19 MAYIS VE GENÇLİK
Bu gün 19 Mayıs, gençlik spor bayramı,
Atatürk’ ten armağan, gençlerim iyi koru.
Ataların başardı, imkansız denen zoru,
Çok yazık gününüzü, kutlamıyor iktidar...
Gençliğe düşman oldu, iç te dış ta düşmanlar.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
KUTLARIMSİZİ YURTSEVER DOSTUM.yuvasız kuş
Yüreklerdeki gençliğimizi ,şiire nakış nakış işleyen usta kalemi tebrik ederim.Baki selam ve saygılar
kutlu olsun bayramımız
Bayramın kutlu olsun, Türk geçliği nöbete,
Vatanın bekçisi ol, sınır boyu, her yerde.
Ayrımcıya inanma, Türk, Kürt kardeş bu günde,
Çok yazık gününüzü, kutlatmıyorlar gençler.
--------Fahri hocam bu anlamlı günde bu anlamlı şiirinizi ve sizi yürekten kutluyorum saygılar sunuyorum .
Bütün dünyalı bizden, değerini ön bildi,
Asırlardır gelmedi, böyle bir lider dendi.
Yedi işgalci gücü, vatandan attı, sürdü,
Çok yazık gününüzü, kutlatmıyorlar gençler.
Sevgili hocam bütün dünyanın kabullendiği ingiliz başbakanı bile düşmanımızken
(dünya 100 yılda bir lider çıkarır ne yazıkki bu yüzyılın liderini türk milleti çıkarmıştır) diyerek atattürkü yüceltirken bizim içimizdeki molla takımı yobz sürüsü muskayazarak milleti kandırmaya devam edemedikleri için yada körükörne biat ederek onlara köle olunmadığı için atattürkün açtığı yolda yürüyenlere ve ATATTÜRKE düşmanca saldırıyorlar bu bayramları yasaklamay sevdalarıda bu yüzden amma unutmadık unutmayacak ve unutturmayacağız o bayramlar meydanlar yas
Fahri Hocam. Ağzınıza, Yüreğinize Sağlık...Bu şiiri okudum, bir daha okudum...Bu anlamlar ne kadar manidar. Keşke herkes okusada bir şeyler öğrense...Büyük kayıp okumamak...Tekrar Sağolun. Bana güzel bir şiir ziyafeti verdiniz.
' Sayfana yine giremedim .2)
Sütçü İmamların , Şahin ve Karayılanların Diyarı'ndan başka türlü bir Şair , zaten beklemezdim.
Seni yüreğinden ötürü kutlarım Şair. . .
Saygılarla.
Harikasınız
Çok güzeldi yüreğinize sağlık
Saygılar kaleminize
'
Karamanlı Âşık Çağlari
****Güzel Dost, 19 Mayıs 1919 da ULU ÖNDER ATATÜR 'ün ve Türk Ulusunun Kurtuluşa doğru adım adım yürüyüş destanıdır, Gençlik bayramı olarak kutlünmasındaki maksat ise, Bir Ülke Fakru Zaruret içine düştüğünde , Gençlige neler yaptığınıa dair bir yol haritası vermek olduğu bir gerçektir,
***Ancak Günümüzde Vatan Hainleri, Softalar, Sahte Şıhlar, Halifeler , ABD Emperyalizminin uşakları bu Ülkenin topraklarını satmaya devam etmektedirler, Ancak inanıyorumli, Türk Ulusu Bu Haddini bilmezelere birgün haddini bildirecekler, İşgal altındaki veya Parayala satılmış ve Emperyalistler tarafından alınmış topraklarına 2. Kuvva-i- iye Milliye hareketiyle kurtaracaktın, Yüreğini ve kalemine sağlık tam puanımla saygılar sunarım;
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta