Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı sıralarda Türk Milleti maddi ve manevi yönden yorgun, bitkin ve bıkkın bir haldeydi. Vatanda yoksulluk, asayişsizlik, geleceğe güvensizlik had safhadaydı. Osmanlı Hükümeti bu durum karşısında tam anlamıyla acze düşmüştü. İtilaf devletlerinin tüm isteklerine boyun eğiyordu. İtilâf devletleri ülke topraklarını paylaşmak ve devletin bağımsızlığını elinden almak niyetindeydi. Osmanlı Hükümetinin böyle bir durumu bertaraf edemeyeceğini ve hükümetin aczini fark eden Türk Milleti, haklarını her türlü şekilde savunmak için bölge bölge milli teşkilâtlanma yoluna gitmek zorunda kaldı. Kuvai Milliye Teşkilâtları bu zaruret neticesinde oluştu, örgütlendi ve düzenli bir ordu haline dönüştürüldü.
Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde
Devamını Oku
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde