Bugün duygu yüklüyüm, geçerliliği yoktur sözün
Ağlamaklıyım dostlar, kanlar dolmuş şu iki gözüm
Deprem sarstı her yanı, herkeste egemendir hüzün
Yaşanmasın böyle bir felaket, bir daha dünyada
Saat üç, sıfır iki, on yedi Ağustos gecesi
Sarsıntılarla yıkıldı evler, kalmadı nüvesi
Molozlar altında kaldı, bebesi, genci ninesi
Böylesi ölümler hiç olmasın, bir daha dünyada
Yükleniciler evler yapar, ciddiyetini bilmez
Kullanır çürük malzemeler, paraya hiçte doymaz
Yıkılan bina öldürür kişiyi, deprem öldürmez
Doyumsuzluk denen illet, aşılmış olsa dünyada
Görünce ucuz evleri, sorgulanmadan alınır
Bilime uygun yapılmayan, konut kolay yıkılır
Sonra buna kader deyip, nice ağıtlar yakılır
Anlık yaşanmayıp, yarın da düşünülse dünyada
Sarsıldık 7.4 şiddetinde, dedi sismologlar
Doğaya uygun davranmayanları felaket yıkar
Etik değerlerin önüne geçmiş, illetçi çıkar
Paylaşmak, dürüstlük,onur, egemen olsa dünyada
Sallandı, Sakarya, İzmit, Çınarcık, İstanbul, Bolu
Yıkıldı binalar, onca yaralı, cesetler dolu
Babaların, anaların, kırıldı, kanadı kolu
Böyle felaketle karşılaşılmasın dünyada
Zamanım, sormuş ve öğrenmiş, depremin oluşunu
Belirler pratik, insanın yaşamda duruşunu
Herkes insan merkezli belirlese tüm görüşünü
Yaşam daha anlamlı, daha güzel olur dünyada
12.09.1999
Süleyman ZamanKayıt Tarihi : 13.10.2005 13:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir 1999 yılı 18 Ağustos'unda meydana gelen o büyük İzmit depreminin sonucunda yazılmıştır. Depremin doğal bir olgu olduğunu, bunun Tanrı'sal bir ceza olmadığını; demremde insanların yoğun bir şekilde ölme nedenlerinin insan kaynaklı olduğunu belirten bir şiirdir. Doğanın dilini anlar ve ona uygun davranırsak; bu tür felaketler yoğun yaşanmaz. Bu anlamda bilimin verilerine göre davranmak en akıllıca olandır.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!