**1915 ‘e Geliş…1(M)

Aliseydi Taşdemir
64

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

**1915 ‘e Geliş…1(M)

Emperyalist sömürünün vahşeti ve saldırganlığı sürdükçe, Ermeni meselesinin
hiçbir zaman siyasi bir mesele olarak görülmekten çıkmayacağı ortadadır. Bu gerçeğin kabul edilmesi kaçınılmaz olarak devrimci demokratlara belli sorumluluklar yükler ve bundan kaçınmak mümkün değildir.Sık sık egemenler ve Savaş tam tamcıları tarafından gündeme getirilen konu politikacılar içinde bir propaganda malzemesi olmaktadır.Aslında bu konu Kürt,Türk ve Ermeni’lerden oluşan tarihçi ve aydınlara bırakılsa maniple olmaktan da kurtulacak. Bu bölge halkları bir asra yakındır olduğu gibi kendi egemenlerinin etki alanından kurtulabilseler, asrın başında meydana gelen olayı cesurca tartışabilseler bu gün ermeni sorunu diye bir olayla karşılaşmazdık.Sorunu kendi bölgemizde bölge halkları arasında çözerdik.Fakat ne yazık ki egemenlerimiz buna ne olanak verdiler ne de izin verdiler.Sürekli bir gerilim politikası pompalayarak adeta halkları bir birine düşman hale getirdiler.


Ermeni sorunu, 19 yüzyılda 'Doğu Sorunu' olarak tanımlanan ve Osmanlı İmparatorluğunun Batılı emperyalistler tarafından hızlandırılan çöküş sürecinin bir parçası olarak karşımıza çıkmıştır. Fakat bunu sadece batının bir oyunu olarak görmek de hatalı ve yanlıştır. Batı'nın, Osmanlı İmparatorluğunu sömürgeleştirmek için yaptıkları bilinmektedir. Ancak sorun, Osmanlı İmparatorluğu'nun bu saldırılar karşısında ayakta durmasını engelleyen yapısal zaaflarıdır. 1600’lerden itibaren Batı'da oluşan ekonomik ve sosyal atılımları başaramayan Osmanlı kendi
içinde ciddi bir tıkanıklığa doğru gitmiştir. Tımar sistemi çökmüş, ortaya çıkan köylü isyanları, rejimin istikrarını ve dayandığı temelleri önemli ölçüde sarsmıştır. 18. yüzyılın sonunda itibaren ortaya çıkan özgürlük ve milliyetçilik cereyanları, Osmanlı'yı daha da zayıflatmıştır. Avrupa'da yükselmeyi sağlayan olaylar Osmanlıyı yıkıma götürmüştür.

Arnavut,Bulgar, Sırp ve Yunanlıların aksine ermeni toplumu ayrılıktan yana tavır koymamış; Osmanlıdaki tüm yenileşme hareketlerinin yanında yer almıştır.Ancak ıslahat la başlayan Osmanlıdaki Tanzimat ve meşrutiyet hareketleri ve tüm yenileşme hareketleri cılız birer hareket olmaktan öteye gidememişlerdir.

Özellikle doğu Anadolu da yoğun olarak yaşayan,Türk ve Kürtlerle iç içe geçmiş olan ermeni nüfus hiçbir zaman ayrılığı istememiştir.Abdülhamit istipdadıyle birlikte ayrılıkçı hareketler ve milliyetçi duygular yavaş,yavaş belirmeye başlamıştır.
Bu ilk nüvesini 1909 da Adana da Ermeniler saldırdı diyerek kışkırtılan Müslüman cemaatin Ermenileri katletmesiyle vermiştir.Olayları çıkaran Müslümanlara Osmanlının büyük cezalar vermesine rağmen Ermenilerde ne zaman saldırırlar korkusu yavaş,yavaş gelişmeye başlamıştır.Bu aynı zamanda bir belirsizliğinde başlangıcı olmuştur.

Olayların gelişmesinde İngiltere,Fransa ve özellikle ABD’deki Protestanların büyük katkısı olmuştur.Egemenlerimiz bu gün ABD ye boyun bükerek sorunun çözülmesini istiyor.Halbuki ABD’nin olayların bu boyuta gelmesinde büyük payı vardır.
Halkları suni ayrılıklarla bölüp parçalamak emperyalizmin karakteristik özelliklerindendir.Bunu sömürülen ve ezilen halklar hiçbir zaman göz ardı etmemelidir.
1915’e gelinceye kadar emperyalizmin tezgahları hiçbir zaman göz aradı edilmemelidir. ABD ve diğer emperyalistlerin haricinde kedi içindeki Ermenilerle sorunlar yaşayan çarlık Rusya’sı da 1912 den sonra Anadolu topraklarındaki ermeni milliyetçiliğini kaşımaya başlamıştır.Adana olayından sonraki Ermenilerin tedirginliğinden faydalanan güçler sürekli bu tedirginliği gündemde tutarak nemalanmaya çalışmışlardır.Bu da halklar arasındaki düşmanlığı had safhaya ulaştırmıştır.Ermeni cemaati içindeki bu tedirginlikten faydalanan güçler özellikle doğu ve orta Anadolu da ustaca oyunlar tezgahlanmaya başlamışlardır.
Fransa Katolikler yoluyla bir şeyler yapmaya çalışırken Yeni yeni gelişen ABD emperyalizmi de Protestanlar yoluyla bir şeyler yapmaya çalışmıştır.
Özellikle doğuda açtığı okul ve kolejler yoluyla kedine bağımlı cemaatler kurmayı hedeflemiştir.Günümüzde 1915 tehcirine veryansın eden ABD bu tehcirin hazırlanmasından diğer emperyalistler kadar sorumludur.Bu emperyalistlerin tavşana kaç tazıya tut politikasının bir örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.

Binlerce yıldır birlikte yaşayan halkların birbirine düşman edilmesine adım, adım gelinerek 1915 te uygulanmaya konmuştur.Binlerce yıllık kültürel ve ekonomik birikim bir anda silinmeye çalışılmış ve egemenlerin isteği yarine getirilmiştir.
Sahneye konan Anadolu halklarının senaryosu değil egemen güçlerin senaryosuydu.Bu senaryoyla halklar ve özellikle Ermeniler yolarda açlıkla sefaletle boğuşarak canlarından,yerlerinden ve yurtlarından olmuşlardır.

Emperyal sömürücü güçler bir kez daha insanları kırımdan geçirmişlerdir.
ABD ve diğer emperyalistler hiçbir zaman ermeni toplumunun ve diğer halkların bağımsız,demokratik olmasını ve özgürce yaşamasını istemez.
1915’lerde bu olayı nasıl tezgahlayıp kullanmışsa günümüzde de değişik yöntemlerle kullanmaya devam etmektedir.

Halkların gerçek özgürlük ve bağımsızlığı ancak sömürücü sınıfa ve halkları vahşice zulüm uygulayarak katliamdan geçiren emperyalizme karşı omuz omuza birlikten mücadeleden geçer..

YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ..
KAHROLSUN EMPERYALİZM VE HER TÜRLÜ ŞÖVENİST GERİCİLİK..
KURTULUŞ SOSYALİZMDEDİR..

13 Ekim 2007

Aliseydi Taşdemir
Kayıt Tarihi : 16.10.2007 11:29:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Aliseydi Taşdemir