1/:
Okuyorduk aşk evvelinde vicdani kitabın seher babını...
Yüreğimiz mavi kan... Ve kara balçık deposu. Muhayyilemiz anti madde... Bu saatte oluyur ne oluyorsa. Ve Esir sisi arasında tutsağız. Turkuvaz gözlerimiz burgu misali ilerliyorlar. Yuvarlaklaşıyor şişen evren. Ve heyula maddenin kaçkın kuzuları sürü peşinde. Damarlarımıza doldurduğumuz özalaşım yanıyor türkü türküye. Ve yana yana rengini örüyordu. Ardından bahtını döndürüyordu kuzey batıya. Bizse yazgımıza ve acı yurdu kahrımıza gark oluyorduk. Dökülüyorduk arzın kabına...
2/:
Ve okuyorduk aşk evvelinde vicdani kitabın seher babını...
Antimaddeye duyduğumuz reddi mirasımızdı. Çünkü öfkemizden yemleniyorduk koridorlarda. Yaralarımızdan akansa kızıl volkan mağmasıydı. Aslında uzayda aşk zamanıydı. Ve ateş ve suya abanarak. Yanarak gerdeğe girmek demiydi... Çimerek yeniden yaratılmak heyulanın içinde... Bir Satür kayzerinin fırdöndüsündeydik. Ve onun süslü entarisi gibiydi yörüngedeki ilk halka. Esri maddeyi bürünmüş yetimler gibiydik. Yani bir aşk ve ışk hanesindeydik. Her sektör kanından biçiyordu bayrak kumaşını..
3/:
Ve okuyorduk aşk evvelinde vicdani kitabın seher babını...
Ve agnostik bir lisan ile okuyorduk... Aşk evvelindeydi zaman. Biz vicdani kitabın seher babının tekellümünde üryan...Karanlık bir kıstağa düşmüş gibiydik. Artık kuşkusu kalmıyordu Sur'un. Ve seyyarelerin şeffaf malzemelerinin. Oluşacaklardı çarnaçar. Ve son firavunun temreni sivriliyordu. Evet o bir kreatuvar... Ateş keşişleri mırıl mırıldılar. Ve okuyordular vicdani kitabın her babını ezbere. Zendavesta'nın her çarpışında alesta... Veda pasajları yoksul mu yoksul? ... İncir altında bir rahip tekrar kurguluyordu kuşku yurdu başını...
4/:
Dedik ya ey ehli şiir...
Ve okuyorduk aşk evvelinde vicdani kitabın seher babını...
Kayıt Tarihi : 3.8.2006 07:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!