25 MAYIS DÜNYA ŞAİRLER GÜNÜ
Bu gün özellikle ilk kez Türkiye şairler Birliği Ailesi olarak 25 Mayıs ‘ı Dünya şairler Günü olarak ilan etmenin heyecanını yaşamaktayım.Esere gün yapılıp ta eserin sahibine gün yapılmayan yada eserin eser sahibinin önüne geçtiği garip bir durumun giderilmesi ve eserle eser sahibinin de birlikte anıldığı özel bir gün olmasının ayrı bir manası ve ehemmiyetinin olduğu bilinciyle başlatmış olduğumuz bu girişimini en yakın süre içerisinde ilgili makamlara duyurularak UNESCO tarafından kabul edilmesini sağlamak amacıyla yola çıkmış bulunuyoruz.Bu güzel ve anlamlı günde şair dostlarımıza önemli görev olarak bir birlerine bu günde hatırlayıp tebrik etmeleri başka platformlara taşıyarak bu güzel girişimi duyurarak desteklerini sağlamaları en büyük katkı olacağı kanaatindeyim.
Sanal ortamdan reel ortama taşıdığımız bir çok faaliyetin içerisinde gerçekleştirebileceğimiz en önemli bir girişim olduğu kanaatiyle gelecek tarih içerisinde hatırlanabilmenin de bir vesilesi olacaktır.Mademki şair bir milletiz ve şair olma yolunda çabalamaktayız öyleyse şairinde belli bir günü olmalı ve o özel günde de mutluluklarına bir nebzede olsa katkıda bulunma gayreti içerisinde olmalıyız diyorum.
Usta şair Mehmet Emin Yurdakul “Şairleri haykırmayan bir millet in sevenleri toprak olmuş öksüz bir çocuk gibidir “ der. İbni sina ise “ Tabipler insan anatomisinde ve insan üzerinde hükümlerini sürdürürler, oysa şairler sözlerin sultanıdır herkes şair olamaz” der. Sözlerin Sultanları olan şairlerimizi elbette bir güne sığdırmak imkansızdır.Nitekim şairler Her günde binlerce odaktan dünyada olup biteni sözleriyle duyurmaya çalışmaktalar.Araçları Dil dir.Dil,Vakanın bölünmez bütünlüğünün ve istiklalinin sesidir.Edebiyat, bu sesin bir şarkı,bir türkü güzelliğine erişmesi; Şair ise Milletin arzusunu, sevincini, Neş’e sini, aşkını,umudunu, kederini feryadını dile getiren yani vatanın sesini dillendiren kimselerdir.Tüm şairlerimiz meydana getirdikleri eserlerini bun minval üzere oluşturmuşlardır.Ancak o eseri meydana getiren şair insana ne yapılabilmiştir.
Şiir Edebiyat içerisinde her zaman üst yerde bulan bir sanat dalı olan şiirin sahibi şair ise hep geride kalmak zorunda kalmış ve eseri ön plana çıkmıştır.Elbette eseriyle var olan şairin de hatırlanması en tabii hakkı değimlidir.şiirin Malzemesi ise sadece dil olmakla birlikte her zaman duyguları samimi şekilde yansıtan duygularında yansımasının sanatıdır aynı zamanda. Nasıl ki; Mimarın inşaat malzemesini bir araya getirip kullanarak hanlar hamamlar saraylar inşa etmesine mukabil, bestekar sesleri notaya dökerek Mahur,nihavent,uşşak makamı şarkılar, Ressam da paletindeki boyalarla muhteşem tablolar resimler hazırlarsa,Şair ve yazar da dili kullanarak yeni dünyalar kurar, okuyucusunu kaf dağının ötesine hayalinizdeki ortamlara iklimlere mekanlara sürükler. Okuyucuyu düşündüren bazen güldüren bazen ağlatan bazen coşturan harikulade bir Şiir, bir roman veya yazınsal olarak başka türde bir edebi eserle karşılar. Ne varki Sanatkar hayalini süsleyen eserini ortaya sunarken elinde var olan malzemesini hoyratça ve tesadüfen bir şey ortaya koymak için rast gele kullanmaz. Sanatkar sahip olduğu ve çok iyi tanıdığı malzemesini güzellik noktasından hareketle mesleğinin gerektirdiği tekniklere bağlı olarak kullanır. Bu nedenle kalem erbabı da dili bayağılıktan ve aleladelikten kurtararak kabalık ve çirkinlikten uzak tutarak onlara bulaştırmadan en iyi en doğru ve en güzel halinde kullanmak zorundadır. Kalem erbabı dile mücevher kıymetini kazandıran kimsedir.Zira edebi eser sanatkarın dili somutlaştırarak güzelliğini gösterdiği bir mekan bir zemin bir tecelligahtır.Başka bir deyişle edebi eser dilin ete kemiğe bürünüp şiir diye hikaye diye roman diye görünmesidir.Bu nedenle gelişip güzelleşmesi ve kuvvet kazanması için dil mücevherinin tarih içinde sanatkarların elinde her defasında farklı usul ve üsluplar la denenerek bıkmadan usanmadan keyifli,zevkli bir şekilde ustaca işlenmesi gerekir.Zira hiçbir cevher topraktan çıktığı haliyle bir mücevher değildir.Aynı şekilde dil de sözlükten rast gele dökülüveren bir kelime yığını değildir.Dili en iyi kullanan şair için sözlerin sultanı denmesi ne kadar doğru ise o söz sultanı nı da anmak hatırlamak onun çalışmalarına çok daha etkili katkı sağlayacağı inancındayım.
25 mAYIS 2009 tarihinden itibaren her yıl bu önemli günün Tüm şair arkadaşlarımın dostlarımın hatırlanacağı güzel bir gün olması dileklerimi bir kez daha yineliyorum.
Bu gün özel bir gün,Bu gün 25 Mayıs Dünya Şair günü.Sitemize emeği geçen,güzellikler sunan paylaşan, Şiire emek veren Şaire saygı duyan Tüm üyelerimizin Şair dostlarımızın tüm samimiyetimle Şair günlerini kutlar istisnasız herkese güzelliklerle bezenmiş nice güzel şiir tadında sağlıklı umutlu huzur ve barış içerisinde yaşam diler Sevgi ve Saygılarımı sunarım.
25.05.2009
Süleyman KARACABEY
Eğitimci-şair-Yazar
Kayıt Tarihi : 25.5.2009 16:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)