Adapazarı Depremi Şiiri - Bekir Özcan

Bekir Özcan
457

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Adapazarı Depremi

Adapazarı'nda yaşıyorduk büyükçe bir villada
İşleri planlıyorduk akşamüstü aile toplantısında

Babam iş bağlantısı için yarın gidecekti Almanya ya
Sık, sık uyardı beni dikkat et, yokluğumda işleri karıştırma

Hacı babam, babaannemi sabahtan götürecek doktora
Annem ile ablam ihtiyaçları almak için gidecek pazara

Ablamın nişanlısına uğrayacaklar işleri bittikten sonra
Nişan takılarına bakmak için beraber çıkacaklar çarşıya

Amcam ihaleye işi için Ankara ya sabahtan gidecek
Uygun teklifi verip bu işi hemen orada bitirecek

Sonucu vakit geçirmeden acilen babama bildirecek
Sonra Kırşehir deki inşaat şantiyesine geçecek

Büyük babamı ağabeyim bırakacak hastaneye
Dönerken uğrayacaktı depodan mal yüklemeye

Hazır olunca yengemle, yeğenimi götürecek markete
Anlaşılmayan bir yer var mı? Söyleyin dedi bize

Babam tek, tek bizi süzüyordu sevgi dolu gözlerle
Bakışlarımız karşılaştı babamla geldik göz göze

Gözümü kaydırdım bana bakıyordu tüm sevgisiyle
Çekinmese kucaklayıp bastırmak istiyordu sinesine

Herkes olduğundan fazla güzel görünüyordu gözüme
Babaannem aniden kondurdu kocaman öpücüğü yüzüme

Anında aktı kâinatta ki bütün güzel sevgiler kalbime
Dünya sanki benim oldu kavuştum tüm hayallerime

Hacı babam dedi geç oldu haydi yatalım yerimize
Yöneldi odasına doğru Allah rahatlık versin hepinize

Herkes çekildi odasına hayırlı geceler temennisiyle
Büründü bir anda koca villa büyük bir sessizliğe

Yatağa girer girmez büyük bir sıkıntı sardı
Bir türlü uyuyamıyor uykum da kaçtı

Ne düşüneceğimi bilmiyorum benliğim şaştı
Allah’ım ne büyük azap neden ruhum daraldı

Yatmadan önce yoktu bir şey şaşırdım kaldım
Anlam veremedim saatlerce yatakta kıvrandım

Balkonda, holde, sarhoş gibi oda içinde dolandım
Bu durumdan kurtar beni diye Allah’a yalvardım

Uyuyamadım açtım pencereyi baktım dışarıya
Gürültüyle aniden tüm şehir büründü karanlığa

Anlayamadım tutulmuştu apartmanlar fırtınaya
Bir beşik gibi her taraf başladı sallanmaya

Geliyordu her yerden gürültü patırdılar
Hiçbir şey görünmedi zifiri karanlık var

Şuursuzca aşağıya attım balkondan kendimi
Hayatımda ilk defa yaşıyordum depremi

Toz bulutu içinde ovuşturdum gözlerimi
Bağırıyor hiç kimse duymuyordu sesimi

Aniden villa büyük bir gürültü ile yıkıldı
Duydum babamın sesini Allah’ım diye bağırdı

Kurtuldum bu sesle hemen şoktan
Hiçbir şey görünmüyor zifiri karanlıktan

Bağırıyor kimi Allah, kimi anam kimide ah çekerek
Duydum bu sesleri korkuyla vücudum titreyerek

Yardım için her şeye sarıldım denedim kuvvetimi
Yanımda hiç kimse yoktu ki kurtarsın sevdiklerimi

Göğsüm dar geliyor alamıyordum nefesimi
Deprem hızını alamamış sallanıyor salıncak gibi

Bir anda yerle bir olmuştu güzelim villa
Yıkıntılar altında iniltiler geliyordu hâlâ

Karanlıkta gidiyorum panikle sağ sola
Hiçbir faydası yok nafile hepsi boşa

Canı cananı kurtarma telaşıyla
Bütün hızımla koştum çarşıya

Koca, koca apartmanlar yığılmıştı yola
Nereye gitsem rastladım bir enkaza

Sanki dağlar gelmişti cadde ortasına
Geçemedim bir türlü karşıdan karşıya

Bir çıkış ümidi var mı diye baktım etrafa
Çaresiz geri dönmek istedim villanın yanına

Şaşırmıştım acaba hangisi bizim ev acaba
Bilemedim evin yolunu döndüm şaşkına

Kimse yoktu ki evin yolunu sormaya
Başladım çaresizlik içinde çırpınmaya

Aradan kaç saat nasıl geçti bilmiyorum
Başladı ortalık aydınlanmaya

Güneşe yalvararak başladım bağırmaya
Ne olur dünyaya artık hiç doğma

Kulaklarımız duydu ölenlerin sesini
Gösterme bize sevdiklerimizin cesedini

Güneş ışıkları sanki işaret etti bana
Yöneldim enkaz halindeki villaya

Başımı iki elim arasında saatlerce ağladım
Nedense akmıyor kurumuştu gözyaşlarım

Borborunbekir

Bekir Özcan
Kayıt Tarihi : 4.10.2016 18:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


17 Ağustos 1999 Depremi

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bekir Özcan