Keşke bir çocuk olsaydım,
Elimde balonum Ay yıldızlı Bayrağım,
Koşsaydım Bayram yerine,
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nı Kutlamaya,
Keşke bir çocuk olsaydım,
Akşamdan hazırlasaydım kıyafetlerimi Cilalı Ayakkabımı,
..
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI
Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı,
Bir mutluluk parıltısısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin
Ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız.
Sizlerden çok şey bekliyoruz.
..
-Bugün 23 Nisan-
Çocuk, 'Yüreklerimiz yanıp solmasın', diyor.
'Kimse, varlığımızı, kapıp yolmasın! ' diyor.
'Bir dünya istiyorum hasretle, iştiyakla!
Orada, iyi olsun, kötü olmasın! ' diyor.
..
23 Nisan bizim çocuklar.
23 Nisan hepimizin
Cumhuriyetimizin beşiği
23 Nisan'da kurulmuş çocuklar.
Dünyada ilk çocuk bayramını
Bize veren Atamızı
..
Bu gün 23 Nisan bütün çocuklara bayram
Her Türk sana minnettar,minnettar bütün vatan
Türküm, doğruyum, Atamla gururluyum
Mutluyuz, neşeliyiz tüm dünya bize hayran
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kan ise
Bu gün bütün bir dünya, bizlere hayran ise
..
Tarihe yazdırdık adımızı altın harflerle,
Bir devri kapadık birini açtık Cumhuriyetle,
Anıyoruz Mustafa Kemalleri,her an minnetle,
İşte böyle çocuklar,el eleyiz milletle,
Bu kutlu bayram 23 nisan ile.
Yoksulluk sarmıştı yurdu,dört bir yanından,
..
23 NİSANDA ÇOCUK OLMAK
Dünya çocuklarının bayramıydın
Çocukla çocuk olmanın kavramıydın
Seni bize hediye edenin anlamıydın
23 Nisanda çocuk olmak var ya
..
- ‘’23 Nisan Çocuk Bayramına kimler katılmak istiyor. İsteyenler parmak kaldırsın çocuklar, dedi öğretmen.
Naz öğretmen bir taraftan isimleri yazıyor, bir taraftan da çocuklara telaşlı, telaşlı laf yetiştiriyordu. Bayrama iki hafta kalmıştı. Bayrama katılacak çocukları belirleyip bir an önce çalışmalara başlaması gerekti. Kendi gibi çocukları da bir heyecan kaplamıştı.
Hepside çok şirindi çocukların. Ama içlerinde biri vardık ki çok çalışkan bir o kadarda uslu bir çocuktu. Adı Zeynep. Zeytin gibi simsiyah saçları, kömür karası gözleri vardı ışıl, ışıl.
Öğretmenin yanına çekingen bir tavırla gelerek,
- ‘’Naz öğretmenim bende bayrama katılmak istiyorum, derken minicik kalbi yerinde fırlayacak gibi atıyordu.
- ‘’Evet, seni dinliyorum Zeynep ismini yazalım o zaman,
..
İnsan haklarını içeren özgürlük, demokrasi, ulusal egemenlik ve bağımsızlık düşüncelerini 88 yıl önce karanlık günlerde Atatürk ilke edinmiş bu ülküyü ulusal ve evrensel alana geçirmiş Türk Ulusu kadar dünyaca benimsenmiş bir liderdir. Bu gün çağdaşları olan dünya liderlerinin düşünce ve yapıtları ortadan kalkmış heykelleri yıkılmıştır.(ÇORŞİL MİSOLİNİ, HİTLER. LENİN. v.b GİBİ) Ama Atatürk ve düşünceleri dimdik ayaktadır. O’nun izinden gitmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Ulusal egemenlik ve çocuk bayramı olarak kutladığımız bu mutlu günümüze ülkemizde olduğu kadar her yıl 23 Nisan günü dünya çocukları içinde bir simge olmuştur. Çünkü O yüce insan geleceğin teminatı olan Türk ve dünya çocuklarına armağan etmiştir.
19 Mayıs 1919 da Samsuna çıkan büyük önder Amasya genelgesinden sonra Erzurum kongresi ve Sivas kongresi gibi ülkenin can damarını oluşturan toplantılar yapmıştır ve Türkiye’nin kalbi olan Ankara’da 27 Aralık da büyük bir coşkuyla karşılanmıştır.
23 Nisan 1920 de büyük komutanlar ve mebusların hazır olduğu Hacı Bayram Veli camiinde Cuma namazını izleyen bir anda Kuran’ını Kerim okunduktan sonra dualarla tekbirlerle meclis binasına gidildi Kurtuluş savaşımızın utkusu için kurbanlar kesildi ve yüce meclis açıldı. Artık yönetim ulus egemenliğine dayalı olan ve Kurtuluş savaşımızı yönlendirecek TBMM meçlisi açıldı. Artık bu meclisin alacağı karar etkinlik kazandıracaktır. O günlerde yurdun her köşesine genelge gönderilerek Kurtuluş savaşımızın kazanılması için camilerde Kur’an okunması hutbelerden dualar yapılması istendi.Ülke bölünmez bütünlüğü ve ulusun birliği zaferin sonuçlanmasında etken olan
genelgesinden Ulu Önder’in buyruklarını ulusumuz aynı ses ve imanla yerine getirmiştir.
Daha Erzurum Kongresi’nde alınan kararla ülkenin bütünlüğünün ulusal bağımsızlığın sağlanmasına başlangıç olmuştur. Devletin temel ögelerinin insan toğluluğuna mutluluk getirecek şekilde belirlenen misak-i milli sınırlarımızın ve ulusal egemenliğimizin ilk adımları atılmıştır. Bu bizim için vazgeçilmez bir kavramdır. Türk ülkesinin sınırları kesin olarak belirlenmiştir. Ulusal egemenliğimizle kurulan Yüce
Türk Milleti’nin ekonomik gelişme imkanını da elde etmek daha çağdaş, daha düzenli bir ülke olarak demokratik, özgür, sosyal hukuk devleti yolunu açmıştır.
Bugün O’nun açtığı yolda hızla devam ediyoruz. Bugün Türk Milleti Çağdaş yolda, ekonomide, demokraside hukukta savunmada ve her alanda Ortadoğu’nun süper ülkesi olmak yolunda gurur ve onurun kıvancını yaşıyoruz.
..
23 Nisan dündü çocuğum
Bugün yirmi dört Nisan
Büyüklerin hiç bitmeyen,
Oyunlarından sana sıra gelmeyecek!
..
Bugün 23 Nisan
Neşelenin çocuklar
Bu bayramı bize
Atatürk armağan etti
Şarkıları türküleri
Söyleyelim birlikte
..
23 Nisan bugün
Cıvıl cıvıl çocuklar
Stadyumu doldurdu
Binlerce cocuk,insan.
Hakimiyet var bugün
Dünyaya hep saldık ün
..
AİLE VE ÇOCUK
Aile denilince akla gelen ilk şey çocuklarımız, Bizler çocuklarımız için ne yapıyoruz. Toplumda önceden kadınlar, ‘çalışan’ ve ‘ev hanımı’ şeklinde tanımlanırken, günümüzde bu ayrım ortadan kalktı. Bunun yerine ‘çalışan’ ve ‘çalışmayan’ kadın kategorisi kullanılmaya başlandı. Biz de bu kategorilerde yer alan kadınların yanlış algılarını değiştirmeye çalışacağız. Ev hanımı statüsü bugün her iki grubu da kapsar hale geldi. Zira dışarı da işçi veya işveren olan da evin de oturan da aslında evinin hanımı. Fakat kimisi ‘hanım’ kelimesinin büyüsüne fazla kapıldığı için midir bilinmez, eşinin gönlündeki ‘sultan’ makamını unutarak kendisini ev işlerine kaptırıveriyor. Öyle ki, gün kızıl örtüsüne bürünüp uzaklaşırken o, hâlâ bir şeyleri temizleme telaşında oluyor. Çocuğuyla ilgilenmeyi bile çoğu zaman temizlikle eş tutuyor. “Ben iyi ve ilgili bir anneyim. Çocuğumun üstü başı tertemiz! ” cümleleri de buna tanıklık ediyor çoğu zaman. Oysa çalışanıyla çalışmayanıyla bütün ev hanımları bilir ki, ev işi nankördür! Sanki dün bir dolu kimyasal temizlik malzemesi içinde çırpınarak pırıl pırıl yapılan ev orası değildir. Hal böyle olunca bu temizlik fiili her gün aynı şekilde tekrar ediliyor. Ne deterjan kokuları arasında Rahman’ın hediyesi çocuğun kokusu duyulabiliyor ne de banyodaki aynanın lekesi kadar yavruların kalbindeki boşluk düşünülebiliyor. Adeta eşyanın hizmetçisi haline gelen kadın, kendi çocuklarını bile unutuyor. dünyada ikinci plana atamayacağı annelik rolünü unutuveriyor. Ve sonuç ne oluyor: Bir hiç tekrar tekrar hep başa dönüyoruz. Çocuklarımıza vakit ayıramıyoruz. Dikkat ettiğim husus şu sadece iki bayramda çocuklarımıza vakit ayıra biliyoruz.23 Nisan ve 19 Mayıs da sadece ve sadece vakit ayıra biliyoruz. O zaman çocuklarımızın var olduğunu hissedebiliyoruz. Peki neden? Ev işi ve çocuk bakımı yüzünden kendini geliştirmeye fırsat bulamayan kadınların sayısı da az değil. İyi bir evlat yetiştirmek için dahi kitap okumayan, evinin içerisinde bile olsa fikir ya da fiil üretmeyen kadının hanımlığı sadece dört duvar arasında kalıyor. O evde dururken çocuklar okulda, eş ise işi gereği girdiği ortamlarda yeni şeyler öğrenerek kendini geliştiriyor. Fakat eve döndüklerinde bu birikimi aktaracak bir muhatap bulamıyorlar. Bu da zamanla aile içi iletişimsizliğe sebep oluyor. Gerisi acı ama bilindik bir hikâye: Yıllar geçtikçe eşini beğenmemeye başlayan çocuklarını bile görmek istemeyen beyler, annesini, kutsalını küçümseyen evlatlar ve kendine güvenini yitirip amaçsız kalan bir kadın… Acaba ondan mıdır ki, kendilerini hep suçluluk duygusuna kapılıyorlar. Acaba ben çocuk yetiştiremiyor muyum gibi düşüncelere kapılıyorlar. Aile denince akla gelen ilk şey bir yuva kurmak şu bir gerçek ki, yuva kurmakla olmuyor. Eğerki, o ailede çocuk varsa önce nasıl yetiştirebileceğini bilmeli terbiye nasıl verilir. O ailede çocukla nasıl diyoluğa girmelidir. Bunları bilmek lazım, Her şeye sahip olduğu halde mutsuz olan çocuklarda ne gibi eğitim hataları yapıyoruz? Çocuğun asıl ihtiyacı nedir? “Çocuğum için her şeyin en iyisi olsun diyorsanız önce eğitim almamız mı lazım” derken doyumsuz bir çocuk mu yetiştiriyoruz? Bütün bu soruların cevapların da kendimizde de arayalım, sadece bayramlarda aklımıza gelmesinler.
Şahit olduğumuz şu gerçeği gördük,23 Nisan da çocuklarımızın ne kadar neşeli olduğunu ve bir o kadar da sevinçli bir ortam gösterdiklerini gördük Anne ve Babalarının karşısın da çok mutluydular bu dünya onlarındı sanki sadece bayramlarda değil de normal hayat yaşantımızda da çocuklarımızı unutmayalım onlara öğle bir sevgi ve şefkat gösterelim ki, bir ömür boyu mutlu ve mesut olsunlar Anne ve Babadan örnek alsınlar. Bizlerde çocuk olduk. eğerki bizler yaşamadıysak onlara yaşatalım çocukluklarını Bir çiçeği evinizde nasıl sulayıp bakıyorsak solmaması için kendi çocuklarımıza da öğle davranalım sevgimizi eksik etmeyelim.
Zehra Okur
..
23 nisan cocuklarin bayrami
Bu günde atarlar derdi ve gami
Bugün bize hatirlatir ATAMI
Cocuklar cocuklar cici cocuklar
23 nisan Atamizdan armagan
Bu sevinci yasiyor her yeni dogan
..
23 Nisan’da KUTLU ÇOCUKLAR
Yarına Umutlu, MUTLU Çocuklar! ...
Tüm çocuklar birer çiçek bahçesi
Yaşamda çağdaşlık, umutlu sesi
Dinmesin sevgisi, coşku nefesi
23 Nisan Bayram, kutlu Çocuklar
..
Bugün 23 Nisan
Doğudan batıya
Ağız dolusu büyük kahkahalarla
Sevinç dolsun yüzler
Gülmeli, oynamalı çocuklar
Masmavi gökyüzüne balonlar bırakarak
..
Geldi 23 Nisan
Nasıl seviniyor insan.
Bu mutlu gün bize
Atamdan kalan nişan
Yaşa 23 Nisan.
Padişah malı gibi
..
Bugün 23 Nisan,
Neşe doluyor insan.
Ata'mızdan armağan
Bize 23 Nisan.
En sevinçli gün bugün.
Övün çocuğum övün.
..
Bu gün 23 nisan oynayacak çocuklar
Babalar yanında anlarda bayrak var
Armağan atadan çocuklar da meydanda
Durmadan çalıştık temizlendi vatanım
Her hangi güç çıkarsa durduramaz ki bizi
Cumuhurriyeti kurmuşuz yıkamazlar yaşasın
..
Ayri yurt 'vatan' ayni 'vatan'
Bugün 23 nisan
Bayraminiz Kutlu Olsun Cocuklar
Meclisimiz bugün kurulmustu
Mavi gözlü Atamizin emriyle
Trakyadan,Anadoludan
..