1/:
Dumansız ateş sakinleri aşk ovalarında...
Sular yarıldı. Ardı karardı okyanusların. Marz adlı bir Zombardı okyanustan doğrulan. Ve Atlantis... Ateş krallarının gözlerinde turkuaz bir soyutluk. Ve boz rengin yanıp söndüğünü görüyordu Mu'nun uçsuz bucaksız ovalarında dumansız ateş sakinleri. Sonra çatal dilleri ile kırmızılar geliyordu kutuplardan. Ardından turkuvaz derili huriler... Serin ekvator yöresine. Yalaz renkli atlarını meşale kılıp... Ve dünyanın ateş ırmaklarından sulaya sulaya. Oysa haksızdılar davalarında...
2/:
Dumansız ateş sakinleri aşk ovalarında...
Alt zamandan bir başka ırk... Kırık mızraklılar ya da. Onların da uniform ölçüleri orta bir kararlılıktaydı. Şiir yazıcıları da susuzdular. Ve birer bardak istiyorlardı. İlk ve kızıl Volga’nın dolaylarından ilk günahlarını işlemek için. Kızıl gezegenin yeni müdavimlerindendiler onlar da bundan böyle. Ve soyut türkülerdi lisanları. Karşı kabileden olan yanmaz ateş canları teber tebere. Aksi ve asi... Şimşek ibrişim iplikler abalarında...
3/:
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim