1/:
Ensemizi kaplayan kınalı yele,
Biline ki bir kadim Aslan'ın yürek izidir...
Bundandır cem diyarının ışkın vermesi,
Ve ol nedenden ateşlerin rahminden doğrulur muhkem aşklar.
Ondandır kükrer merdi meydan,
Alev kükrer,
Can kükrer...
***
Cemdir ki cem'an kırk meclise sığar bir gecede,
Üst üste kapanan kapılarsa karanlığa vurulan gemdir.
Çünkü tor taylar zor döner uysal atlara,
Yorulur asırlık süvarisi suların.
Şakaklarımızdaki ıslak yamaçlarda heyelanlar sökün eder,
Rüyaların yağlı gözlerinde ocaklar yanar ter ve türkü kokarak.
Bir kaygan vadiye yuvarlanır demirden leblebiler,
Ve a ve şe ve ke fışkıran kırmızı çiçekli dereler...
Şimdi cenneti nerelerde aramalıyız?
Ey canlar cehennemi nerede?
Kabarır yelesi ve kükrer kırkıncı aslan,
Azgın alev kükrer,
Can kükrer...
2/:
Bu türküler ki döner kozmik bir yörüngede...
Ateş,
Ve kum,
Ve Husseyn tadı yalanır hırs içinde dudak ile dil,
Ummanları serper bir piri fani her damlada yüreklere,
Bilen bilir üç ne, yedi ne ve kırk nedir?
Bilemeyen vami bir dans sanır,
Herhangi bir düğünde rakamların raksını,
Oysa,
Ensemizi kaplayan kınalı yele bir kadim Aslan'ın yürek izidir,
Kükrer aslan sayın ki Hayber ilinde,
Kan kal'asında alevler kükrer,
Can kükrer cemde...
***
Canlar ey!
Sönmezler asla yelesinden aşka tutuşanları,
Yabanıl cangılların ortasında İbrahim'i anlar yaşayanların.
Duruluruz artık biz de akıp giden sularda,
Kendi derdinde birer damla olarak zamanda buram buram.
Duruluruz da başımızı muhkem bir vadiye yaslarız belki.
Ensemizi kaplayan kınalı yele bir kadim Aslan'ın yürek izidir,
Uzanır kınının üstüne aslan, sanki Taif vadisinde,
Alev keser kükremeyi,
Can ürker kendi acizliğini kavrayarak...
Kayıt Tarihi : 8.6.2006 11:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!