Takdir de istemiyorum
Teşekkür de…
Gül de istemiyorum
Ödül de…
Siz ey Öğretmenler Günü koşukçuları
Ve siz ey muhterem zevat!
Ne olur artık yeter
Kasım’ın 24’ünde 24 saat…
Bilir misiniz?
Ama nerden bileceksiniz
Kira gününe bir hafta var.
Zaten ezilmişim ezildiğim kadar…
Kız kaban istiyor, oğlan top istiyor
Plastik çabucak patlıyormuş
Hem uçup gidiveriyormuş rüzgârda
“Meşinden olsun” diyor.
Bir de krampon istiyor
“Beşiktaş formasını almazsan okula gitmem!” diyor…
Bilir misiniz?
Ama nerden bileceksiniz
Bugünün adı Salı
Ellerime bakıyor avrat…
“Ne olmuş yani Salıysa…” der gibisiniz
Duyuyorum.
Zerzevat günüdür beyler zerzevat!
Ey Öğretmenler Günü koşukçuları
Ve siz ey muhterem zevat!
Ne olur gelmeyin üzerime
Kasım’ın 24’ünde 24 saat…
Kasım’ın 24’ünde 24 saat
Okulda, gazetelerde, televizyon haberlerinde
Hep aynı terane
Aynı hikâyat:
Ben ülkemin umut dolu sesiymişim…
Elleri öpülesiymişim ben…
Ben, ağacı yaş iken eğen…
Başı göklere değenmişim …
Vay be!
Ben neymişim be!
Ben bir devmişim de
Dev olduğumdan bîhabermişim…
Ey Öğretmenler Günü koşukçuları
Ve siz ey muhterem zevat!
Dalga geçmeyin benimle ne olur
Kasım’ın 24’ünde 24 saat…
Ahmet KÖKEN
Kayıt Tarihi : 14.12.2010 23:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!