19 Yaşında Hapiste Şiiri - Yusuf Narin

Yusuf Narin
49

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

19 Yaşında Hapiste

Artık gökyüzünü avuçlarıma sığdırabiliyorum.
Uçan kuşları ilk defa bu kadar net görebiliyorum.
Bulutların beyazlığının ilk defa bu kadar farkına vardım.
Hapiste dört duvar etrafında,
Şu küçük bir oda büyüklüğündeki avluda,
Güneş ışığının bedenimdeki sıcaklığını hissettim.
Rüzgarın esmediği şu ufacık avluda aldığım nefesi ciğerlerimde ilk defa hissedebiliyorum.

Daha 19 yaşında hapiste.
Avluya ilk ayak basmam.
Günlerdir yapılan işkencelerin,
Bedenimdeki kesiklerin, morlukların acısını bana unutturan şu dört duvar.
Haftalardır hissetiğim açlık hissini unutturan şu gökyüzü.

Daha 19 yaşında hapiste.
Müebbet hapis cezasına çarptırılan ben.

Şimdi fırından çıkan sıcacık ekmeğin tadını ve kokusunu hiç bulamayacam.
Sokakta ordan oraya koşturan çocukların,
Hergün sabah saat 8:20 de geçen trenin,
Ve insan seslerinin çıkardığı gürültüyü hiç duyamayacam.
Her hafta cumartesi günü parka gizlice buluşan,
Komşumuz Necati amcanın kızı Zeynep ile Bakkal Mustafa abinin oğlu Mahir 'i göremeyecem.

Daha 19 yaşında hapiste.
Tecritten çıkışımı kutluyorum.
Kapkaranlık birbuçuk metre kare güneş görmeyen hücreden kurtuluşumu kutluyorum.
Boyum 180 cm olduğu için sırtımı duvara dayayıp yatıyordum,
Yere serdikleri yırtık ve bir o kadar pis kokan sünger parçası üzerinde.
Daha koğuşuma gitmedim.
Tecritin ve onca işkencenin bana bıraktıklarıyla çıktım şu ufacık avluya.

Daha 19 yaşında hapiste.
Bahçede kurumuş toprakta dik durmaya çalışan bir fidan,
Aynı ben gibi.
O suya hasret ben ise özgürlüğe..
Şimdi artık evim diye çağıracağım, koğuşuma geçiyorum.
Belki sıcacık bir duş,
2 metrelik çok da iyi olmasa da bir yatak,
Ve soba üstünde çaydanlıkta da biraz çay.

Daha 19 yaşında hapiste.
Müebbet hapis cezasına çarptırılan ben.

Şimdi 6 kişilik bir koğuştayım.
Herkes benden büyük,
Ve hepsi de siyasi tutsak.
Beni görünce hemen ilgilendiler.
Elbiselerimi alıp yaktılar,
Ve saçımı da bit var mı yok mu?
Ya da bulaşmasın diye kestiler.
Hepsi de ayrı ayrı yardım etti.
Kimi iç çamaşırını,
Kimi pantolonu,
Kimi de bir iki tane giysisini verdi.
Ailem daha ziyaretime gelmemişti.
Yoksa bana giyecek getirirlerdi.
Bu arada ailemi ilk defa bu kadar uzun göremiyorum.
Ve onlarsız ilk defa bu kadar yalnız yattım.
Daha 19 yaşında müebbet hapis cezasına çarptırılan ben.

Gece olmuştu artık.
Yatma vakti.
Bugün benimle ilgilendikten sonra pek sohbet olmadı.
Vardır bir bildikleri diye ben de konuşmadım.
Gece olunca da herkes 2 metrelik çift kişilik ranzalarına çekildiler ve uyudular.
Ben ise uyuyamıyordum.
Bir yandan ağrılar bir de sırtımı duvara dayayarak alıştığım uyku şekli peşimi bırakmıyorlardı.
Hücredeyken uyuduğum şekilde uyudum.
Sırtımı betona yaslayıp,
Uyudum.
Daha 19 yaşında hapiste ve artık uykularımı duvara mesken tutmuş,
Düşüncelerimi de hürriyet ve özgürlüğe adamıştım.

Yusuf Narin
Kayıt Tarihi : 6.3.2018 13:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Devrim türküleri söyleyin. Ölmesin yaşamayı isteyen yürekler. Yaşasın İNSAN, Yaşasın İNSAN, Yaşasın İNSAN.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yusuf Narin