2005'e Temenni-Düz Yazı Şiiri - Erol Dal

Baharsız geçecek bir yıla bağlanan umutların, küçük insanlarıyız bizler.
“Tarih tekerrürden ibarettir” sözü, başladığı andan itibaren binlerce kez ispat edildiği halde, hala bir umut olarak yeni yıl görünür. Nedir sahi bizi yeni yılda bu beklentiye yönelten neden. Geçen anları geride bırakıp geçmişten sıyrılmak için bir kandırmaca mı hazırladığımız?
Yoksa Gizli bir ele yapılan yalvarış mı?
Kendimizi yeni bir sayfaya yöneltmek, başarısızlıklarımızı ve beraberinde kirlettiğimiz dünyaya karşı bir günah çıkartma mı?
Ayrıca yeni yıl diye bir şey nasıl olabilir ki, saniyeleri saliseleri anları ayırmak neye göredir. Yıl göreceli bir kavram değil midir?
Dünyanın güneş etrafında dönüşünü kim yıl kabul etmiş ki? Maya takvimleri bize doğruyu anlatmak için miydi sahi?
Georgia’n papaz kim di?
Başlangıç noktası olarak neden İsa’nın doğuşu kabul edildi. İsa’dan önce insanlar ölünce mezar taşlarına yaş olarak ne yazılıyordu? M.Ö den önce ölen birinin hikâyesini okuduğumuzda onun yaşı ile ilgili geçen kavramı neye göre yorumlamak gerekir. Örneğin İsa’dan önce Musa; kaç yaşında öldü. Ya da bu yaş,bizim ölçümüzle aynı olan sene kavramına mı göredir.
Hangi topluluklar ve ne için bunu milat kabul etti? Ve bizleri ilgilendiren kendi tarihimizle ya da dünya tarihi ile ne kadar ilintili?
Ay da koloni kurulduğunda zaman neye göre hesaplanacak? Şu anki zamanı hala o zaman içinde aynı şekilde kabul edersek, ay dünyaya bağlı zamanı yaşamak zorunda kalacak ki, bu birçok sorunu da beraberinde getirecektir. Yoksa uzayda yaşam bir yalan mı kalacak hep?
Yıl dediğimiz şey bir tane ve başladığı andan itibaren tur atan dönme dolap gibi mi? Kendi sabit; yolcuları değişen? Yâda ay yâda gün yâda saat saniye salise an?
Eflatun “Devlet Adamı”nda şunu belirtir; ” halk sürülerini yönetmek kralın işidir. Adaletli davranmak ise görevidir. Bu adaletin sağlanabileceği tek kavram, homojen kalmak şartı ile seçilmiş insanlar ile sürü halkın birlikte paylaştıkları mekânlarda uymaları gereken kurallar olan “DEMOKRASİ”dir. “
Bu durumda irdelenmesi gereken önemli konuların biride, mutluluk kavramıdır o zaman.
Dış etkenlere bağlı salt gerçeklere dayalı ve hep başkalarına bağlı bir kavram değil de nedir mutluluk?
Bir şey olmadan durduk yere mutlu olabilir mi insan?
En nefret ettiğim şeylerden biridir olumlu düşünce programları. Temelinde hep anlattıkları, küçük şeyler ile sürü halkları oyalamaktır. Zincire vurulmak için uzaktan atılan uyuşturucu oku ile yere yıkılan fil gibi hissediyorum bunları okuyunca, izleyince kendimi. Psikolojinin katlinden başka bir şey değildir olumlu düşünce programları bence. Düşünme devrimini tamamlayamayan halkların kral tarafından eğitilmesi ve çitlerinin sıkı, sıkı dikenli tellerle çevrilmesidir bu programlar bence.
Eğer bir kavramsa, mutluluğun tepeden herkese eşit dağıtılması gerekmez mi? İnsana özgü bir duygu ise, durduk yerde mutlu olmamız gerekmez mi? Ki buna benzer durum gösteren kişileri ise deli diyerek mutsuz yapıyoruz birde.
Mutlu yıllar demek?
Bence saçmalıktan başka bir şey değil. 365 günlük zamana göre 31/12 de nasıl düşünmeliyim sahi. Ki geçen 365 günümün hepsi de kabul edilen üzere hep mutlu geçsin. 1/1 de bir endişe taşımıyor olsam neden temenni de bulunayım ki? Zaten bir gün önceki mutluluk bana aitse devam edecektir.
Bence “Mutlu yılların” altında yatan asıl temenni tek kelime ile “ÖLÜM” ile bağlantılıdır. Bu tespitim, Noel Babanın gerçek olmadığı kadar gerçektir.
“Mutlu yıllar”, seneye bu zamana çık demekten başka ne anlam ifade edebilir ki?
Bu savımı güçlendirecek en önemli kanıtım ise; Mutlu yılın, SAĞLIK ile pekiştirilmesidir. Bence “Sağlıklı Mutlu Yıllar” demek kadar manasız bir cümle olamaz.
Ki bu ölümden korkmanın başka bir türde anlatımından ibarettir.
O zaman aslı şu olmalı, “Ölmeyelim seneye bu zamana kadar. Aramızdaki demokrasi ilişkisine göre eğer hala seninle iyi geçinebiliyorsam aynı temenniyi tekrar söylerim”
Bu daha anlamlı ve dürüst bir anlatım bence. Çünkü insan, anları sevdikleri ile yaşamak ister. Yoksa tüm dillerde var olan GEBER kelimesinin nasıl doğduğunu izahta zorluk çekeriz.
Mutluluk kavramının dışsal etkenlere bağlı olduğunu kabul edersek, Mutlu yıllar demek “ÖLME VE SENEYE KADAR GÖRÜŞELİM. Hala devam edersek ve birbirimizden nefret edecek kadar yakınlaşmadan sürdürebilirsek bunu, kontratı yeniden seneye bu zaman yenileriz DEMEKTİR”

Mademki anlamın özüne ulaştık;

Ölmesin Sevdikleriniz.
Nasılsa Sene Bir Şekilde Geçer.
…
Sevmedikleriniz de Ölmesin.
…
Zira; Sevebilme İhtimali
Zamandan Ve Mutluluktan
Daha Gerçektir.
...
-MUTLU YILLAR DİYESİM GELDİ BİR AN İÇİMDEN :) -

Erol DAL/01/01/2005