1/:
Bir şinto mistiğinin bin yıllık yolculuğundaymışım.
Ya bin yıldır açmışım,
Ya da az önce Yozgat’ta yemişim arabaşını...
Yani paradokslar ortasındaymışım.
***
Alemi sagirden arta kalan ebruli bir bozonun hızını,
Ve altları mor ve pörtlek gözlerinin ölü bozunu,
Taa ciğerime işleterek ve hırıltılı bir sesle şintolu:
“sana çok yakışacak kuantumda dükkan işletmek.” diyordu bilir bilmez.
Sonra da kendi kuru ve kemikli eliyle,
Kendi burnunun süveş kanalını karıştırıyordu yandan yandan.
Canım bir mengenede sıkılıyordu son dülgerin eliyle,
Vicdansızca bir “Ziyanın ağıtı” türküsü tutturuyordum,
Ve düşüyordum bütün hatıralarımın kan ve barut denizine.
Rüyalarımın 0194’üncüsüne sülüs kestiriyordum,
Uğraş dinine kadar zorlu,
Hayal bacak arasına kadar yollu mu olacaktı ne?
Anne üşüyorum,
“Hayırdır inşallah” desene...
2/:
“Ulan Marduk! ” diye bağırıyordu,
Anımsadıklarının yakası yağlı bir uzak anı.
Bana mı?
Anama mı?
Yoksa yan masadaki bayana mı idi ettiği sinkaf?
“Af buyurun ama...” diyecek oluyorum gibi...
....yok yok, olmamak en iyisi...
Ücretini ödemek için davrandığım kalyon şarabı,
Nedense ağzımdan boşalıyordu şahdeniz dalgası gibi.
Hatta gide gide umman denizine karışıyordu kızılırmak,
Oysa ilkokul örtmenim karadeniz’de son bulur,
Diye belletmişti caretta keratalarının döl göçünü.
***
Ceplerimde para arandığımı gören fizan sürgünü
Şen bir kahkaha bırakıp: “Hey sen, ” diye devam ediyordu.
“Kendini yorma, kardeşinin hediyesi olsun sana.
“Allah Allah... Rüyanın böylesini de ilk kez görüyor(d) um.”
“Dur daha nelere şahit olacaksın şiiroğlanı...”
“Ne şiiroğlanı mı? ”
***
Ahanda şu yanda,
Bir andre dorya kalyonunda,
Sinbat ağzıyla: İskele alabanda,
Moralı puştlar da şimdilik marihuana içiyorlardı...
Bir izbandut korsan ise ağzında kalan canan kırıklarını,
Kıllı bileğine siliyordu köpüren bir hırsıyla.
***
Haykırıyordum...
“Bu kaçıcı rüya? Ey düşlerimin katibi...”
Yanıt alamıyordum hiçbir cihetten,
Ne sandviç adalarından, ne de hint’ten yemen’den...
Kaçak geçmek için diğer düşüme sınıra yaklaşıyordum.
Moralı puştlar bana yaklaşıyorlardı...
Kayıt Tarihi : 18.4.2006 13:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!