Uyandım sabah olmuş…
Açıkta kalmışım…
Her yanım uyuşmuş…
Biz alışkın değiliz…
Denizden esen…
Bu meltemlere…
Biz Anadolu çocuğuyuz…
Ne gezer…
Bizim oralarda meltem…
Biz alışkınız…
Kavurucu sıcaklarda…
Ölümüne çalışmalara…
Biz hanım değil…
Biz ırgat tohumuyuz…
Of dedim…
Anam olsada…
Şişe vursa sırtlarıma da…
Bir şeycazim kalmasa…
Seninle buluşacağız ya…
Baktım saatime…
Buluşma vakti geliyor…
Hemen duşumu aldım…
Giyindim kuşandım…
Çıktım dışarıya…
Başladım yavaş…
…………yavaş yürümeye
Etrafımı seyrede seyrede…
Yürüdüm yollarda…
Gözlerim bile inanamadı gördüklerine…
Koskocaman bir şehir…
Her yerinden yükseliyor…
Neşe…
……….Eğlence
………………….Keyif
Oy………
……………Oy dedim
İzmir…
…İzmir
Kurban olam sana…
Sen ne güzel memleketmişsin…
Cennet’e düşmüş olsam gerek…
Sevdalımın anlattığı kadar…
Varmışsın…
Yürüdüm…
Kordon dedikleri yere…
Aman…
………………Aman
Bu ne güzellik böyle…
Gerçekten de şarkılara…
Konu olduğu kadar varmış…
Bu güzel memleket…
Sonra düşündüm…
Peki, ama dedim…
Benim sevdalım…
Nasıl kopacak buralardan…
Bizim oralarda nasıl yapacak…
Ben gelsem buraya…
Ben burada yapamam…
Yutar beni bura…
Bu koca şehir…
Beni yutar…
Diğer taraftandanda sevdam…
İçimi oyar…
Karman çorman…
Düşüncelerle cebelleşirken…
Hah dedim sevdalım…
Selvi boylum…
Gülfidanım…
Sevdiceğim…
Nihayet…
Geliyor ileriden…
Sarıldık birbirimize…
Sanki…
………..Sanki ölürcesine
İçimde volkanlar patladı…
Güneşteki gaz patlamaları…
Gibi vücudum alaz alaz oldu…
Sen hafiften beni itince…
Kendime geldim…
Hoş geldin dedin…
Bende sana…
Seni almaya geldim…
Dedim…
Şaşkın şaşkın…
Baktın yüzüme…
Hayrola anlayamadım…
Ne alması dedin…
Seni bizim oralara…
Götürmeye geldim dedim…
Bir kahkaha fırlattın ki…
Yer gök bir oldu sanki…
Ay…
……..Ay sen ciddimisin dedin
Ardından da ekledin…
Sen delimisin…
Biz sadece sanal âlemde…
Tanışıp arkadaş olan…
Bazı sıkıntılarını…
Yalnızlıklarını paylaşan…
Sahtede olsa birbirini…
Mutlu eden iki kişiyiz…
Ama bu seninle gerçekten…
Ciddi olduğum anlamına gelmiyor ki…
Ne yani dedin…
İnternette iki laf ettik diye…
Tapu muzumu aldın…
İşte…
……….İşte
…………O zaman anladım ki
Şu sanal âlem dedikleri…
İnsanları şaşırtan…
Şaşırtırken de kişiliklerini…
Hiçe sayan…
Sadece yalandan ibaret olan…
Gerçekten duygusal…
Bağların olmadığı…
Sahte dünyaların…
Günahkâr tohumlarının…
Koruyucusu ve düzenleyicisi…
Olan şeytanın…
İcadı ve marifeteydi…
Beni buralara getirende…
İblisin acımasızlığıydı…
Bende bu oyunun…
Son kurbanlarından biriydim…
10.06.2008
Bornova/İZMİR
Kayıt Tarihi : 10.6.2008 13:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Efendim her gün duyoruz televizyonlar da..yok chat yaparken tanıştılaryok oyunda tanıştılar.14 yaşında kız 40 yaşında adama gitti vs.Tabiki bunlar çok üzücü şeyler.Geçen gün bizim buradaki bir arkafdaş anlattı tanıdığı bir karı koca sırf bu yüzden boşanmışlar.Sebebine gelince kadın çok uzun süre nette adamın biriyle chat yapmış ve buluşmaya karar vermişler.Her ikiside tabiki izmirde oturuyorlar buluşma yerien gittiklerinde ne görsünler zaten karı kocalar ve doğru mahkemeye gidip yok sen beni aldattın yok ben seni aldatmadım gibi anlamsız tartışmalardan sonra tek celsede boşanmışlar.Bakın ne kadar acı bir tablo işte benimde şiirme sizlere vermek istediğim buydu...Adı üstüne sanal alem bazen insanları girdabına sürükleyerek sonsuzluğa gömen bir alem burası umarım beğenirsiniz sevgi ve dostlukla kalınız...
Net Aşkı
Yıllar öncesinde karayağız bir delikanlı susadı
Su içmeye indi bir çeşme başına
Bir göz gördü Suna yı,çakıldı kaldı
Yüreğine ılık ılık aktı kara sevda
Suna ürkek bir memnuniyetle örttü yaşmağını
Gözucuyla baktı karayağız delikanlıya
Sanki bir çığ düştü onun da yüreğine
Sonra eridi erim erim,zaman duruverdi
Bu kadar kalmak ayıptı. dolmuştu testi
Delikanlı içmişti içeceğini, durmanın alemi yoktu
Bindi atına, dönüp bakmak olmazdı
Döndürdü atını, güya huysuzlanmıştı at
Şöyle bir şahlandı, kişnedi, eşindi
Suna, testisi omzunda keklik gibi sekiyordu
Dönüp bakmak yasaktı ona, bağrına taş bastı.
Herkes, her şey şahit oldu bu sevdaya
Dağlar, taşlar, kuşlar, kertenkele, yılan...
Suna bir daha inmedi çeşme başına
Sazının telini yanık yanık titretti delikanlı
Sevdalar yürekte tutsak kaldı
Vuslat erişilmez bir ceylan gibi kaçtı dağdan dağa
Suna gelin gitti bir başka köye,
Delikanlının akibeti belirsiz....
Belki Fehat, belki Mecnun belki de Kerem
Kimi de dedi ki onulmaz illet... verem...
Boy boy çocukları oldu Suna nın... torunları...
Kocası öldüğünde belki de ilk defa
Veraset ilamı almaya gitti nüfus müdürlüğüne
Dediler... nine ismi neydi beyinin
Şaşırdı kaldı Suna nine. sahi ismi neydi adamın...
Yavrum dedi memura ayıplama beni
Gün yüzü görmedim ki ben,
Benim adam kara kuru,alçacık,huysuzun tekiydi
Acı biberden daha acıydı
Soracak olsam ya tokat ya üvendere
Herif dedim yıllarca,herif aşağı herif yukarı
valla Ahmet desem de yalan Mehmet desem de
İyi adamdı yine de nur içinde yatsın
Memur güldü saygıyla,alay etmeden
Torunları güldüler
Nine dedemin ismi Şakir di Şakir
Hee dedi Suna nine öyle bir şeydi işte....
Nette tanıştı iki kişi,güya biri erkek biri dişi
Bilmemne idi erkeğin niki,Sanane idi kızınki
Tavlaydı, okeydi, sohbetti ilerledi muhabbet
Aylarca sürdü, kamera açmadı ikisi de
Seslerini duymadılar birbirlerinin
Gözgöze gelmediler,ellerini tutmadılar
Her şey yalandı belki.... belki de gerçekti
Sonuç mu? ?
Net gitti aşk bitti.
Cemal Yaman
yüreğin şiirle dolsun
Kişilikle ilgili özellikler ister sanal , ister gerçek bütün alemlerde kendini göstermiyor mu zaten ...
Bu ortamın yarattıkları ve kişiye kazandırdığı dostluk ve paylaşım gibi değerlerde çok önemli ve gerçek bence ...
Ama şiirsel anlatımınız çok güzel ...
Kutluyorum şiir yüreğinizi , kaleminizi ., saygıyla ...
TÜM YORUMLAR (4)