1/:
Habire ezoterik aşk ve cinayet planları kuruyorduk...
Kozmik fon turuncu ışımadaydı. Ve gerile gerile açılıyordu hududa doğru. Gentile Bellini ne ağzını açıp tek laf diyebiliyordu. Ne de susuyordu. Habire ezoterik planlar kuruyordu. Kırk beş angström dalga boyu acı duyuyorduk beynimizde bizler de. Ne doygundu önümüz sıra evren... Ne de inadına aç. Ziyalar, bıçakleyin portresini tamamlamak derdindeydi.Biz atomik sınırlar ortasında oturuyorduk...
2/:
Habire ezoterik aşk ve cinayet planları kuruyorduk...
Zaman içinde zaman vardı. Kapı içinde kervansaray... Aşk zamanını herkes kendi belirliyordu bu alemde. Ne zaman? Ve nerede? Yalnız... Özellikli şahsiyetlerin muteberliği maharetindendi. Köşesiz yıldızlarsa salt sarı safran. Ve kozak kozağa... Çıldırmış şövalyeler tekin değildiler. Bakarsın tarihin aklını iğdiş edebilirlerdi. Sadece ellerini oynatabiliyorlardı seyyarelerin mıknatıslı yerleri... Kalemlerini asla. Ama yazılması durmuyordu şişen evrenlerin. Biz ise ancak yörüngelerimizi koruyorduk...
3/:
Habire ezoterik aşk ve cinayet planları kuruyorduk...
Ölçüsüzdü henüz zaman. Az sonra bir öncenin anti maddesiyle doluydu. Meri karanlıktı zifiri. Kara derili bir postacı yanında ateş dolu çantası... Az daha giriyordu vizyona. Belki on parsek ölçü... Artık ilk papanın son devresine eriyorduk eyvah. Mı acaba? ... O sırada... Soğurma çizgisindeydi yaşanan ivedilikler. Orta fezadan gelen sis çarpıyordu samanyolu kahyalarını. Marsi'yi ve ünsüz ününü seyre dalıyordu gelecek zaman. Enli bir kolon parçası gibiydi Nuburinin beyzi yörüngesinin izi. Kolonu tutuyorduk...
4/:
Dedik ya ey ehli şiir...
Habire ezoterik aşk ve cinayet planları kuruyorduk...
Kayıt Tarihi : 3.8.2006 07:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!