1/:
Aşkın ve cinayetin en hırçın zamanındaydık...
Mekansız bir zemindi yakın durduğumuz yer. İzimiz sürülmüyordu. Kısrağımız yürümüyor. Görünmüyor menzilimiz. Çaresizdik. Ve yüreğimize binmiştik. Dolu dizgin iz üstündeydik. Arz mıydı perdeye yansıyan? Yoksa ayaz mı? Azık çantamıza doldurduğumuz göğ ekin kırpıntıları. Ve panspermi nazariyesi biraz. En akraba göğün beline dolanan bizdik. Bizim yüreğimize ise bin bir renkli zamansız bir kuşak dolanıyordu. Yıldızlara uzaktık. Dalgacı bir güneşin yanıbaşındaydık...
2/:
Aşkın ve cinayetin en hırçın zamanındaydık...
Kanımız mavi... Yeşildi kimimizin gözbebeği. Elleri balçık karası... Kimimizin ondülaları sarışındı ışık altında. Ve sadık bir ülkenin esmer tarlaları gibiydik. Kederi ve hüzünlü ışık yağmurunu bürünmüş gidiyorduk. Ayaz bulutlarının sol cenahında. Yani canlar ey, bir aşk ve ışk hanesindeydik. Bira vurgunu bir keltti yoldaşımız. Tarihin damarındaydık...
3/:
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta