1/:
Zalimlerin aşk sergüzeştleri esirdiler simya formüllerine...
Dondurduğumuz problemlerdi şimdi karşımıza çıkan İblis'le. Ve birer birer çözülüyordu kördüğümler. Efsunlu aritmetiğin yetenekli ellerinde. Oysa zalimlerin bereketliydi yaylaları. Ancak yine de simya formüllerine esirdiler. Ve oldukça olmalıydı kaderlerde bela ve arsızlık. Ki dinmeli kaos... Işık tayflarının hareketleri yanağımızda yaraydı. Yüreğimizde zamanın izi... Ve aşk elçilerinin meşin kırbaçlarının şakırtılarıydı yıldırımlar. O yıldırımlar beynimize... Biz düşüyorduk ışıklı yarıkların ellerine...
2/:
Zalimlerin aşk sergüzeştleri esirdiler simya formüllerine...
Barbarlar mitoz usulle çoğalmaya durmuşlardı. Ve federasyon marşlarının ürperten sesiydi anlaşılmaz ezgiler. Aşk zamanını dişli testereleriyle ufalıyordu hünsa melekler. Bir kaplan postu gibiydi genişleyen uzayda mekan. Biz de ürkmüş koyunlar misali sabır meleşiyorduk. Sayın ki bir aşk ve ışk hanesindeydik. Muhtaçtık sevgililerin doyumsuz ilgilerine...
3/:
Zalimlerin aşk sergüzeştleri esirdiler simya formüllerine...
Vandalların dudakları en derin sövgüye hazırlanıyordu. Kehanetin arkasında oturan olaylar sıra sıra. Gah Sirius'a, bazen de bizden yana ağıveriyorlardı. Sakso yine ateş üstüne yazıyordu ağıtlarını. Kıllı ellerini üteliyordu erkeksi seyyareler. Ve şimşeklerini birbirine taraklayarak ufku dilimliyorlardı harp ve sulh yazıcıları. Tempo tutmaya başlıyorduk arsız ve yaramaz... Sadece adil bir mahkemede yargılanmaktı isteğimiz. Biteviye bakmaktı işimiz bizim... Karanlığın yüzüne yani yargıçların esrarlı gözlerine..
4/:
Dedik ya ey ehli şiir...
Zalimlerin aşk sergüzeştleri esirdiler simya formüllerine...
Kayıt Tarihi : 2.8.2006 07:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!