. Bu yüzden yanık kelimelerimin ucu. Bu yüzden eksik değil başımdan duman.

Her akşam bir hüznün kilit taşına
Adını mıh gibi yazana hasret
Sevmek ne menem şey, boşu boşuna
Sırrına uyanan izana hasret
...
Gün olur canandan kenar düşersin
Yaralı kuş gibi kanar düşersin
Uçmaya meyledip kanatlarını
Aşkın atlasında sınar düşersin
...
İkindi yağmurlarıyla ıslatarak
Anamın mezarından bir avuç toprak
Getir koy başucuma hasretim dinsin
O dem nasıl açarmış kuruyan gül, bak
...

..Ten yarası değil tabip
Benim sızım tin yarası
Yare onca kıyam edip
Yıkılmanın bin yarası
...
Açıklara çek kaptan, maviler ülkesine
Yüreğim yabancı, buranın sesine
Avcılar pusuda, pas geç limanı
Kıyılar, ışıklar, sesler nesine
...
Devr-i Leyla görmüş gibi nasırlı
Yâr senin yüreğin hangi asırlı ?
..….........
koklasan huzur,
baksan güven,
dokunsan aşk...
daha nasıl anlatsam ki seni?
...
Taner Eker