Hesap verecek hiç, halim mi kaldı?
Geçmişimden hesap soran anılar.
Zaman, verdiğini hep geri aldı
Mazimi yüzüme, vuran anılar...
Andıkça, ne gündü onlar dediğim,
Bazen üzgün bazen, gülümsediğim
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
''**Anılar
Hesap verecek hiç, halim mi kaldı?
Geçmişimden hesap soran anılar.
Zaman, verdiğini hep geri aldı
Mazimi yüzüme, vuran anılar...
Andıkça, ''ne gündü'' onlar dediğim,
Bazen üzgün bazen, gülümsediğim
Düşünüp, taşınıp, çözemediğim
Dün gibi aklımda duran anılar...
Anılar var taze, anılar bayat...
Ah ile vah ile geçti bu hayat.
Ömür ne de çabuk tükendi heyhat!
Kalbimi kıvırıp, buran anılar...
Baktığım her yerde, izler duruyor.
Gözümden gitmeyen gözler duruyor.
Aklımda mıh gibi sözler duruyor,
Andıkça zihnimi yoran anılar...
Anılar dolu her nereye baksam,
Hangisini yaksam, hangini çeksem?
Kimseler yoksa da, yalnızsam, teksem
Bırakmaz, ruhumu saran anılar...
Film şeridi gibi gözler önünden,
Akıp ta giden o gençlik yönünden,
Okuldan, askerden, düğün gününden
Peşime düşüp iz süren anılar...
Unumu eledim, eleği astım!
Anılar, sanmayın sizedir kastım...
Hayata küsmedim, zamana küstüm
Toplayıp defteri düren anılar...
Benzim sararıp ta solar andıkça,
Şu fâni âlemi, baki sandıkça,
O eski günlere tekrar döndükçe
Burun direğimi kıran anılar...''
.............................
antoloji ve tam puanımla beraber; içtenlikle kutluyorum yetkin ve usta kalem sahibi ağabeyimi...
Anılar hece ölçüsünde ancak bu kadar güzel olabilirdi, kutlarım.+10
muazzam bir şarkı sözü... hangi makamda olur onu bilemem. yakında böyle güzel bir şiir okumamıştım, teşekkürler.....................10
Unumu eledim, eleği astım!
Anılar, sanmayın sizedir kastım...
Hayata küsmedim, zamana küstüm
Toplayıp defteri düren anılar...
Benzim sararıp ta solar andıkça,
Şu fâni âlemi, baki sandıkça,
O eski günlere tekrar döndükçe
Burun direğimi kıran anılar...
her yaşın bir güzelliği var her mevsimin olduğu gibi...unumu eledim eleği astım ne demek efendim bakın ne güzel şiir yazmak bile bir beceri duyguları kağıda dökebilmek....zevkle okudum....haydi biraz daha umutla güneşli yarınlara.....
Benzim sararıp ta solar andıkça,
Şu fâni âlemi, baki sandıkça,
O eski günlere tekrar döndükçe
Burun direğimi kıran anılar...
6+5 HATASIZ HECE,UYUMLU KAFİYE VE AYAKLARI İLE TAM BİR ŞAHESER ÇIKMIŞ USTA KALEMDEN.
EVET ÜSTAD BİR ŞAİRİMİZİN DEDİĞİ GİBİ;ANILARDA YAŞIYORUZ,ARTIK YAŞIMIZ ONU GÖTÜRÜYOR DEĞİLMİ.
YAZAN KALEMİ KUTLARIM.10 PUAN+ANT.
YÜREĞİNİZE HALİL ABİ ANLAM VE ANLATIMI GÜZEL BİR ŞİİR BEĞENİYLE OKUDUM KUTLARIM KARDEŞİMİ KALEMİNİZ DAİM İLHAMINIZ BOL OLSUN TEBRİKLER
YÜREĞİNİZE SAĞLIK BU GÜZEL ŞİİRİNİZİ BEĞENİYLE OKUDUM HER DAİM ŞAİR YÜREĞİNİZ VAR OLSUN GÖNLÜNÜZ SEVGİYLE DOLSUN KALEMİNİZ COŞTUKÇA COŞSUN BU GÜZEL ŞİİRLERİNİZ OKUNDUKÇA OKUNSUN SAYGI VE SEVGİLERİMLE
Geçmişin hüznünü taşıyan güzel mısraları yazan kalemi tebrik eder, yüreğinizi kutlarım.
TEBRİKLER SEVGİLİ ÜSTADIM!
USTA KALEMİNİZDEN ŞAHANE BİR MANZUME OKDUM.
TEK KELİMEYLE MUHTEŞEMDİ.
3. ON GÜNÜNÜZÜ DE TEBRİK EDİYORUM.
GÖNÜL BAHÇENİZDEN İLHAM RÜZGARLARININ EKSİK OLMAMASI DİLEĞİYLE KUTLUYOR, BAŞARILAR DİLİYORUM.
1000+ANTO.
SELAM VE MUHABBETLER..
Anılar, kimi tatlı kimi acı hepsi gerçeğimiz...güzeldi duygu aktarımı, haz verdi.
Sevgi ve selamlar ile
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta