229 Evlâdı Vatan

Tekrar eder misiniz biz nerede kalmıştık?
Demokratik özgürlük diyordunuz sanırım...
Sizler böyle söylerken nasıl bakakalmıştık!
Köle miydiniz sanki sormaya utanırım?
Yurda kan kusturdunuz bir hainin sözüyle!
Yaktınız fidanları düşmanların közüyle!
Ciğeri yananların feryâdı ne, âhı ne?
Vatan evlâtlarının söyleyin günahı ne?

Devletle boğuşmayın dedik, boğulursunuz!
Milletin imkânları, avcunuzda kor olur!
Vatana yan bakmayın, sonra kovulursunuz…
Tekrar eskiye dönmek inanın çok zor olur.
Dağlardan hiç inmeyin, daralır nefesiniz!
Siz hep silâh sıktıkça gür çıkıyor sesiniz!
Barış isteyenlerin ellerde silâhı ne?
Vatan evlâtlarının söyleyin günahı ne?

Sıkılan kurşunların onca ateşi varken,
Bir soğuk rüzgâr esti, titredik, üşüyoruz!
Çocuklar devletine sapan taşı atarken,
Bir yar a attınız ki, devamlı düşüyoruz...
Oysa aynı bardaktan içerdik suyumuzu,
Karıştıranlar malum, ayırdı soyumuzu...
Bayrak diye taşınan ellerdeki sahi, ne?
Vatan evlâtlarının söyleyin günahı ne?

Yekpare bir mermerdik, kim attı bize taşı?
Kendi kendimize hiç had, hudut yetmez oldu!
Kim yaktı bu ormanı, kim tutturdu ateşi?
Hainler bir vatana kanaat etmez oldu…
Biz nasıl din kardeşiz, tutuldu basiretler?
Allah, sevin dedikçe arttı bütün nefretler.
Sol yanı kin olanın deyin,sağ cenahı ne?
Vatan evlâtlarının söyleyin günahı ne?

Dünyanın dillerini hep sular gibi yuttuk!
Dilimize gelince, bir tercüman aradık...
Etle tırnak gibiydik, kardeşliği unuttuk!
Düşmandan akıl aldık, biz ne işe yaradık?
Sözlerimizden kimse hiç bir şey anlamadı,
Kulak verse anlardı, dönüp de dinlemedi.
Kararan gönüllerde gecenin sabahı ne?
Vatan evlâtlarının söyleyin günahı ne?

Kabahat sizde değil, size fırsat verende.
Yüz verildikçe böyle, ortalık hep batıyor...
Bütün suç vurulanda, sanmayın ki vuranda!
Suçlular dışarıda, suçsuzlar hep yatıyor…
Binlerce cana kıyan cani konfor peşinde!
Analar her gün yanar ayrılık ateşinde!
Sözlerim yanlış ise, bir deyin essahı ne?
Vatan evlâtlarının söyleyin günahı ne?

Antalya-2011