1915 Çanakkale Şiiri - Osman Bulut

El ele tutuşmuş; Avrupa Asya
Gel de muhabbeti gör bu şehirde.
Serilmiş önüne masmavi derya
Yemyeşil cenneti gör bu şehirde.

Bugün görüntüsü dünden daha şık,
Bir kez daha kavuştu iki aşık.
Boğazında yepyeni bir gerdanlık
En güzel ziyneti gör bu şehirde.

Troya’dan Çanakkale’ye kadar,
Nice kral gömmüş nice hükümdar.
Akıbet Türklerle olmuş berhudar
Bu kadim milleti gör bu şehirde

Tutup da kaçırmış Helen’i Paris,
Bir gönül işi der gelen havadis.
Aşk oku düz gider çizmeden kavis,
Kalbe isabeti gör bu şehirde.

Baştan sona hile savaş sanatı,
En bariz örneği Truva Atı.
Son harpte olanlar onun yüz katı,
Kopan kıyamete gör bu şehirde.

Homeros kim; Odessa, İlyada ne!
Çanakkale Destanımız bir tane.
Dipçik sallar tükenince cephane,
Gerçek cesareti gör bu şehirde.

Seyid Onbaşılar, Yahya Çavuşlar,
Yüzbinlerce er iyi ki doğmuşlar.
Avcıyken avlandı yırtıcı kuşlar,
Kısmeti niyeti gör bu şehirde.

Ne bir er sağ kalır ne de bir subay,
Hakka yürür Elli Yedinci alay.
Muş, Bingöl, Trabzon, Manisa, Hatay
Her bir vilayeti gör bu şehirde.

Öğretti bir değil, yedi düvele
Mehmet sağken "Geçilmez Çanakkale"
Gönlünü fethetti Anzak’ın bile
Yüce asaleti gör bu şehirde.

Anafartalar’da Mustafa Kemal;
Askere hem taktik verir, hem moral.
Gelmiş her nerede varsa bir çakal,
Yaşanan vahşeti gör bu şehirde.

O günü ne güzel anlatır şair,
Bulduğunu yer, def olur misafir (!)
Türküler yakılır o güne dair,
Manevi kuvveti gör bu şehirde.

Vatan, Millet, Bayrak en büyük gaye,
Geri kalan teferruat, hikâye.
“Çanakkale Bizim” ila nihaye,
İmzalı senedi gör bu şehirde.

Adım başı bir anıt, bir şehitlik,
Ölümde sağlanmış tam bir eşitlik.
Düşmanla yan yana yatar Mehmetçik.
Eşsiz nezaketi gör bu şehirde.

İşin ibret alınacak tarafı,
Karavana her gün üzüm hoşafı.
Şimdi dört kap yemek gelmiyor kâfi,
Her türlü nimeti gör bu şehirde.

Mehmet Akif Bey'in doğduğu konak
Bugün anılara olmuş sığınak.
Ararsan; Bayramiç en güzel kaynak
Maziyi, haşmeti gör bu şehirde.

Kazdağları bölgenin ak ciğeri,
Ayazma o dağın en güzel yeri.
Gürleyerek akıveren kevseri,
Fışkıran rahmeti gör bu şehirde.

Bin vapura ilçe ilçe gez dolaş,
Üç saatte Gökçeada'ya ulaş.
“Denizler dalgasız olmaz " yok telaş
Sabrı sükuneti gör bu şehirde.

Marmara'nın incisi Gökçeada,
Bıkmış yalnızlıktan besbelli o da.
Yaz kış konuk bekler yüzlerce oda,
İlgiyi, hürmeti gör bu şehirde.

En havadar, en hoş yerlere konan,
Zeytinli, Tepeköy yerlisi Yunan.
Dert keder yok bizden çok mutlu inan,
Farklı hüviyeti gör bu şehirde.

Şehrin gözbebeği gibi adalar
Gelen derin derin sulara dalar
Bozca topraklarda Gökçe sevdalar
Ülfeti, uzleti gör bu şehirde

“Evreşe yolları dar” diyor türkü,
Nasıl geçsin aşık ağırsa yükü.
Yalan gerçek her ağızda bir öykü,
Sevdayı, hasreti gör bu şehirde.

Onca AVM’ye markete karşı.
Hâlâ cıvıl cıvıl Aynalı Çarşı.
Acıklı türküsü inletir arşı,
Hüznü kasaveti gör bu şehirde.

Dokuz ilçe deniz ile iç içe
Bir göl düşmüş göklerden Bayramiç’e.
Ormana boğulmuş Çan’la Yenice,
Heybeti kısbeti gör bu şehirde.

Yenice’nin, Çan’ın ağası Bodur,
Binlerce insana iş veren O’dur.
Çanakkale Seramik, Kalebodur
Nice dev şirketi gör bu şehirde.

Bayramiç’li ya çok zengin, ya zengin
Olsun yeter beş on dönüm arazin.
Zeytinyağı, helva, elma, nektarin
Her türlü nimeti gör bu şehirde

Sırtını dayayıp Kazdağları’na,
Oturmuş Ege’nin bir kenarına.
Ayvacık umutla bakar yarına,
Zevki, saadeti gör bu şehirde.

Köfte, lokum, helva, nohutlu kahve
Boğazdan süzülür Biga her eve.
Üretir tonlarca sebzeyle meyve,
Beti bereketi gör bu şehirde.

Bir başka güzeldir Lapseki’de yaz,
Denize in plaj, dala çık kiraz.
Son köprü yükünü azaltmış biraz,
Gayreti, hizmeti gör bu şehirde.

Bir selam vermezsem gücenir kızar,
Dedim ama dostum Hayri ne Gezer!
Hüzünlü iki taş, bir sessiz mezar,
Malum akıbeti gör bu şehirde.

İşittim “Dur yolcu” diye bir nida,
Ruhuna Fatiha ister şüheda.
Osman bu diyara eylerken veda,
Can veren Mehmet’i gör bu şehirde
22.03.2024
1915 Çanakkale