Ayrıl kalabalıktan, sil kent gürültüsünü!
Yemyeşil yamaçlarda otlarken koyun kuzu,
Bir çoban kavalından kırların türküsünü
Dinle, bu öz yurdumun özlenen öbür yüzü...
Çisil, çisil yağarken topla yağmur sesini!
Şu toprak kokusunun çektin mi nefesini?
Kavaldan akıp gelen hüseynî bestesini,
Dinledikçe yaşarsın baharı, yazı, güzü...
O rengârenk çiçekler, doğayı boyuyorken!
Gece ay, üstlerine haleler koyuyorken...
Güneş doğup üstünden geceyi soyuyorken
Durma, hissetmeye bak görürken gönül gözü...
Gökkuşağı saçılmış, toplamış kelebekler!
Huzur arayan insan daha başka ne bekler?
Hayata anlam verir dökülen tüm o renkler
Gör, rengârenk çiçekler boyuyorken gündüzü...
Uzan çimler üstüne, o altına almadan!
Boğuş o topraklarla, gözlerine dolmadan!
Yat doğa/nın koynuna vakit tamam olmadan!
Umut doldur gönlüne, masmaviyken gökyüzü...
Antalya - 2011/03
Halil Şakir TaşçıoğluKayıt Tarihi : 23.3.2011 21:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Üstatlardan: 'Rab'bim yaratmış böyle, neler görürsün bir bak? Kapkara iken toprak, rengârenk çiçek, yaprak, Meyvaya durur dallar, şimdi çiçekken ak ak, Bu ne büyük âhenktir, susturur dili, sözü'.........................................Hâlenur Kor Çimen üstte olsa da, değil mi ki topraktan, Canlıların menşei, çamuru yoğurmaktan, Arz'da şu an ne varsa, gelmiyor mu O Hak'tan, Çiçek gibi açtırır, cennette hepimizi......................................Bedri Tahir Adaklı
TÜM YORUMLAR (26)