1/:
Sibir elinden kar ve kıyamet geliyordu...
Yani şiir gibiydi. Ve bir soyut vizyondaydı her şey. Ne kadar ışıklıydı girdiğimiz yer halbuki. Çiço'nun gözleri kamaşıyordu önce. Sonra alışıyordu Öklides felsefe devşirmeye. Biranın en sertine ve de sevi'ye. Birkaç adım daha atıyorduk hiç yurduna. Sonra duruyor gibi yapıyorduk aklımız sıra. Sibir gibi bir eldi alnacımızdaki. Sade kara buz. Biz öylece bakıyorduk.
2/:
Sibir elinden kar ve kıyamet geliyordu...
Ve yine kar ve kıyamet ve karanlık geliyordu üzerimize. Gözlerimize batıyordu bakışlarımız. Önümüz kıyametse, ardımız karanlıktı. İnadına ve yekpare. Ne kadar geniş bir salondu burası yahu? Ya da gerçekten geniş miydi? Ne diye böyle düşünüyorduk? O da flu bir aldatmacaydı ya. Neyse...
3/:
O şimdi ne yapıyor
şu anda, şimdi,şimdi?
Evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı,
ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,
Devamını Oku
şu anda, şimdi,şimdi?
Evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı,
ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta