Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Sayın Önder Karaçay bey, Şiirime yapmış olduğunuz paylaşım ve yorum için teşekkürler...maalesef ülkemizde hemde çok uzun bir dönmemde laiklik yanlış uygulanmıştır. Cumhuriyet tarihinde yüzlerce örnekleri vardır.
Sayın Cevat Çeştepe, Şiirime yapmış olduğunuz değerli yorum ve paylaşımınız için teşekkürler…
Ayasofya konusunda ise Fatih Sultan Mehmet’in vakfiyesi ile alakalı belge aşağıda sunulmuştur. Kaldıki bütün dinlerin tevhit inancına göre yapılan, kilise, havra gibi yerler ibadethane olarak yapılmıştır. Diğer dinler tahrife uğradığından , ibadetin şeklide değişmiştir. Ayasofyanın açılıp doğru bir şekilde ibadethane olarak kullanılması asliyetine dönmesidir.
FATİH SULTAN MEHMET'İN AYASOFYA VAKFİYESİ
“…İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya’yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar.
Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse,
ALLAH’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen LANETİ ONUN VE ONLARIN ÜZERİNE OLSUN, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın.
Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır.
ALLAH’ın azabı onlaradır.
Y/ıllarca devam eder hayat böyle, çeken bilir, söylemek çok kola/Y
I/stırap içindeki bu millet; uyandı artık yaşanamaz zillet, yetti gayr/I
L/aiklik, geçemez dinin yerine; Mehmetçiğim sen kabrinde rahat o/L
I/rkın kurtuluyor inşallah, ey! Aziz şehidim; bekliyoruz Ayasofya’y/I
Çok güzel... Göz nuru... Teşekkür ederim. !0 puan +ant. Dualarımla...
çok emekle ve özenle yazılmış..
satır sonlarında bile akrostiş var..kocaman tebrikler şaire
Cevat beyin bu tarihi gerçeği hatırlatan güzel yorumunuza ilave şiire bir eleştiri de ben eklemek isterim ki şiirde laiklik din olarak gösterilmiştir. Laiklik din olmadığı gibi başka bir dinin yerini de almamıştır. İslam dini bu topraklarda yaşayan insanların % 99'unun kabul ettiği dindir. Laiklik bir bilimsel eğitim ve beşeri hayatın vazgeçilmek unsurudur. Laikliğin bu şekilde eleştirilmesi yanlıştır. Laiklik bir devrimdir. Cumhuriyetin ve Türk Milletinin bir çağdaş devriminden biridir. Dinin özgürce mütedeyyin bir Müslüman olarak yaşanabilmesi için laiklik şarttır. Saygılarımla eklemek istedim...
Çanakkale zaferinin 100 ncü yılı nedeniyle yazmış olduğunuz bu anlamlı şiiriniz için kaleminize sağlık sayın Bekir Özcan...
Ancak 'Ayasofya' konusunu hiç alakası olmamasına rağmen sanki bu kutlama şiirinin üstüne örtmüşsünüz.., Ayasofya Müslümanların ibadetine açılmadıkça da Çanakkale zaferi eksik kalacakmış gibi hissettirmişsiniz (ya da bana öyle geldi)... Unutmamak gerekir ki Ayasofya., İslamiyet'in doğumundan yaklaşık 100 sene önce bir katedral olarak inşa edilmiş ve İstanbul'un fethine kadar da yaklaşık 900 sene bu hizmeti vermeye devam etmiştir. Yani Hristiyan alemi., bir İslam eseri ya da ibadethanesine el koyup kendi kullanımlarına açmadılar...
Bekir hocam yazacak söz bulamıyorum şiiri sayfama izninle almışım sizi ve bu eserinizi yürekten kutlarım saygılar sunarım .
Yeni şiiriniz hayırlı olsun :)
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta