22 ÜZEYR Aleyhisselâm
KUR’ÂN-I KERÎMDE BİZE BİLDİRİLEN YİRMİ SEKİZ NEBİYYULL ÂH (Salevâtullâhü ve selâmü ecmâıyn)’IN ŞEREF ABİDESİ HAYAT SERÜVENLERİNİ ACİZÂNE ŞİİR İLE MUHTASAR OLARAK İFÂDE ET MEĞE ÇALIŞTIM İNŞAELLÂH HAYRA SEBEP OLUR Selâm ve dua ile
25 Rebiülâhir 1440 Selase
19 Kanuni Evvel 1434
01 OCAK 2019 Salı
Kasım 55
"Yahudiler, 'Uzeyir Allah'ın oğlu.' dediler, Hıristiyanlar da 'Mesih Allah'ın oğlu.' dediler. Bu onların kendi ağızlarıyla uydurdukları söz lerdir. Daha önce inkâra sapmış olanların sözlerine benzetiyorlar. Allah onları kahretsin, nasıl da saptırıyorlar!"(Tevbe, 9/30) Yahudi
ler, "Uzeyr Allah'ın oğludur." dediler. Yahudilerden böyle söyleyen ler olmuştu. Rivayet olunduğu üzere, Resulullah'ın huzuruna Yahu di hahamlarından Sellam b. Mişkem, Numan b. Evfa, Şas b. Kays,ve Malik b. Sayf gelmişlerdi ve bunu söylemişlerdi. Fenhas b. Azura a dındaki hahamın "Allah fakirdir, biz zenginiz." diye söylediği de ay rıca nakledilen rivayetler arasındadır. Daha eski devirlerde de bun a benzer şeyler söyleyenler olmuştu. Bunun sebebi de Yahudiler, Tevrat ile amel etmeyi bırakmışlar, peygamberlerini de öldürmeye başlamışlardı. Tevrat'ı bilen kalmamış, kimi ölmüş, kimi öldürülmü ş, kimi de unutmuş gitmişti. Allah Teâlâ onu onların Kalpleri’nden silmişti. Nihayet Tevrat ve Tabut (kutsal emanetlerin bulunduğu sandık)ortadan kaldırılmıştı. Daha sonra Uzeyr Aleyhisselâm yüz senelik ölümden sonra, Allah'a tazarru ve niyaz etmiş, Tevrat' ın hıfzı kendisine ihsan olunarak, genç yaşında İsrail oğul’larına gel miş ve ezberden Tevrat'ı yeniden yazmış. Ve işte o vakit "Bu baş ka türlü olmaz, muhakkak bu Allah'ın oğludur." demişler ve daha sonra Hristiyanların "İsa Allah'ın oğlu." sözüne bir kapı açmışlar. Bu ayet nazil olduğu zaman da Yahudiler "Biz böyle bir şey söyle meyiz, bunun aslı yoktur." diye hiçbir itiraz ve inkârda bulunma mışlardır. Ancak bu meselede olsun üzerlerinde İslâm'ın harp teh likesinin büyük bir tesiri olmuş ki, daha sonraki Yahudilerden bu söz işitilmez olmuştur. Şu halde hepsi değilse bile içlerinden bazı ları bir zamanlar "Uzeyr Allah'ın oğlu."dediler. Nasara da "Mesih Allah'ın oğlu." dediler. Esasen bunu söyleyenler de bir kısım Hristi yanlar ise de sonradan hemen hepsi böyle söylemeye başladılar ve hatta böyle söylemeyenleri kâfirlikle itham ettiler. Maide Suresin de verilen bilgilere bakınız (Maide 5/72,73). İslâm'ın doğuşuna ka dar bunlar bunu nesil ve evlat anlamına oğul olarak söylüyorlardı, sonra içlerinden bazıları bunun "Beyt’ullah" tabiri gibi, sırf şeref ve itibar manâsına bir izafet,bir mecaz olduğunu iddia etmeye başladı lar... İşte o, yani Yahudi ve Hristiyanların "Allah'ın oğlu" sözü ağız larıyla söylenmiş sözleridir. Bu, onlara başkaları tarafından isnad olunmuş bir iftira değildir, bizzat kendi ağızlarından çıkmış olan bir sözdür. Fakat öyle bir söz ki, gerçekte hiçbir ciddi anlamı olmayan boş bir sözdür, kuru gürültüdür, çelişkili ve saçma sapan bir şeydir Onlar da zaten bunu bir manayı belirlemek için değil, manası anla şılmaz bir laf olarak söylerler. Bunu söylemekle bundan önce küfre düşenlerin sözlerine benzerler. Daha önce sözü edilen müşrikler de "Melekler Allah'ın kızlarıdır." diyerek kâfir oluyorlardı ki, Yahudi ve Hristiyanların bu "oğul" cinsinden sözleri de tıpkı ona benzer, onu n gibi bir küfür ve şirktir. Şu halde bunlar Ehl-i kitaptan olmakla be raber müşriklere benzerler. Bu açıdan müşrik sayılırlar ve Allah'a mümin değil kâfirdirler Allah onları kahretsin. Arap dilinde bu bir be dduadır ki, bundan kıtalin kendisi değil, gereği olan helak, kahır ve lânet kastedilir. Türkçede de biz bunu şöyle ifade ederiz: Allah bel alarını versin, Allah canlarını alsın, Allah kahretsin, Allah'ın kılıcına uğrasınlar. Bunlar nereden çeliniyorlar? Nereden baştan çıkarılıyor nasıl oluyor da hak yoldan çevriliyorlar? Allah'a oğul isnad etmek gibi fahiş bir yalan ve iftiraya, bu kadar açık bir küfre ve şirke nasıl saptırılıyorlar? Nereden, hangi noktadan, ne gibi sebeplerden ve ne yüzden bu kötü durumlara düşürülüyorlar?(Elmalılı Hamdi Yazır ilgili ayetin tefsiri)İslâm kaynaklarında Üzeyir hakkında nakledilen rivayetler Yahudi tarihinde önemli bir yere sahip olan Ezrâ’yı akla getirmektedir. Nitekim “pseudographik” metinlerden IV. Ezrâ’da (IV/19-48) benzer bir ifade bulunmaktadırYahudi geleneğine göre Ezrâ bir peygamber değildir, fakat Yahudilik’te peygamberden üstün bir yere sahiptir. Yahudi din bilgini rabbiler onu Mûsâ ile mukayese etmiş ve onun da Mûsâ gibi Tevrat’ı almaya lâyık olduğunu ileri sür müştür. Rabbilere göre Mûsâ daha önce gelmeseydi Tevrat Ezrâ’ya verilirdi. (Sanhedrin, 21b) A. Geiger, Kur’an’da yer alan Üzeyir’le ilgili ifadenin Talmud’daki aşırı saygı ifadesinin yanlış anlatılmasın dan kaynaklandığını ileri sürer. (Judaism and Islam, s. 154) Yahud
iler arasında Ezrâ’nın Allah’ın oğlu olarak yüceltildiğine ilişkin Yah udi kaynaklarında herhangi bir bilgi yoktur. Geleneksel Yahudi ina ncında da bunun bir işareti görülmemektedir. Bu sebeple Yahudi bi lgini Mûsâ b. Meymûn, Kur’an’daki bilgiyi Yahudilere karşı bir iftira şeklinde değerlendirir. (Jacobs, I, 181) Sa‘lebî, İbn Cerîr et-Taberî, Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr, Fahreddin er-Râzî ve Tûsî gibi müfessirler âye tin bütün Yahudileri kapsamadığını belirtir. (Mahmoud Ayoub, “Uzayr in the Qur’an and Muslim Tradition”, Studies in Islamic and Judaic Traditions (ed. W. M. Brinner - S. D. Ricks), Atlanta 1986, s. 9-14)
Tefsirlerde yer alan rivayete göre bunu söyleyenler Medine’deki bir grup Yahudidir. (İbn Ebû Hâtim, VI, 1781; İbnü’l-Cevzî, III, 424)
İbn Hazm ise Yemen civarında yaşadıklarını söylediği Sadûkīler’in Ezrâ’yı Allah’ın oğlu olarak kabul etme inancını taşıdıklarını belirtir. Ona göre Sadûkīler’i diğer Yahudi gruplardan ayıran en önemli ina nç budur (el-Fasl, I, 99) Makdisî ise Ezrâ’yı Allah’ın oğlu diye kabul eden Yahudilerin Filistin Yahudileri olduğunu, bunu Ezrâ’yı yüceltmek ve onu onurlandırmak için yaptıklarını, diğer Yahudilerin bunu kab ul etmediklerini söyler. (el-Bed’ ve’t-târîħ, IV, 35)Yahudi asıllı İske nderânî ise Hicaz bölgesindeki Karâîler’in bu inanca sahip bulunduk larını nakleder. (Lazarus-Yafeh, s. 53) Ezrâ / Üzeyir’i Allah’ın oğlu diye nitelendiren Yahudi gruplarına dair verilen bilgiler tarihsel açı dan doğrulanabilecek nitelikte değildir. Bununla birlikte Kur’an’da yer alan (Tevbe 9/30) ifadeyi mecazi olarak anlamak da uygun de ğildir. Zira yahudilerin Üzeyir hakkında söylediklerinin, Hıristiyanla rın Îsâ hakkındaki inançlarına paralel şekilde zikredilmesi böyle an lamağı engellemektedirEsasen Kur’an’ın indiği dönemdeki Hicaz böl gesi Yahudilerinde böyle bir inanç vardı ve Hicaz Yahudileri diğer Yah udiler gibi bir kurtarıcı mesîh beklentisi içindeydi Ancak ezoterik in anç yapısına sahip bu bölge Yahudilerinin beklediği mesîh farklıydı Muhtemelen onlar bu mesîhe “Tanrı’nın yardımcısı”manâsında İbrânî ce Azar yahu yahut Ozer diyorlar ve onun Tanrı’nın oğlu olduğuna inanıyorlardı Bu kelimeler Arapça’ya Üzeyir şeklinde aktarılmıştır Buna göre Tevbe sûresindeki Uzeyr kelimesi bir isim değil mesîhe verilen bir unvandır şeklinde düşünülebilir Üzeyir unvanını taşıyan bu mesîh de Newby’nin işaret ettiği gibi Enoh olmalıdır Zira Enoh’a atfedilen sıfatlarla hıristiyanların Mesîh diye Îsâ’ya atfettikleri sıfat lar birbirine çok benzemektedir (Adam, s. 103-118; bk. TDV İslam Ansiklopedisi, Üzeyir md.)
Üç peygamber Üzeyir lokman ile
Zülkarneyn, in nebiliği meçhule
Tahvili Yahudi literatür bak hele
Kâfirlere ittiba kula isyan değil mi?
Allâh’ ın bu ölmüş virane olmuş
Şeylerin ruhları canı kaybolmuş
Nasıl dirilecek? Miadı dolmuş
Demesi Rabbe imtihan değil mi?
ALLÂH yüz yıl uyutmuştu o anda
Uyandırdı sordu aynı zamanda
Ne kadar uyudun Üzeyir sonda
Yarım veya bir gün, hayran değil mi?
Yüz sene uyudun, bak eşeğine
Topla kemiğini dirilsin gene
Öylece duruyor bak yemeğine
Bu peygamberde imtihan değil mi?
Amenna ve saddakna Yüce ALLÂH
Ruhum tatmin oldu Elhamdülillâh
Kudret sâhibisindir sübhanellah
İlâhi hikmete şükran değil mi?
Bu hikmetten Yahudiler Üzeyre
ALLÂH’ın oğludur der aşikâre
Nasara da aynen İsa mesîha
Bunların ameli isyan değil mi?
Mehmet İslami
Kayıt Tarihi : 31.12.2018 17:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!